Hyunjin Felix onun kucağına yerleştikten sonra birden balkondan atlamış ve hızla ilerlemeye başlamıştı. Felix bu hızla direk bağırmaya başlamıştı.
"Sana bağırma demiştim Felix"
"Demesi kolaAAAAY"
"Napıyosun hyunjin kalbim çıkıcak yavaş'la biraz"
"Yavaşlayamam hemen gidicez ve gelicez ayrıca rahat dur Felix çok kıprıyorsun kucağımda"
Demişti hyunjin durduğu ağaçta.
Felixten ses gelmeyince hyunjin düşünmeden ağaçtan atlamış ve hızla ilerlemeye devam etmişti.
Felix ise daha yeni tanıştığı bu vampire nedenini bilmediği bir şekilde güveniyordu. Şuan olabildiğince sıkı şekilde sarılıyordu hyunjine. Hyunjinse bir elini felixin beline yerleştirmiş diğer elleriyle atladığı yerlerden destek alıyordu.
Hyunjin olabildiğince hızlı hareket etmeye çalışıyordu çünkü kucağındaki felixin kokusu onun için dayanılmaz olmaya başlamıştı. Sonunda ağaçların arasından marketi gördüğünde yavaşlamış ve yerde durmuştu
Felix yavaşça hyunjini bırakmış ve koşarak ağaçların arkasına ilerlemişti. Cidden midesi çok fazla bulanmıştı.
Kusmaya çalışıyordu ama sabahtan beri neredeyse hiçbir şey yememişti o yüzden boş boş öğürmüş kendine geldiğinde ise hyunjinin yanına ilerlemişti.
"Cidden kustunmu"
(Mal huncin kusmayip napsin)
"Kusura bakma da ilk defa bir vampirle ormanda olağan üstü bir hızla yolculuk yaptım. Özür dilerim daha önce yapmadığım için"
"Hadi gidelim şurada market"
Felix hyunjin ona cevap vermediği için sinirlenmiş ama cevap vermemişti. Normal adımlarla markete doğru yürümüşlerdi. Tam içeri girecekken felix aklına gelen şeyle hyunjini durdurmuştu.
"Senin paran varmı ki bende yokda çünkü yani olmadığından değil arabamda. "
Hyunjin"sence market yemekleriyle beslenen birine mi benziyorum felix "
"İnsanlarla beslenmediğini söylemiştin. Market ürünleriyle de beslenmiyosan ne yiyon sen"
Hyunjin derin bir nefes vermiş içeri girmişti. Felix ise her zamanki gibi cevap alamadığı için sinirlenmiş sonra oda derin bir nefes alıp hyunjinin yanına gitmişti.
Felix'den
Hyunjin eline aldığı sepeti dolduruyordu. Bende onu izliyordum. Aynı zamanda da şuan buradan kaçma ihtimalimi düşünüyordum. Koşarak kaçamazdım farkettiği an yakalardı. Arabam falanda yoktu. Yapabileceğim tek şey görevliye gidip yardım istemekti evet öyle yapacaktım. Hyunjine bakmıştım. Yoktu. Nası nerede beni bırakıp gitmiş miydi yani gerçekten mi
O zaman herşey daha kolaydı. Hemen gidecek ve yardım isteyeceğim sonra jisungun yanına döneceğim ve kanalımda anlatacağım şeylerle büyük izlenmeler kazanacağım. Bu kadar basit.
Yazardan
Felix kasaya görevlinin yanına hızla ilerliyordu ki hızlı bir şekilde rafların arkasına doğru çekilmişti. Küçük bir çığlık bırakıcaği sırada. Uzun ince parmaklar ağzını kapatmış ve onu susturmuştu.
"Unuttuğun bir şey var heralde ben senin zihnini okuyabiliyorum. Hatırladınmı küçük yaramaz. "
"Birdahakine kaçmaya çalışmadan önce düşün"
Hyunjin sözlerini bitirdikten sonra elini Felix'in ağzından çekmiş ve onu yapıştırdığı duvardan çekmişti.
Felix şoktaydı tamamen aklından çıkmıştı hyunjinin onun zihnini okuya bildiği.
