*Bunu yapmam gerek üzgünüm ... Yalnızca böyle davranırsam öğrenmezsiniz. Ancak bu şekilde saklarsam geçmişimi , kirli anılarımı asla öğrenmezsiniz. Yine de böyle olmasını ben istemedim ... ben ... ben bir sürtük değilim.*
Luhan sınıftan çıktığı an Kris tarafından sürüklenerek bahçeye çıkarılmıştı. O anki bakışlar aklına geldikçe dolan gözlerine hakim olamıyordu. Bunu o istememişti. Bu şekilde yaşamayı zaten kim isterdi ki?
''Bir sürtük olduğunu öğrenmelerini istemiyorsan hemen benimle geliceksin Luhan!'' Bunlar kısa süre önce duyduğu kelimelerdi. Chanyeol öğrendiğinde bile tepki göstermişti , şimdi de arkadaşları öğrenirse iyice yalnız kalırdı değil mi? Tek ailesi arkadaşlarıyken elinden bir şey gelmezdi.
''Yifan? Sen bana ne hakla böyle seslenebilirsin. Burda olman sürtük olduğunu saklamaya yetmez sürtük anladın mı? O pis ağzınla benim adımı söyleyemezsin! Uzun süredir dayak yemediğinden olsa gerek ... fazla havalanmışsın ama unutma Luhan ...'' Kris her kelimesinde Luhan'ın üstüne doğru yürüyordu. Son adımda Luhan kendini duvara yapıştırdığında Kris dirseğini duvara koyup iyice ona yaklaştı. Nefesleri birbirine karışırken Luhan kafasını çevirdiği an Kris çenesini sıkarak kendisine bakmasını sağladı.
''... ben her zaman yanındayım.'' Kris sert bir şekilde Luhan'ı ittiğinde minik bedeni eski günleri hatırlar olmuştu. Bir anlığına da olsa geçmişi unutmuştu.
''K-kris b-ben ... benden n-ne istiyorsun?'' Luhan kekelemesine engel olamadığı gibi gözünden akan yaşa da engel olamamıştı. Artık Luhan tamamen zayıftı.
''Senden ne mi istiyorum? Bir düşünelim ... Duyduğuma göre baban her yerde seni arıyormuş.'' Kris her zamanki gülüşlerinden birini takındığında Luhan'a biraz yaklaştı. Luhan ise 'baba' kelimesinin ardından tamamen donmuş bir şekilde ağlamaktaydı.
''H-hayır Kris ... lütfen bana bunu yapma. Ona söyleme .. yalvarırım.''
''Daha deminki halinden eser yok Lu.lu.''
''B-ben ben özür dilerim. Bir daha asla yapmam ama lütfen ona ... b-babama söyleme.''
''Elimden bir şey gelmez Luhan. Baban seni yakında bulacak ama belki bu duruma çözüm bulabilirim. Tabi istediğimi bana verirsen.''
*******
Sessiz ...
Sınıfın bu kadar sessiz olması normal miydi?
Sehun bile donmuş bir şekilde sırasında olanları düşünürken diğerlerinin sessizliği normal miydi?
''Nasıl? ... Onunla sevgili olmadığımı nasıl bilebilir?'' Kai sıkıldığı sessizlik üzerine konuştuğunda tüm bakışları üzerine toplamıştı.
''O çocuk normal değil. '' Lay araya girdiğinde korktuğunu itiraf edercesine sesini titretti.
''En önemlisi burda olmamız yanlış değil mi? Lu'yu o çocukla yalnız bırakmak saçmalık.'' Baekhyun araya girdiğinde Kyungsoo 'hayır' anlamında başını salladı.
''Luhan'a bir söz verdik ama o burda kalmamızı istedi. Bir bildiği olduğuna eminim. En azından şimdilik yalnız kalsınlar. Sonrasına bakarız.''
''Daha yeni baygınlık geçirdi ... endişelenmemek elde değil.'' Bu sefer araya Kai girdiğinde Baekhyun desteklercesine konuşmaya daldı.
''Halkı. Hem Luhan'ın korktuğu açıktı. Sonuçta lise hayatı boyunca Kris'ten dayak yemiş. Bu haksızlık onun gibi tatlı birine nasıl kıyabilir?''
''Normal olmadığını söylemiştim.'' Lay tekrar araya girdiğinde Baekhyun'dan koca bir baş sallaması elde etmişti. Onları bölen ise kapıdan gülümseyerek giren koca bir devdi.