Feminen [JİKOOK]

《24》

▪︎

"Misafirin kim Tae?"

Jimin elindeki bardakları özenle dizerken masayı kurmaya yardım ettiği arkadaşına defalarca sorduğu ama cevap alamadığı sorusunu tekrar yöneltti.

"Banada söylemiyor!"

Yoongi'nin huysuz sesi salonda yankılandığında Taehyung sabır dilenircesine yukarı bakıp iç çekti.

"Sürpriz diyorum,sür-priz." diyerek,mutfağa adımladı.Kaçtı..

Jimin,dudak büzerek omuz silkti ve Yoongi'ye baktı.

"Burada olmam doğru mu?Sonuçta vakitsiz geldim ve Taehyung'un misafiri var?"

Bir yandan çekinerek konuşurken diğer yandan mandalina yiyen arkadaşının oturduğu koltuğa ilerledi.

Yaklaşık bir saat önce Yoongi onu aramış ve mandalina istemişti çünkü çok sevgili nişanlısı gizemli misafirine yemek yapıyordu ve bunu bahane ederek onu Jimin'e yönlendirmişti.

Jimin ise çıktığı kısa mesafeli yürüyüşü sırasında Yoongi'den aldığı telefonla ve yoğun istekle manava gitmiş sonra taksiyle ikilinin evine gelmişti.

Birkaç kez Taehyung'a yardım etsede çoğunlukla hamile bedenle sohbet ediyor ve huysuzluğunu çekiyordu çünkü Yoongi'nin huysuz hali bile çok tatlıydı.Çekilesi hoş olan bir huysuzluktu.

"Ay sorun etme,kim gelecek sanki.Senden önemli değil ya,takma."

Elindeki mandalina dilimini büyük bir aşkla ağzına atarak konuştuğunda Jimin rahat bir nefes vererek ona gülümsedi.

Bir müddet sonra gülümsemesi buruk bir hal aldı.

Yoongi'nin hamileli çok özenilesiydi.Aldığı ilgiler,destekler,sevgi..

Yanından bir müddet ayrılmayan nişanlısı,her saat başı arayan annesi,her gün arayan babası,erkek kardeşinin bitmek bilmeyen mesajları,arkadaş çevresi...Jimin gerçekten onun bir şans topu olduğunu düşünüyordu.

Kendisi bu durumda olsaydı onun için herşey çok eksik olurdu.

Pasif bir erkek olarak hamile kalmak,kendi taşıdığı bebeği kucaklamak en büyük hayallerinden biriydi ama kalbindeki gömülü aşk ona en büyük engeldi.

Yeni denizlere yelken açmak için hareket etmek isteyen gemisinin önünde kocaman bir buz dağı vardı.

Sesli titrek bir nefes çekti ciğerlerine,hayat herkes için eşit koşullar sunmuyordu.

"Pişt,Jiminie.." yüzünün önünde sallanan elle irkilerek kendine geldi.

Gözlerinin kitlendiği şiş karından irislerini çekip sesin sahibine bilinmezlikle bakarak başını 'ne' anlamında kısaca sağa sola salladı.

"..kapı çaldı,Taehyung'un misafiri geldi sanırım."

Jimin,hızlıca ayaklanıp kucağındaki mandalina kasesini koltuğa bırakan bedenin kalkmasına yardım etti.

"Teşekkür ederim.Sen iyi misin,daldın?"

Yoongi,telaşla onun donuk yüzüne bakarak sorduğunda Jimin mahçup bir gülümsemeyle başını üst üste salladı.Onu endişelendirmek istememişti.

"İyiyim,aklıma birşey geldi ama önemli değil.Hadi bakalım bu gizemli misafir kimmiş."

Sona doğru alaya vurduğunda Yoongi göz devirip mızmız bir ifadeyle arkasına dönüp paytak paytak yürümeye başladı,memnuniyetsizliğini belli etmek için ayaklarını yere sürtmeyi ihmal etmiyordu.