Siyah ile Beyaz

●○●15.Bölüm●○●

SELAM CANLAR ❤❤❤
UZUN BİR ARADAN SONRA SİZLERDEN ÖZÜR DİLEYEREK
SİYAH İLE BEYAZ YENİ BÖLÜM SUNUYORUM SONUNDA BİTTİ
UMARIM BEĞENİRSİNİZ
SİZİ ÇOK SEVİYORUM
❤❤❤
KEYİFLİ OKUMALAR 🥰😊

☆15.Bölüm☆

•Yazardan•

Bir kaç gün aradan geçti. Bu Dönemde Necdet Amir baya toparlanmış. İşine Dönmeye hazırlanıyordu. Bir yandan da çok mutluydu ikizlerini kavuşmuştur,her ne kadar Emir yanaşmasa da onları bulmuştu. Onların hayatta olmaları ve kim oldukları Necdeti az da olsa mutlu ve huzurlu hissettiriyordu.
En çok kızı Eylül için mutluydu en azından onu bağrına bastı.
Ali ve Eylül Necdet'in tehlikeli operasyonuna hazırlanmaya çalışıyordu.
Eylül'e kalsa baba bildiği Faruğu bir kaşıkta boğmaktı. Ama bildiği birşey daha vardı oda bu operasyonun ve kabusun son bulması için
Alinin, kendisinin,babasının ,Emirin ve Baharın en önemlisi karnındaki bebeğin için bu operasyondan burnu kanamadan sıyırmaları idi bunun için de yakın adamları Salih ve Yavuz'a ihtiyacı vardı. Onları hepten kendi tarafında olmaları için elinden geleni yapmaya başladı.
Ali sabah erken uyanmış koynunda uyuyan sevdiği kadın Eylülünü seyrediyordu. Onunda aklına almıyordu bunca olanlar. Bu Operasyona başladığında tek görevi Eylül ve Faruğu kelepçelip içeri tıkmaktı. Ama hesap edemediği Eylüle aşık olmaktı ve onunla bir Aile kurmak üzere. Baba oluyordu ve o Eylül gerçekte Necdet'in öz kızı idi,baba bildiği gibi Amiri Eylülün babası ve onunda yakında kayınpederi olacaktı.Ali Eylülün yüzünü kapatan saçlarını kapatan sıyırır yüzünü okşamak başlar. Onun güzel yüzünü incelemeye başlar hayran hayran bakar. Alide mutluydu bu koynundaki yatan kadın ona aitti , karnında bebeği vardı. Ali Eylülün anlından öpüp dudağını öpüyordu. Eylül gözlerini kıpraşıp farkında varıp sırıtıp karşılık veriyordu. Ali ve Eylül tutkuyla öpüşürken Eylül Alinin koynundan kalkıp üzerine çıktı. Aliyle ateşle öpüşmeye başladı.
Birbirlerinin dudaklarından ayrılıp gülüşmeye başladılar.
Eylül: günaydın bebeğimizin babası
Ali: günaydın dünyanın en güzel annesi
Eylül: sabah oldu
Ali: evet ve sen hala üzerimdesin?
Eylül: eee ne olmuş ?
Ali: tehlikeli bir pozisyondasın sevgilim
Eylül: Allah Allah nasıl bir tehlikeli pozisyondayım
Ali bir anda pozisyonu değiştirip
Eylülü altına alıp
Eylül: ayy
Ali: işte bu pozisyonda şimdi ölümlerden ölüm beğen
Ali Eylülü gıdıklamaya başlar
Eylül gıdıklanınca çırpınır: ayy çok gıdıklanıyor
Ali: pes mi ?
Eylül: tam....tamam
Ali: pes mi  dedim ?
Eylül: pes pes sen kazandın?
Ali: iyi peki...Güzel karım benim
kadınım, dünyalar güzelim
Eylül: ben senin tam olarak karın değilim ama
Ali: nasıl değilsin benim kadınımsın bana aitsin Bebeğimin annesisin sen benim karımsın kim ne derse desin Sen be-nim ka-rım-sın işte bu kadar !
Eylül gülerek: deli erkeğim benim
Ali:bu eller bu gözler o dudaklar bu saçlar bu kokun sesin tenin hepsi benim
Ali Eylülün dudağına tekrar yapıştı öpüşmeye başladı
Eylül de isteyerek arzu ile karşılık vermeye başladı.
Tekrar ayrıldılar
Ali gülümseyip: hem bugün önemli gün
Eylül: nasıl bir önemli gün
Ali: bugün imam nikahlı karım oluyorsun
Eylül: imam nikahı mı ? şart mı hemen ?
Ali: şart...hem ben canıma susamadım Saygı değer Kayınpederim Amirim emretti
Eylül: babam mı istedi gerçekten ?
Ali: yok onunla ilgisi yok aşkım ben istedim çünkü yoksa nikaha kadar sana yaklaşmayı yasakladı İkimiz bir evde kalamazmışız yoksa ? O yüzden !
yani anlayacağın Kayınpederimin radarına düştüm
Eylül: nikah var diyorsun bugün o zaman ben artık senin karın oluyorum
Ali: hemde imam nikahlı  buda kıskanç kayınpederimin sayesinde
Eylül: eee o zaman biz hala napıyoruz burda bu pozisyonda
Ali: napıyoruz ki ? Ne var bu pozisyonumuzda gayret iyiyiz
Eylül: eee oyalanıyoruz Ali ! İmam Kaçta gelir ki kalk hadi üzerimden
Ali Eylülün üzerinden kalkıp
Ali: iyide aşkım imam bize gelmiyor ki bize imama gidiyoruz
Eylül: nasıl yani ?
Ali: yani nikah günü almıyoruz gerek yok
Eylül: bende sandım ki buraya geliyor
Ali: Imam nikahtan hemen sonra  Resmi nikah kıymamız lazım hemen
Eylül: Faruk ne olacak Resmi nikahı kabul edecek mi ?
Ali: edecek mecbur Allah Allah imam nikahlı karım olupta resmi niye olmuyor muşsun mecbur 
Eylül: Faruktan bahsediyoruz çok tehlikeli sana birşey yapmasından korkuyorum
Ali:Birtanem sende beni unutuyorsun ben Faruk gibilerini çok gördüm böylelerini çok içeriye tıktım
Eylül: Ama onun gibilerinin kızına ayy pardon sahte kızına aşık olmadın
Ali: evet tek ayrıntı o , o sahte kızına çok aşığım deyip
Ali Eylülü öpecekken telefonu çalmaya başlar
Ali gülerek: acaba kim
Eylül: herkes olabilir
Ali eline telefonu alıp: evet Sayın sahte kayınpederim zamansız arıyorsun gerçi senin de yanındaki köpeğin zamanı gelecek
Eylül: ısrarla çalıyor...açacak mısın
Ali: hayır açmayacağım gebersin
Eylül: ne istiyor senden
Ali: bilmiyorum beni sevmediğini biliyoruz ama sevmesin de gerçek kayınpederim değil ya
Eylül: yok çok ısrarlı bu vazgeçmek istemiyor
Ali: Açsam mı ?
Eylül: ben açayım mı istersen
Ali: yok gerek yok ben açarım.. alo Faruk Bey...Nasıl mıyım iyiyim hemde çok iyi
Ali Eylüle bakıp sırıtıp Yüzünü okşayıp kollarını Eylülün beline sarıp
Eylül de Alinin boynuna öpücükler kondurur
Ali: benimle konuşmak mı istiyorsunuz...iyi madem konuşalım
nerde ne zaman ? iyi tamam yarın görüşürüz... Eylül iyi... hemde çok iyi gözüm gibi bakıyorum ona...tamam  görüşürüz
Ali telefonu kapatıp 
Eylül hala Alinin boynuna öpücükler konduruyordu
Eylül inleyerek: Ne diyor Pislik ?
Ali inleyerek: benimle muhakkak konuşmak istiyormuş ?
Eylül : nerden icab etmiş ? neyin peşinde ki ?
Ali: bilmiyorum ama ergeç  Amirim dediğini yapmamız lazım yolumuza taş koymasın
Eylül: hiç birşey yapamaz ben onun kızı değilim ondan asla emir almam
Ali sırıtıp Eylülü durdurup Yüzüne bakıp:   Çok seviyorum seni
Eylülde: bende seni çok seviyorum
Ali bir hışımla Eylülün dudağına yapışıp
İkisi tutkuyla öpüşmeye başlar
birbirlerinin vücudunu okşayıp
Dudaklar ayrılıp: alınlarını birleştirirler
Ali eli ile Eylülün karnına dokunur okşamaya başlar: bebeğimizi çok merak ediyorum
Eylül de karnını tutup: bende merak ediyorum yolumuz uzun biz ne badireler bekliyor
Ali: merak etme birtanem herşeyi tek tek atlatacağız bebeğimiz de sağ salim doğacak kucağımıza alacağız sen baban Emir Ömer biz hepimiz mutlu bir aile olacağız söz veriyorum
Eylül: inşallah sevgilim hadi geç kaldık imam beklemesin
Ali: imam mı beklemesin yoksa Faruk mu
