Kişi: baji keisuke
Y/n: Maria
İstek: gene keyfim
Medya koyamadığım için medyaya koyacağım şeyin adın buraya yazıyorum: tereyağı vs cemre solmaz- nurdisina
Adını yn koymak istemediğim için isim koydum.
....................................................................................................................................................................................Baji keisuke'yle uzun süredir mektup arkadaşıydınız. Onun sadece adını biliyordun. O Japonya'nın shibuya'sın da yaşıyordu sense amerika'nın massachusetts eyaletinde yaşıyordun.
Ama iyi bir haberin var, ailenin işleri sebebiyle japonya'ya taşınacaksınız ve bunu mektup arkadaşına bir mektupla haber vermek istedin.
Doğrusu, orta okulda olmanıza rağmen bazen mektupta yazan şeyi anlamakta güçlük çekiyordun çünkü o okuma yazmayı tam olarak bilmiyordu ama bunu dert etmiyordun. O kızın iyi birisi olduğundan adın gibi emindin.
(İsminden dolayı kız sanıyoruz)
Akşam valizini hazırladın ve her zaman yaptığın gibi yatağına oturdun ve baji'ye mektup yazmaya başladın, mektubunda ona bu hafta yaşadığın olayları ve taşınacağınız hakkında yazdın,
Yazma işin bittiğinde kağıdı düzgünce katlayıp açık turuncu renkili zarfa koydun, arkasına ise her zaman yaptığın gibi ördekli bir pul yapıştırdın ve yeni evinizin adresini yazdın, altınada bir not yazdın.
Not: eğerki gelmek istersen kapım sana her zaman açık, en yakın zamanda görüşelim.
İşin aslına bakarsan bu mektuplaşma olayı bir okul projesiydi, okul müdürü sosyalleşmeniz için tüm öğrencilerin katıldığı bu projeyi düzenledi ve sende sırf adı ilginç olduğu için baji'yi seçmiştin.
Sabah neşeyle uyandın ve akşam hazırladığın mektubu kapınızın önündeki posta kutusuna koydun,
'sadece bir hafta, sonra yüz yüze görüşüce'z'diye düşündün.
Oldukça uzun geçen bir, bir haftanın sonucunda sonunda japonya'ya geldiniz.
Tabi o zamana kadar mektup baji'nin eline ulaşmıştı ve her şeyi hazırlamıştı, birlikte yapacağınız şeylerin her ayrıntısına kadar ve ayriyeten eriştede almıştı.
Sizin için biraz zor oldu tabi, temelli olarak japonya'ya gideceğiniz için çetenizi ikinci lidere emanet etmek zorunda kaldınız. Ve ayrıyeten zaten bu yeterince zor değilmiş gibi bir de siz konuşma yaparken çoğu üye ve ikinci lider ya ağlamıştı ya da hıçkıra hıçkıra ağlamıştı.
Japonya'ya geldiğiniz ilk gündü ve yarın yeni okulunun da ilk günüydü. O gün biraz parklarda filan takıldıktan sonra eve döndün.
Sonraki gün sabah kalkıp hazırlandın. Okul eteğini giydin sonrada kravatı bağladın. Okula geldiğinde herkes ilk başlarda seninle yeni olduğun için çok ilgilendi ama okulun sonlarına doğru kimse suratına bile bakmadı.
Okul çıkışı evine dönerken, senin yaşlarında olan serseri tipli birkaç çocuk seni çevirdi. Bir tanesinin elinde senin mektubunun tıpatıp aynısı vardı.
Sarı saçlı uzun boylu ve ejderha dövmeli çocuk sana senin evinin adresini sordu.Kaşların yavaşça çatıldı, "bu evde yaşayanları ne yapacaksınız?" Sen bunu söylediğinde çocuk gözlerini devirdi.
"Ne yapıp ne yapmayacağımızdan sanane." Dedi. bunu dediğinde kaşların iyice çatıldı. 'Bu ne saçmalık,' diye düşündün.
"Bana benim evimin adresini tanımadığım bok kafalı herifler soruyor." Dedin ve sonra bir iç çekip devam ettin. "Ve benden bunu normal mi karşılamamı bekliyorsunuz?"
Elinde mektup olan çocuğun kaşları şaşkınlıkla havaya kalktı. Sana soru soran çocukta dahil herkes garip garip sana baktı. En sonunda kısa boylu olan konuştu.
" sen baji'nin mektup arkadaşı olan maria mısın?" Diye sordu.
"Siz..." daha cümleni bitirmeden siyah uzun saçlı çocuk sözünü bölerek önünde durdu. "maria..?" Dedi.
Sende "baji..." diyerek karşılık verdin.Şaşkınlıkla ona bakıyordun. "lan sen kız değilmiydin?!"
O kıkırdadı. "değildim, ben kendimi bildim bileli erkeğim." Şakasına gözdevirip kıkırdadın.Mektubu cebine koyup sana sarıldı, bir anlık şokla geç karşılık verdin. İkiniz ayrıldığınızda sana gülmsedi ve seni elinden tutup diğerlerini yüzlerinde garip bir ifadeyle oracıkta bırakarak seni bir kaç araba
yakmak için peşinden sürükledi.Diğerleriyse onları orada öylece bırakmanız hakkında söylenip duruyordu.
Gerisini anlatmaya gerçekten gerek varmı?
Sizi annesiyle tanıştırdı. -ki zaten annesine sürekli sizden bahsediyordu- Annesi sizi sevdi. Sonra baji sizin dövüşebildiğinizi öğrendiğinde sizi toman'a kattı.
12 yıl sonra evlendiniz demicem çünkü siz baji'yle reşit olduğunuz günün akşamında evlendiniz.
Evet reşit olur olmaz evlendiniz... Ama zaten birbirinizi ölesiye severken neden onunla yıldırım nikahı kıymayasın ki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TOKYO REVENGERS /|\° tepki, one shot vb.
Fanfictionhayırdır bilader bi sıkıntımı vardıda baktın¿ Tepki çok olmaz genellikle one shot filan olur