BENİM YILDIZIM

~4~

Alican o okul gününden sonra evine döndü. Bu sefer çok mutluydu ama annesi kabul eder mi bilmiyordu. Annesine sıkıca sarıldı. Nazlı gülerek sarılmasına karşılık verdi. "Noldu bakalım ne yaptınız bugün okulda?" Alican heyecanla atıldı. "Anne bugün hocam beni üzgün görünce beni gezmeye götürebileceğini ama önce senden izin almamı söyledi. Nazlı şaşkındı ne demeliydi bilmiyordu. "Hocan kim ki senin" "Anne sınıf hocam işte beni çok sever. Lütfen onunla gideyim lütfen lütfennnn" Nazlı tanımadığı birine güvenmezdi ama çocuğun ısrarlarından sonra mecbur kabul etti. Diğer gün alican hocasının yanına koştura koştura geldi. "Hocam annem kabul etti bugün gideriz değil mi?" Ergun gülerek "tabiki gideriz sana bir sözüm var" dedi. Okul günü yine bittiğinde ikiside arabaya bindiler. Alican nereye gideceklerini çok merak ediyordu. "Hocam nereye gidicez?" "Hocam ne kadar yol var?" "Hocam ne yapıcaz" "hocam beni kandırdınız mı? "Hocam hala nereye gittiğimizi söylemediniz" gibi çok fazla soru soruyordu. Yinede Ergun çok sabırlıydı ve gülerek cevaplar veriyordu. En sonunda büyük bir lunaparkın önünde durduklarında alican çok büyük bir heyecanla arabadan indi. Lunaparka doğru koşmaya başlamıştı bile. "Hey alican az yavaş ol düşeceksin" "bişey olmaz hocammm"
İlk olarak çarpışan arabalara binmişlerdi. İkisi birbirlerine sürekli çarpıyorlar yada araba alanında birbirlerini kovalıyorlardı. Sonra indiklerinde birer pamuk şeker aldılar. Alican "bana mavi bana mavi" diye çırpınmıştı. Sonra birlikte her şeye binip akşama kadar eğlendiler. En son olarak dönme dolaba bindiler. "Hocam bakın yıldızlar görünüyor" "Evet alican hatta bak şurada bir kuş sürüsü var" "Aaaa çok güzeller" Çok yorulmuşlardı ve acıkmışlardı. Bundan dolayı yakınlardaki bi kafeye gitmeye karar verdiler. "Eee sen ne yemek istersin bakalım?" "Ben şey isterimmm" alican bir süre düşündü "köfte patates?" Ergun elini çak şeklinde yaptı ve alicanda kendi elini onun eline vurdu. "
"aferim sana tam benim kafadansın" alican gülümsedi "tabiki öyleyimm" yemekleri geldiğinde yemeye başladılar ama aynı zamanda konuşuyorlardı da. "Hocam siz hiç evlenmediniz mi?" Ergun gözlerini kaçırdı. "Boşver sen bu konuları sen söyle hiç aşık oldun mu?" "Aşk nasıl bişey ki?" Ergun anlatmaya başladı. "Aşk böyle onun için her şeyi yapabileceğini hissettiğin bir duygudur. Gözlerinde tüm yaşamını görürsün" alican başını salladı "o halde aşık oldum" ergun merakla çatalını bırakıp ona odaklandı. "Kime aşık oldun?" Alican gülerek "anneme o çok güzel bir kadındır" ergunun gülümsemesi arttı ve gözlerinde bir acı geçti. Anladım dercesine başını salladı. "Onun böyle çok güzel saçları var bana sürekli şarkılar söyleyen dudakları" "aşıksam kesinlikle anneme aşığım" böyle böyle konuşurken yemeklerini bitirip çıktılar oradan. Artık gitme zamanı gelmişti. İçlerinde bir hüzün vardı biraz daha zaman geçirmeyi çok isterlerdi. Arabaya doğru yürürken alican bir anda ergune sarıldı. Bu tepkiyi beklemeyen ergun şakındı ama oda hızla sarıldı. "Teşekkürler hocam bana uzun süredir yaşamadığım mutluluğu yaşattığınız için" ergunun gözünden bir damla yaş düştü ve sessiz kaldı