"İruka dur!" bağırdı beyaz saçları rüzgârda savrulurken.
Kahve saçlı İruka , Kakashi'ye doğru dönme gereği bile duymadan öylece durdu sokağın ortasında. "Ne var Kakashi"
"Neden bunu bana yaptın" öfke ve hüzünle karışık sesi hırçındı.
"Anlattım zaten sana Kakashi. Ben bu ilişkiyi devam ettirmek istemiyorum"
"Neden o zaman başından beri zorladın ki?"
"Sen benimle ilgilenmiyorsun Kakashi aklın sürekli başkasında , sürekli donup duruyorsun fazlasıyla negatifsin ve bunu bana da bulaştırıyorsun. Ayrıca şu maske saçmalığın beni delirtiyor başından beri gerçekten dudaklarından öptürmedin"
İruka haklıydı. Kakashi yüzünden kendi psikolojisi de bozuluyordu ve verdiği değerin karşılığını almıyordu. Bu yaptığının farkına ne yazık ki varmamıştı Kakashi. 'Basit bir maske bu kadar sorun çıkarabilir miydi?' diye düşündü Kakashi. Sadece korktuğundan açmamıştı maskesini oysaki. Eğer açarsa maskesini İruka onu reddedebilirdi veya fikri değişirdi.
Gerçi bunların hiç birinin önemi yoktu şimdi zaten ayrılmıştılar artık. İruka durmaya devam etti ve Kakashi'den ses gelmeyince hızlı adımlarla gözden kayboldu.
Havada rüzgâr esip duruyordu zaten şimdi de gök gürlemeleri başlamıştı. Ay ışığı Kakashi'yi aydınlatıyordu. Tasmasından tuttuğu köpeği etrafta zıplayıp duruyordu. Boş elinde de valizi vardı. İç çekti Kakashi.
"Yağmur yağmadan eve gitmeliyim"
Elinde tuttuğu valizini kulpundan çekti ve oldukları herde durmaktan sıkılmış Shūshi de hemen yürümeye başladı.
Yavaş adımlarla bir şarkı mırıldanarak evinin yolunu tuttu, kısa sürede evine varmıştı. Evinin yatak odası hala yangından sonraki hali gibi duruyordu. En son orayı toplamayı düşünüyordu. Valizini ortaya attı ve köpeğine mamasını verip koltuğuna oturdu.
Düşündü , düşündü ve düşündü. Düşünürken göz yaşlarına hakim olamadı. İruka'yla geçirdiği tüm zamanlar çöpten ibaretti şimdi. Derin derin nefesler aldı panik atağı başlamıştı yine.
"Siktir..." diye mırıldandı. Elini kalbine götürdü ve durumu kontrol etmeye çalıştı. Tek yapabildiği nefes alıp vermekti.
"Sorun yok , sorun yok, sorun yok, sorun yok"
Kendini sakinleştirmeye çalıştı. Şuan tek odağı panik atak olduğundan bu durumu daha da kötüleştiriyordu. İlgisini dağıtcak birşey lazımdı.
Tezgahındaki musluktan su doldurdu bardağına. Eli titreye titreye maskesini açıp suyunu içti. Evin içinde ileri geri dolanmaya başladı. Heycan ve stresten maskesini takmayı unutmuştu.
"Sakinim sakinim sakinim..."
Derin derin nefes alıyordu bir yandan da.
"Geçti geçti geçti, çok iyiyim şuan"
Kendini rahatlatmak için olumlu kelimeler söylerken birden zil çaldı ve dikkati dağıldı Kakashi'nin.
Kapıya gitti ve dürbününden kim olduğuna baktı.
"Obito?"
Obito , Kakashi'nin dürbünden baktığını anlayınca sıcak bir gülümseme yaptı. Bu gülümseme Kakashi'nin içini ısıtmıştı. Çok geçmeden kapının anahtarını çevirip kapıyı açtı ve Obito'ya baktı.