《12》

3K 433 113
                                    

▪︎

Jungkook,dakikalar önce geldiği ama çalmaya cesaret ettiği kapının önünde volta atarken başını elleri arasına alıp kendini hazırlamaya çalışıyordu.

Ama ne çare...

Gittikçe geriliyordu,dolu gözleriyle uzaklaşmak istiyordu.Kapının ardındaki bedenin yüzüne bakamazdı,hangi yüzle buraya gelmişti ki?

Gerçi buraya gelmesi pek kolay olmamıştı.

Sabah Taehyung ile olan konuşmasından sonra soluğu Yoongi'nin yanında almıştı.

Arkadaşı pek birşey bilmesede konuşmak için ne gerekiyorsa yapmasını söylemişti.

Direkt okuldan çıkıp gitmeyi denesede derslerinden yeterince geri kaldığı için günün sonlanmasını beklemek zorunda kalmıştı.

Akşamüstü üniversiteden çıkıp kafa karışıklığıyla evine gitmiş biraz düşünmek istemişti.Ama pek işe yaradığı söylenemezdi.

Jimin,Jimin,Jimin,Jimin...

Düşünceleri onu sadece Jimin'e gitmeye teşrif ediyordu o ise buna daha fazla dayanamamış beyninde yankılandıkça kalbini hızlandıran ismin sahibine gitmişti.

Yolda ara sıra durup düşünmesi,düşündükçe gelen ağlama isteğiyle geri dönme fikri,kaldırıma oturup netleştirme çabası sonuçları karanlık çökmüş şehir geceye kucak açmıştı.

Bu saatte gitmenin uygun olup olmadığını bile düşünemeyecek kadar zihni sevdiği adam tarafından fethedildi.

"Tamam,bu sefer yapacağım."

Dik bir duruşla derin nefes alıp elini zile uzatırken yine vazgeçmiş düşen omuzlarıyla yumruk yaptığı elini zilin altına vurmuştu.

"Hangi akılla geldim buraya..." dedi ellerini saçlarına geçirip sertçe geriye tararken.

Ardından dudaklarından acı bir kıkırtı döküldü,haline.

"...asıl hangi yüzle onun yüzüne bakacağım."

Acınası bir haldeydi,iki gündür ruhu çekilmiş gibi yaşıyordu ve bu sevdiği adamla konuşmadan devam edecek bir durumdu.

Birden açılan kapıyla irkilip geriye sıçrarken kapıyı elinde çöp torbasıyla açan beden onun gibi yerinde sıçrayarak ufak bir çığlık atmıştı.

"Tanrım!"

Jungkook,elini kalbine koymuş korkuyla soluklanan orta yaşlı kadına bakarken sakinleşmeye çalışıyordu.

"İyi akşamlar efendim."

Yumuşak tutmaya çalıştığı sesi eşliğinde gülümsemeye çalışırken elini kaldırıp sallamıştı.

"Oğlum aklım çıkıyordu,bu saatte kapının önünde ne işin var senin?"

Bayan Park,hala vücudundan ayrılmamış korkuyla hızlı hızlı konuşurken gergince gülümseyerek elini ensesine atıp kaşıdı Jungkook.

"Şey...ben Jimin için gelmiştim,rahatsız ettiğim için üzgünüm."

Mahçup bir şekilde konuşan bedenle gözleri parladı kadının.İki gündür dünyadan kopmuş oğluyla konuşmak için bu yakışıklı çocuk akşam saati kapısına gelmişti.

"Ah tatlım hiç sorun değil,sen geç içeri ben şu çöpü atayım.Odanın yerini zaten biliyorsun."

İmayla gülümseyip Jungkook'un omuzunu patpatlayarak yanından geçerken uzun beden birden pamuk gibi yumuşayan kadına şaşkınlıkla bakıyordu.

Feminen [JİKOOK]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin