7. Bölüm

6 1 0
                                    

                              SATRANÇ

( Kadın uzun boylu, hafif balık etli ve esmerdir.)

Kadın spor salonuna gelip sporuna başlamak için koşu bandını tercih eder ve az hızda yürür.

Koşu bandından inip kollarını çalıştırmak için dambıllar ile çalışır.

Sporunu tamamladıktan sonra duşakabin'e girip duş alır ve üstünü giyinip oradan ayrılır ve çay içmek için denize manzarası olan bir kafeye oturarak etrafı izler.

Başkomiser Taner ve Semih denize manzarası olan bir kafede oturup anın keyfini çıkararak konuşurlar.

- Huuuffffffhhhh biz ne yapıyoruz böyle ya

- Ne demek ne yapıyoruz. Sen aramadın mı az önce güzel bir yere gidelim de takılalım diye.

- Aradım tamam yani de eeee bunu demek istemiyorum. Yani bizim bütün hayatımız katil peşinde koşturmakla mı geçicek ?

- İşimiz bu Semih yoksa memnun değil misin?

- Yok canım onunla bir alakası yok yani ben kendimi bildim bileli polis olmak istedim zaten o başka

- Tamam işte ne güzel ne oldu şimdi bir anda mis gibi takılıyoruz işte

- Kırk yılda bir o da yani

- Sende izin günlerini Merve'yi görücem diye merkezde geçirme o zaman

- Tamam bende onu söylemeye çalışıyorum zaten. Ya şöyle bir etrafınız'a baksanıza başkomiserim herkes sevgilisiyle, ailesiyle, eşiyle dostuyla hayat geçiyor başkomiserim.

- Hayattan ne istiyorsun?

- Valla çok birşey istemiyorum herkes gibi mutlu olmak

- Montaigne ne demiş biliyor musun?
"Sadece mutlu olmak istenilirse bu çok kolay ama biz diğer insanlardan daha mutlu olmak istiyoruz ki bu çok zor çünkü biz onları daha mutlu sanıyoruz."

Şöyle bir etrafına baksana kiminin borcu var, kimi işsiz, kiminin hastaları var, kimi çaresiz hepsi bir şekilde hayata tutunmaya çalışıyor. Şimdi şurada sorsan çok kişi senin yerinde olmak için can atar.

- Peki siz ne istiyorsunuz hayattan?

- Daha adil olmasını

- Bu kadar mı?

- Ve belki yine yeniden sevebilmeyi.

Bizimkiler konuşurlarken yolda yürüyen teyzenin çantasını hırsız kaptığı gibi son hızla koşarken teyze "polis"diye bağırıyor ve adam spor salonundan çıkan kadını rehine alınca Taner ve Semih hırsızı sakinleştirmek için dil döküyorlardı ama gözü dönmüş hırsız " yaklaşmayın yoksa kadını öldürürüm"diyince bizimkiler de kadına zarar gelmesin diye temkinli hareket etmeye çalışıyorlar.

- Oooo sakin lan sakin

- Yaklaşmayın

- Tamam sakin ol sakin ol

- Yaklaşmayın yaklaşmayın

- Bırak kadını

Kadın acı içinde " aaağğğğğghhhh" diye bağırır.

- Bırak lan kızı bırak

- Yaklaşmayın diyorum size

Kadın oradaki hırsızın yüzünden kucağında ölünce hırsız onu yere atıp elindeki çanta ile koşarak oradan uzaklaşır.

Semih hırsızı yakalamak için koşar ve onu yakalamasına ramak kala adam ona bıçak çeker. Semih adamı ters köşe edip yere yatırıp kelepçe takıp merkeze getirir.

~  KAN TER  ~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin