you fear the one that loves you
Ƹ̵̡Ӝ̵̨̄Ʒ
ilk defa içtiğinin sabahına deliksiz uyunmuş uykuyla uyanırken yerinde hafifçe gerneşip gözlerini açtı felix. gözlerini açar açmaz yanında üstü çıplak şekilde uyuyan hyunjin ile karşılaşırken gözleri tamamen açıldı.
dün gecenin anıları kesik kesik şekilde kafasına dolarken elini dudaklarına götürüp dokunmuştu. dakikalar boyunca dinlene dinlene öpüştüklerinden dolayı dudakları hala hafifçe sızlıyordu. kendi kendine minikçe gülümserken hyunjin'in uyuyan çehresine baktı, dudakları hafifçe aralık uyurken felix onun uyur ve uyanık halinin ne kadar farklı oluşuyla ilgili anlık bir şoka uğradı.
uyurken göründüğü yumuşak ifade uyanıkken göründüğü ifadenin tamamen tersiydi. parmak uçlarını hafifçe onun yüzünde dolandırırken kalbinin atışına anlam veremeyerek gözlerini kapattı ve yattığı yerde biraz daha sokuldu ona. hyunjin'den yayılan sıcaklık tüm vücudunu yakmaya yeterken bacağını bacakları arasına sokuşturdu ve üzerine çöken ağırlığa karşı gelmeden burnunu çıplak göğsüne sürttü.
felix'in tekrar uykuya dalmasından iki saat sonrası hyunjin uyanırken üzerindeki ağırlık ile nefes alamadığını hissetse de başını hafifçe kaldırıp felix'in saç çizgisiyle bakıştı. uyurlarken hyunjin sırt üstü dönmüş ve felix ise neredeyse üzerine çıkmıştı onun. yanağını göğsüne yasladığından dolayı dudakları büzülüp aralanmışken hyunjin manzarası karşısında minikçe kıkırdadı. felix hala hyunjin'e yapışık şekilde uyumasına devam ederken hyunjin uzun saçlarına parmaklarını dolayarak okşadı onu.
saatin kaç olduğu hakkında hiçbir fikri yoktu, gece öpüşmekle uğraşmak ve var oluş hakkında yaptıkları uzun ve saçma muhabbetleri yüzünden oldukça geç saate uyumuşları bu yüzden de saatin geç olduğunu var sayıyordu.
neredeyse kucağında uyumakta olan kızın kendine kim olduğunu hatırlatırken yüzündeki gülümsemesi yavaşça solsa da saçlarını okşamaya devam etti onun. onu kullanarak bir şekilde jeongin'e ulaşmalı ve intikamını almalıydı. eh intikamın yolu da bir şekilde felix'ten geçiyordu ve hyunjin bu yolda felix'in kalbini kırmadan geri adım atmayacaktı. eğer felix jeongin'in en değerlisiyse, hyunjin onun kalbini kırmaktan gocunmazdı.
felix'in minik mırıldanışları ve yüzünü hafifçe göğsüne sürtmesi ile hyunjin'in yüzüne fark etmese bile tekrar bir gülümseme yerleşirken onun kirpiklerini kırpıştırışını ve göz kapaklarını aralayışını seyretti.
felix yer bilincinin farkına varabilmek için gözlerini biraz odada dolandırdıktan sonra başını kaldırıp hyunjin'e bakmıştı.
"hey"
hyunjin'in mırıldanan sesi ve gülümseyişi ile kendisi de gülümserken yüzünü tekrar çıplak göğsüne sürttü onun. anlık olarak nerede yattığının farkına varırken gözleri kocaman açıldı ve ellerini hyunjin'in iki yanına koyarak göğsünden başını kaldırdı.
ağzı bir şeyler söylemek için açılsa bile ne diyeceğini bilemeyerek geri kapanırken hyunjin onun afallamış haline küçük bir kahkaha bırakarak yüzüne doğru sarkan saçlarını kulağının arkasına sıkıştırdı. temas ile felix'in gözleri kapanıp açılırken gerginlikle yutkundu.
hyunjin'in elleri felix'in ince belini bulup iki yanından sıkıca tutarken başını havalandırıp yine öptü onu. felix dudakları üzerindeki baskıyla başta karşılık veremese bile sonradan kendisini sakinleştirip öpüşlerine karşılık verdi.
dolgunlukları ahenkle hareket edip hyunjin alt dudağını ısırırken belindeki elleriyle kendisini iyice kendine bastırmasına karşın felix küçük bir inlemeyi dudakları arasından dudakları arasına bıraktı onun. o küçük inleme beyninde yankı yaparken dudaklarını hyunjin'den ayırıp üzerinden doğruldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FVN!
Fanficgirls just wanna have fun i just wanna have sex in a car --- "heyecan her yaşta güzel bir şeydir, ama her durumda sonu güzel bitmez. tutkuyla atılan yanlış adımlar, insanı felakete sürükler. bazen anlık heyecanlar, ömür boyu yük olur insanın sırtınd...