Kişi: kurokawa izana
Y/N: kaida
İsteyen: ben, keyfim ve kahyası
Bölümde ağlayın şimdi.
Adını yn yapmak istemediğim için isim koydum.
......................................................................................................
......................................................................................................Ona baktın.
Bunu nasıl yapabilmişti?
Neden yapmıştı?
Nasıl yapmıştı?
Seni nasıl bulmuştu?
Neden şuan sadece karşında dikiliyordu?
Neden hâlâ onu seviyordun?
O seni sevmiyorsa, neden sana o şekilde bakıyordu?
Madem terk edecekti, ne diye seni sevdiğini söylemişti?
Neden?
neden?
neden?
neden?
neden?
neden?
Kafanda daha nice sorular vardı. Sadece neden olduğunu sorguluyordun. İki yıl önce ayrılmıştınız.
Ama onu hala seviyor muydun? Evet, evet seviyordun,
Peki, onu affedecek miydin? Hayır, hayır affetmeyecektin.
Yada, affedecek miydin?
Affedeceksende bu sadece basit bir özürle mi olacaktı yani?
"Neden geldin?" Sesin o kadar ruhsuz çıkmıştı ki izana yutkunma gereği duydu ve sessiz kalmayı tercih etti.
Menekşe renginde ki kürelere baktın, baktın ve sadece baktın. Yağmur yağıyordu ve sen sadece üstünde ince yazlık bir t-shirt ve çok kısa yeşil bol bir şortla sokağın ortasında dikiliyordun.
"Ben..." diyerek başladı söze ama devamını getiremedi. Belki de getirmek istemedi kim bilir. Sinirle dişlerini sıktın.
Lanet olsun o dalga mı geçiyordu? Senin ona olan aşkını yalanlamış ve kirletmişti o!!!Yağmur iyice bastırmaya başlamıştı. Titriyordun,
"özür dilerim," dedi. fısıldamıştı, hatta öyleki yağmur sesi sesini bastırmış, sadece dudaklarının kıpırtısından anlamıştın ne dediğini."gerçekten. Yemin ederim ki! Ben! Ben sadece! gururuma yediremedim! çünkü ben korktum! Sana yetememekten korktum! Özür dilerim!" Ona inanmak istedin ama yapamadın, yapamazdın. O ise neredeyse ağlayacaktı,
"öylemi..." dedin yumruklarını iyice sıkarken.
"ben o bok çukurunda ölmeye razıydım izana! Neden bana umut verdin?! Neden bana beni sevdiğini söyledin?! Neden?! Neden yaptın?! Neden beni tekrar hayata bağladın?! Neden orada ölmeme izin vermedin?! Ben o bok çukurunda mutluydum!" Dedin. "Neden izana?!"
"Yapamazdım..." diye fısıldadı. Kendini bok gibi hissediyordu. sahi ya, üç yıl önce shincirou'yla bu şekilde kavga ettikleri zaman oda kaida gibi hissetmemiş miydi?
O zaman neden bunu sana da yapıyordu?Daha doğrusu yapmak istiyormuydu? Hayır, hayır istemiyordu.
"Mai! Lütfen, yeniden başlayabiliriz!" dedi, pişmandı çok pişmandı ama nafile gururunun aşkının önüne geçmesine izin vererek hata yapmıştı.
Arkanı dönüp kaldığın binaya ilerledin. O ise hala arkandan bağırıyordu bu sana iki yıl öncesini çağrıştırdı sende o zamanlar izana'yla ayrılmamak için tıpkı izana'nın şuan yaptığı gibi çok bağırmış ve ağlamıştın.
Ve şimdi gelmiş senden özür mü diliyordu?
Onca yaptığı şeyden sonra buna nasıl cesaret edebilmişti?
Sırf gururundan seni defalarca aldatmışken hemde!
Senin gözlerinin önünde başka kadınlarla yiyişirken senin nasıl hissettiğini hiç düşünmemişti bile!
Senin nasıl hissettiğini,
Ne kadar çok ağladığını,
Onun yüzünden defalarca travmalarını tekrarladığını...
Hiç düşünmemişti.
Ve şimdi gelmiş özür diliyordu.
Buna nasıl cüret eder?!
Evet, seni o bok çukurundan kurtarmış olarbilir ama bu seni yarı yolda bırakıp gedebileceği anlamına gelmez, gelemez.
Bu olaydan yaklaşık bir hafta sonra izana senin ölüm haberini aldı- sizce kim yapmıştır- yıkılmıştı, darmadağındı, kendini alkole vermişti.
İyiden iyiye içinde senin ölümünün payı da olan ve gittikçe büyüyen öfkeyle o gün tenjiku ve toma'nın kavgasında mikey'i öldürmeye çalışmıştı ama kakucho'yu korurken kendisi vurulmuştu.
Yerde kanlar içindeyken kölem dediği en yakın arkadaşıyla yerde yatarken bir kere daha anlamıştı...
Sana ne kadar çok aşık olduğunu,
Seni ne kadar çok sevdiğini,
Bir kere daha anlamıştı,
Ama nafile, sen onu affetmemiştin ki haklıydın da orası ayrı konu.
Kafasını kakucho'ya doğru yavaşça çevirdi. "Ben lanet bir erkek arkadaşım değil mi?"
Kakucho onayladı. "O seni sevmişti...gerçekten çok ama çok sevmişti." Dedi.
"Umarım başka bir hayatta beni affeder," dedi sonra yavaşça gözleri kapanıp bilincini kaybederken "umarım..." diye kendini tekrar ederek fısıldadı.
O anda genç kız, çocuğun yanı başında belirdi, hayaldi bu.
"İzana" dedi kız, çocuk güçlükle gözlerini araladı. "Gerçekten, gerçekten pişman mısın?" Diye sordu çocuğa.
"Evet, pişmanım." diye zorlukla fısıldadı çocuk,
kız gülümsedi. "Keşke zamanı geri almanın bir yolu olsaydı,"
(O sırada gözlüklü take'nin ortama giriş şekli)
......................................................................................................
......................................................................................................Üzüldüm be şimdi bak.
Neyse, bişe diyim mi ben aşık oldum ya
Yemin ediyorum ki aşık oldum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TOKYO REVENGERS /|\° tepki, one shot vb.
Fanfictionhayırdır bilader bi sıkıntımı vardıda baktın¿ Tepki çok olmaz genellikle one shot filan olur