"2.Bölüm İntikam Tetikçisi"

313 15 27
                                    

Sen ölüme meydan okuyan sevgiyi tanımazsın!

En büyük fedakârlık, en büyük sevgiden doğmuştu.

Sen sevginin en büyük arzusuyken, ben sende kalan ütopik ruhken.

~Yazarın Sözlerinden~

Multimedyayı bu bölümü okurken dinlemenizi tavsiye ederim.

Bölümü okurken Emre Aydın Fırtınam dinlemeniz önerilir.

Alt Başlık: Her şeyin bir bedeli vardır!

Vefa: Sevgiyi sürdürme.Bölüm içerisindeki anlamı: Sevgiyi sürdüren intikam.

Keyifli okumalar dilerim.

6 Ay Sonra-İstanbul-Mit-Kale-9 Aralık 2022.

Mit binasının girişinde bir an durmuştum öylece. Buraya tekrar gelmemin bir nedeni vardı. Derin bir nefes alarak sakin kalmaya çalışıyordum.

Pek işe yaradığını söyleyemezdim ama. 6 ay geçmişti burayı en son ziyaret edişimden.

O gün o kişiyi orada öylece görmemin ardından 6 ay geçmişti. Peşine düşmek için Kuzey Irağa gitmiştim.

Elbette ona ulaşamamıştım ancak elimde ona ait bir şey vardı. "Ölüm Kitabı" denilen çok nadir ve son derece önemli olan bir kitap benim elimdeydi.

Tam olarak bu kitabın ne işe yaradığını çözememiştim. Kitabı elime ilk aldığımda ve sayfalarını karıştırdığım o an. Hala garip ve korkutucu geliyor bana.

O an yeniden "doğmuş" ve yeniden "umut" etmek için bir sebep daha yakalamıştım yani belki.

Flasback-Kuzey Irak-Gece-Zehra'nın Bulunduğu Ev.

Zehra eski bir evin içinde koltukta oturmuş bir şekilde "gizemli" ya da diğer bir adıyla anılan "ölüm kitabının" sayfalarını çeviriyordu.

Kitabın sayfalarındaki işaretlere bakarken yüzünde şaşkın ve anlamaz bir ifade vardı.

Kitaba ışık vurduğu an kitap hızla sarımsı bir parlak renge bürünmüştü. Elini sayfanın tam üstünde gezdiren Zehra'nın dikkatini bir anda bir ses bozmuştu.

"Zehraaa!" Diye seslenen bu ses Serdarın sesiydi.

Hemen ardından da gölge geçmişti. Tıpkı Serdarın gölgesi gibiydi.

Zehra hızla kitabı bırakıp yanında bulunan silahına, davranmış ayağa kalkarak gölgenin geçtiği yere temkinli adımlar atmıştı.

İki eliyle tutuğu silahı ile gölgenin geçtiği yerdeydi.

Tam o an tavandaki ışıkta hafif bir oynama, bozulma oluyordu.

Bir yanıp bir sönüyordu. Zehra hızlıca silahını ışıktan tarafa çevirdi bu sefer.

Işık tekrar yanıp sönerken o gölge pencere tarafından bir kez daha geçmişti.

Zehra'nın gözleri hızla açılıp kapanırken, dudağında ve gözlerinde seyrekleşme vardı.

Gözlerini bir kez daha açıp kapadı. Ardından titrek bir şekilde aylardır kalbinde taşıdığı o ismi söyledi.

"Ser-Serdar" afallamış halde silahını yavaşça indirmişti Zehra. Gözleri sağ, sola hızla bakıyor.

Hayal-i MuhalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin