°2°

253 38 30
                                    

Felix derin bir nefes aldıktan sonra evin kapısının önüne geldi. Elini kapı kulpuna götürmesiyle içeriden bir şeyin düşmesi gibi bir ses gelmişti. Felix anlık olarak kameranın açık olduğunu unutup küfür etmişti.

"Siktir o neydi"

Sonrasında hatırlamış ve konuşmaya devam etmişti

"Şuan kapının önündeyim ve içeriden bir ses geldi büyük ihtimalle kapı falan rüzgardan örtülmüştür.
Hadi içeri girelim"

Kapıyı yavaşca açmış ve el fenerini yakıp içeriye göz atmıştı.
Baya geniş bir alan vardı , tam karşısında yukarı çıkan iki tane merdiven vardı içeri doğru bir kaç adım attı ve sol tarafındaki bir sürü tabloyu farketti feneri tutup dikkatli bir şekilde baktığında tabloların normal tablolar gibi olmadığını farketti.
Tablolar normal tablolar gibi değildi. Değişik çizimler vardı. Daha fazla tablolara bakmak istemediğinden bakışlarını farklı bir tarafa çevirdi. Bu defa büyük bir masayla karşılaştı uzun bir masaydı 20 kişilik falan duruyordu masaya doğru ilerledi ve üstündekileri çekmeye başladı.

"Burda baya uzun bir masa var üzerinde hala tabaklar ve bardaklar duruyor. Büyük ihtimalle çok önceden kaldırmayı unutmuşlardır."

Felix masaya dahada yaklaştı ve fenerini tuttu.

"Siktir bu ne? "

Tabakların dibindeki kanı fark edip parmağını attı ve kanın kurumuş olduğunu anlayıp derin bir nefes verdi.
Diğer tabaklara baktığında onlarında öyle olduğunu gördü.

"Eskiden burada ne olmuş olabilir ki"

Masayı bırakıp ilerlemeye devam etti etraf çok tozlu ve pisti. Duvar kağıtları sorulmuştu. Camların bazıları kırık olduğundan dolayı içerisi biraz soğuktu. Bu evin çok önceden kullanıldığı belliydi nesi lanetli olabilirdi ki?

Düşüncelerini diline dökmeye karar verdi ve

"Arkadaşlar bu evin çok önceden kullanıldığı belli oluyor şuana ait hiçbir yaşam belirtisi yok bu evin lanetli falan olduğuna inanm-

Felix anlamadığı bir şekilde yere düşmüştü ve çığlığı basmıştı.

" B-birşey bana çarptı gördünüzmü birşey bana çarptı beni düşürd-

Konuşurken üst kattan duyduğu adım sesleriyle sesini kesmişti. Korkuyordu.
Üst kata çıkmak istemişti. Korkuyordu ama istiyordu.

"Hey şunu dinleyin yukarıdan adım sesleri geliyor korkuyorum ama yukarı çıkacağım çünkü ben tam bir aptalım."

Merdivenlere doğru adımını atmıştı ki gelen adım sesleri koşma sesine dönmüştü. Küçük küfürler savura savura ilerliyordu. Gözleri merdivene kaydığında kan damlalarını fark etti, merdivende kan damlaları vardı. Kamerasını ve fenerini yere çevirdi.

"Yerde kan damlaları var, siktir ben nereye düştüm amına koyay-

" KAMERAM napıyosun sen kimsin nesin sen "

Merdivenin son basamağına geldiğinde kamerasını tutan eline bişey çarpmıştı ve kamerası merdivenlerden aşağı yuvarlanmıştı.

" gitmem lazım gitmeliyim "

? "Hiçbir yere gidemezsin"

Duyduğu sesle olduğu yere saplanmıştı Felix ne kaça biliyordu ne arkasına dönebiliyordu ne korkudan kapattığı gözlerini açabiliyordu.

"Aaah"

Ne olduğunu anlayamadan hızlı bir şekilde merdivenlerin başından ikinci katın ortasına savrulmuştu.
Gözlerini açıp etrafa bakıp bağırmaya başladı.

What are you  |°hyunlix°Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin