Chanlulu sözü size garip gelmiş olabilir okuyucularım ama ben bir iki hikayemde chanlulu çifti yapmıştım. Taki Baekyeol'e rastlayana kadar. ^-^ Sizi seviyorum ...
''Kız kılığına girmelisin Lulu. Korunmak için bunu yapmalısın.''
Chanyeol'ün söyledikleri hala Luhan'ın beyninde dönüp duruyordu. Ona göre kız olmak saçmalıktı. Yani Luhan kıza benzemiyordu ki. Tabi bunlar sadece onun düşünceleriydi.
Ama Chanyeol onun daha fazla acı çekmesine izin veremezdi. Suçlu hissediyordu. Lulu'sunu koruyamadığı , o acı çekerken her zaman güldüğü için kendini kötü hissediyordu.
Bencildi Chanyeol ... aşktan kör olacak kadar bencildi. Duygularını aşk sanacak kadar bencildi.
Şimdi ise Luhan uzun sessizliğin ardından yerden kaldırdığı başıyla Chanyeol'e bir süre baktı. Ardından büyük bir kahkaha attı. Bu kahkaha ne içindi o bile bilmiyordu. Belki de sevinçtendi?
''Niye gülüyorsun şimdi hı? Şurda sana yardımcı olmaya çalışıyorum.'' Chanyeol eskisi gibi olduklarını hissettiğinde ciddiyeti bırakıp olayı alaya aldı. Luhan ise sonuna kadar gülmeye hazırdı.
''Niye mi gülüyorum? Senin bu kadar şapşal olmana gülüyorum Chan. Hayır benim karizmatik bir erkek olduğumun farkındasın değil mi?'' Luhan egosunu tavan yapmışken gururla konuştu.
''Vıdı vıdı vıdı. Anca konuş sen. Karizmatik filan olduğun yok ... aynı kıza benziyorsun.''
Chanyeol dil çıkarark söylediğinde Luhan kanın yanaklarından yukarı doğru süzüldüğünü hissetti. Luhan'ın bir damarı vardı ki alnının ortasında kocaman durarak kendini belli ederdi. Bu damarsa Chanyeol'ün çıkarmayı sevdiği en komik şeydi. Şimdi Luhan tam bir pancara benziyordu ama tatlı olduğu gerçeği kızarmış olmasına rağmen son sürat devam ediyordu.
''Sen de sırık bir zürafaya. Benden kız mız olmaz. Unut bunu!''
''Sen hiç aynaya baktın mı? O minik burnun bile ben kızım diye bağırıyor. Sevimlisin işte kabul et.''
''Küfür mü iltifat mı ediyorsun belli değil Chan. Kızmaya başlıyorum ama.'' Luhan tavrını aldığında Chanyeol kafasını iki yana sallayarak umutsuzca gizli silahını çıkardı.
Yavaşça dolan gözleriyle Luhan bir bakış atıp arkasına döndü. Darılmış numarası yaparkense bu durumu sonuna kadar kullandı.
''Sen zaten hep böylesin. Beni önemsesen zaten yalan söylemez sözünü tutardın. Şimdiyse çocukluk arkadaşının bir isteğini bile yerine getirmiyorsun Luhan. Öyle olsun ...'' Sahte bir hıçkırıktan sonra Luhan'a döndü ve son sözünü söyleyip minik bir damla yaş akıttı.
''Ben kimim ki zaten. Sadece biri.''
''Yah ... Chan öyle demek istemedim. Haklısın ama benim kız olduğuma kim inanır ki? Hadi inandı diyelim. Ben nerde kalıcam ? Hangi okula gidicem ?'' Chanyeol başarıyla tamamladığı zorlu görevden kurtulduğunda zorla kızarttığı yüzünü serbest bıraktı. Kepçe kulakları sonunda normale döndüğündeyse koca bir gülümsemeyle söze başladı.
''Sen orasını merak etme. Önce bir kız kılığına gir de sonrasını ben düşünürüm.''
''Bunu istemiyorum.''
''Yani hiç kimse olan benim sözümü umursamıyorsun?''
''Sen hiç kimse değilsin Chan. Lanet olsun! Tamam yapıcam.'' Luhan bıkkınlıkla saçlarını karıştırdığında Chanyeol'ün bakışlarını üzerinde hissetmişti. Bu bakışlar ise hiç iç açıcı değildi.