"Selam. Ben Sehun."
Luhan şu an ne hissettiğini bilmiyordu. Az önce yakışıklı soğuk olarak adlandırdığı adam , şu anda kendisinde farklı hisler uyandırıyordu.
Başka adamlara kendini teslim ettiğinde , babasının yumruklarına ve hapsedişlerine karşı çıktığında bile bu kadar hızlı atmayan kalbi şimdi Sehun sayesinde .... hayran kaldığı sesi sayesinde atıyordu.
Yine de , ne Luhan bu duyguları anlayacak kadar tecrübeli , ne de Sehun bir kızı sevecek kadar yürekliydi.
Şimdi onlara kalansa sadece uğultular eşliğinde yerlerine geçmekti.
Fakat Sehun'un adımları boş bir sırayı hedef almışken Luhan Kai'ye yalvarırcasına bakışlar atıyordu. Bir yabancıyla oturamazdı , en azından onun yanında olmalıydı.
"Hocam." Luhan biraz da olsa incelttiği sesiyle konuşup , öğretmenine bir iki adım yaklaştı. Kulağına kısa bir cümle fısıldadıktan sonra ise kocaman bir gülümsemeyle hocadan onay almayı bekledi.
"Lay."
"Efendim hocam."
"Sen ordan kalkıp Baekhyun'nun yanına geç. Lulu Kai'yle oturacak."
"Peki hocam."
Kısa konuşma Luhan'ın amacıyla sonlandığında ders kısa sürede başlamış , Kai ve Lulu da birbirleri arasında notlaşmaya başlamıştı.
'Chanyeol böyle bir şey yapacağını söylemişti ama bu kadar çok kıza benzemeni de beklemiyordum.' * O kız değil bir kere hı!*
'İster inan ister inanma ama ben de beklemiyordum.'
'Peki bunu yapmaya hazır mısın? Bu okulda kendini koruman biraz zor olacaktır. Bilirsin bazı erkekler fazlasıyla kız meraklısıdır.'
'İşte bu yüzden sana ihtiyacım var.'
'Nasıl?'
'Kısa bir süreliğine erkek arkadaşım olmalısın.'
"NE?!" Kai sesli bir şekilde bağırdığında tüm kesik bakışlar üstünde toplanmıştı.
"Ahh özür dilerim hocam." Kai belini kırarak eğildiğinde sadece hocasından bir iki uyarı bakışı almıştı. Hemen kendini topladığındaysa eline aldığı kalemle yeni bir not yazmaya başladı.
'Luhan benim bir sevgilim var zaten. Onu herkesten saklıyor olsamda o kıskançlık damarını pek yerinde tutamaz.'
'Ben onunla konuşurum Kai. Yalvarırım senden başka güvenecek kimsem yok.'
Yalvarırcasına bakışların ardından Kai çabucak ikna olmuştu. Şimdi ise onaylayan bakışların ardından teneffüs zili çalmış ve Kai duyuru üzerine ayağa kalkmıştı.
"Hey çocuklar! Size söylemem gereken bir şey var."
'Ne oldu?'
'Dinliyoruz.'
'Yine ne var?'
'Dedikodu dedikodu.'
Sınıftan yine konuşmalar yükseldiğinde Kai hızlıca araya girip bir çırpıda her şeyi söyledi.
"Peki. Lulu benim kız arkadaşım. Kısacası sevgilimden uzak durun!"
"Neee?!!" Sınıftaki erkeklerden aynı anda sesler yükseldiğinde Kai'nin gözü kapının önünde ağlayan kısa çocuğa ve ardından da Lulu'ya kaydı.
"Ve onu rahatsız etmeyi düşünmeyin bile. Bu kadar." Kai hızlıca kavradığı minik eli tutup kapıdan çıkan sevgilisini kovaladı. Luhan bir söz vermişti ve bunu tutmalıydı değil mi?