Eylül: off aman boşver onu biz Allah katında nikahlanalım da babam sana  eziyet etmesin
Ali ve Eylül hazırlanıp İmam nikahı kıydırmak için yola çıkarlar
Sonun da İkisi nikahın kıyılcak yere gelirler
Eylül arabada başına örtüyü kapatır
Ali Eylüle hayran hayran bakıp: Çok güzel yakıştı karıma gel hadi İmam Efendiyi bekletmeyelim
Eylül: tamam ikisi içeriye girip
İçerde bekleyen Sinan Emir ve Bahar
Sinan: Hocam bakın Damadımız ve gelinimiz geldi hadi kıyalım nikahı
Neredesiniz ya İmam efendi gidiyordu
Ali: Geldik ya oğlum ne acele ediyorsun
hocam bağışlayın
Hoca: yok estağfirullah evlat geldiniz
Bahar Eylülün kolundan tutup: birşey mi oldu Eylül ?
Eylül: yok birşey de...sadece
Bahar: sadece
Eylül: O sahtekar aradı
Bahar: merak etme onunda sırası gelecek icabına Ali bakacak ve Amirim
eee siz nasılsınız bebek
Eylül: bizde iyiyiz çok şükür Ali bana bize çok iyi bakıyor
Bahar: öyle de olmalı zaten
Hoca: Çocuklar hadi nikah akdini  açıyorum
Ali ve Eylül Hocanın önüne oturup
Hoca konuşmayla başlar dualar okur
ardından Soru akdine başlar
Hoca: Sen Mehmet oğlu Ali Necdet kızı Eylülü nikahına kabul ettin mi ?
Ali: ettim
Hoca: ettin mi ?
Ali: ettim
Hoca: ettin mi ?
Ali: ettim
Hoca: Sen Necdet kızı Eylül Mehmet oğlu Alinin nikahına girmeye kabul ettin mi ?
Eylül: ettim
Hoca: ettin mi ?
Eylül: ettim
Hoca: ettin mi?
Eylül: ettim
Hoca:
Sizlerde Şahitlik ettiniz mi ?
Bahar-Sinan-Emir: ettik
Hoca: ettiniz mi ?
Bahar-Sinan-Emir:ettik
Hoca: ettiniz mi
Bahar-Sinan-Emir:ettik
Hoca: Bende Allahın rızası Şahitlerim huzurunda sizi Allahın katında sizin Nikahınızı kabul ettim Allah mesut etsin, Allah Bir yastıkta kocatsın
Bahar-Sinan-Emir:Amin
Hoca son kez dua okur
Ali ve Eylül Hocanın elini öpmek isterken
Hoca: yok oğul gerekmez Allah utandırmasın sizi
Herkes birbirine sarılıp
Ali Eylülün anlından öper
Sinan ve Bahar Hoca dışarıya çıkarıp bırakmaya giderken
Emir Eylüle dönüp: Sen şimdi evlendin mi ?
Eylül: tam değil
Emir: bir tuhaf olacak sanki benden  önce evlendin ?
Eylül: ben istemedim Babamız istedi hemen evlenmemi
Emir: biliyorum doğrusu da bu zaten Resmi nikah ta kıyıldıktan sonra birşey kalmıyor Sen artık Acar olmuyorsun
Eylül: iyide ikizim biz zaten Acar değiliz
Emir: orası da doğru yinede insan alışması için vakit alacak sen nasıl çabuk kabullendin
Eylül: sevgisizlikten ikizim ama sen kendine istediğin kadar zaman ayır
Emir: Eee Ali artık eniştemin ikizim sana emanet sakin onu üzeyim deme bilmiş ol öyle bir şey yaparsan karşında Necdet Amiri değil beni bulursun
Ali: merak etme Eylül benim herşeyim ona bebeğimize gözüm gibi bakacağım
Emir: iyi
Emirde çıkıp gider
Sinan: eee kardeşim Eylül napıyorsunuz şimdi
Ali: ne yapacağız oğlum imam nikahımız kıyıldı Amirimin Elini öpmeye gideceğiz
Bahar: kaldı Resmi nikah
Ali: onuda yapacağız inşallah
Eylül aşkım gel gidelim
hadi biz gidiyoruz
Ali Eylülün tutup gi
Sinan: ya aşkım bizde mi evlensek
Bahar: Nerden çıktı şimdi bu?
Sinan: imam efendiye söyleyelim bizim de nikahımızı kıysın
Bahar:ayy Sinan saçmalama Eylül hamile olduğu için Amirimiz nikahsız dolaşmasın istedi
Sinan: olsun hamile olman gerekmiyor nikahımız öyle kıyılsın
Bahar: Ayy Sinan hadi doğru merkeze
Sinan: of of