●○●5.Bölüm●○●

330 35 16
                                    

SELAM ÖZÜR DİLERİM
CANLARIM
BÖLÜM HADDİNDEN FAZLA GECİKTİ
ÇÇÜNKÜSAĞLIK SORUNLARIM VARDI VE MORALİM BOZUKTU BAYA
AMA ŞİMDİ İYİYİM
AMA SONUNDA BİTTİ
BÖLÜM HAZIR
KEYİFLE OKUYUN
SİZİ ÇOK SEVİYORUM
YORUMLARDA GÖRÜŞMEK ÜZERE❤❤💞💖😊

☆5.Bölüm☆

○●○Aliden○●○

Artık girdim aralarına !
Eylül Acar beni evine davet etmişti
Ona bakarken kendimi nedensizce ona yakın hissediyorum sanki  de o  kendine çekiyordu bir yandan da aklımda olan görevim gelip kendimi ona kaptırmamaya calışıyorum
Amirimin bana tuttuğu evde giyindim
Üzerime sade bir beyaz gömlek giyindim ve sportif bir pantolon
Odada masanın üzerinde
Bir çerçeve ile Miranın resimi vardı
Çerçeveyi elime aldım
Kendi kendime: papatyam benim deyip resimi öpüp bakıyordum öyle
Kardeşimden uzak durmalıydım ! çok tehlikeli hemde çok
Görevim biter bitmez hemen mesleğime ve Mirama kavuşacağım için mutlu olacağım
Daha fazla oyalanmadan evden çıktım
Arabama binip Eylülün villâlarına yola doğru koyuldum
Oraya varır varmaz
İçime sıkıntı bastı ki derin derin nefes aldım
Arabadan iner inmez
Villaya girerken evin etrafında gözcülük yapan koruyan korumalar adamlar beni içeriye refekah edip
Karşıma Eylülün adamı Ceyhun çıktı
Görünüşten bir psikopata andıran bu adam bana laf çarptı: ne yaptın ne ettin bilmiyorum ama seni gözüm hiç tutmuyor
Umarım Eylül hanım doğru yapıyordur ama sana benden küçük bir uyarı herhangi yanlış hatanda senin ipini çekeriz bunu bil burası senin eski karakoluna benzemez burda Eylül hanımın ve Faruk Beyin düdüğü çalar anlatabildik mi
Ona gülerek cevap verdim: sen hiç merak etme kardeşim Eylül hanım pişman olmayacak aksine o beni bugüne dek tanımadığını pişman olacak.
Ceyhun: her neyse gözüm üzerinde bilesin
Ali: bilirim
Ceyhun: geç içeriye
Içeriye alındım
Evde sessizlik vardı
Evde bir Hizmetçi vardı ve başka bir çalışan geçti
önümden
Diğeri daha çok evin kahyası gibi duruyordu
Kâhya Hizmetçiye ciddi ciddi bakıyordu
Hizmetçi kahyadan korkar gibiydi ve o korkuyla hızla gitti
Kahya bana dönerek: Siz şey olmalısınız
Bende: Ali
Kahya: Doğru Ali bey !
Sizi Eylül hanım çalışma odasında bekliyor
Buyrun
Ali: sağol
Kahya beni villa'nın üst katına çıkarıp
Beni bir odaya yönlendirdi
Ben odaya girdim
Kahya: burda bekleyin Eylül hanım şimdi gelir
Ali: tamam
Kahya odadan çıkarken
Bende etrafa bakınıyordum
Masa masanın üzerinde Bir kaç eşya
Otantik eşyalar
Heryerde fotoğraf
Bir kaç resim Aile tabloları ama bir resim gözüme kestirdim
Bir başkaydı
Tahmin etmek zor değildi
Resimde Faruğun gençliği
Yanlarında çocuklar biri oğlan diğeri kız ve kucağında bir bebek
Oğlan Eylülün ikizi olmalı kızda Eylülün ta kendisiydi göz renginden tanıdım kucağındaki de kardeşleri olmalıydı
Resimi elime aldım, incelemeye başladım
Ama gözüm hep Eylülün çocukluğuna kayıyordu !
Çocuk iken çok masum muş şimdiki o karanlık görüntüsü hiç bir ilgisi yok
Tatlımsı bir bakışı varmış
Tuhaf olan resimde çocukların anneleri yoktu
Parmaklarımla Eylülün çocukluğunu gezdirdim
Kendi kendime: çok tatlı
Ben resimi devama bakarken biri girdi arkamı dönmeden
Kişiye seslendim: Eylül hanımlar gelmeyecek galiba
Ses yoktu
Resimi yerine koydum
Döndüm gördüğüm kişi ile buz gibi kaldım
Karşımda bana derin derin bakan iki çift yeşil göz
Bakışıyorduk ben ise yutkundum
Görünüş olarak başka bir Eylüldü !
Üzerinde bir çiçekli basmalı elbise vardı saçıda salıktı bir toka
Resimdeki gibiydi
Bakışı da tutkuluydu
Güzelliği ile yutkunuyordum ama ruhunda ki karanlığını hissediyordum bu cici kız kılığındaki içindeki kız aslında karanlık bir kız idi
Ama gözlerim hep gözlerine kayıyordu
Ben bu düşünceleri düşünürken oda sessizliği bozdu
Eylül: kim tatlı
Ses vermedim
Daldım gittim gözlerine
Eylül: sana diyorum ! Kim miş tatlı ?
Yine ses vermedim
Eylül: hayda aloo sana diyorum ?
Ali: nee efendim ?
Kendime geldim
Eylül: sonunda ? ne bakıyorsun öyle ?
Ali: kim ben mi ?
Eylül: kim olacak tabiki sen ! Sen kime tatlı dedin
Ali: ben mi ? Şey ben ?em...
Eylül: evet ?
Ali: ben bu resimdeki küçük bebeğe tatlı dedim maşallah
Eylül: kardeşim o benim
Hayret genelde bu resimi görenler ilk önce o masum kızçocuğunu tatlı bulur
Ali: oda...aman neyse
Eylül: her neyse bırakalım o resimi
Otur şuraya
Oturdum oda şef koltuğuna oturup
Bana bakıyordu
O kadar karanlıktı ki içi
Sanki odada soğuk rüzgarlar esiyordu
Ama bir taraftan da beni kendine çekiyordu gözlerinin güzelliğinden
Hayat doluydu aslında ama bu sadece bir kılıktı
Eylül: dün hayatının kararını değiştirdin burda bizimle bu yolda bu karanlıkta ve en derinine girmeye razı mısın ? arkana bile dönüp bakmadan, Bunun içinde hapiste var ölümde var korku tehdit işkence aklına ne gelirse hepsi
Sen bunlara rağmen bunları göze alıp bizimle bu karanlık yolda yürümeye hazır mısın ?
Ali: hemde sonuna kadar
Ölüme dek !
Eylül: iyi o zaman razı isen yapacak tek şey kaldı
Ali: o nedir
Eylül: sadakat
Ali: anlamadım ?
Eylül: ölümüne dek bize sadık olmayı kabul ediyor musun ?
Eylül bakarak yutkundum
Ali: söz veriyorum
Eylül: söz değil yemin et
Eğer yemin edersen sana inanırım
Gözlerimin içine bakıp cevap vermemi bekliyordu
Eylül: evet seni dinliyorum
Ali: yemin ederim sana sadık bir Adam olacağìm
Eylül: her ne olursun
Ali: ucunda ölümde varsa
Ben öyle cevap verince bana bakıyordu
Eylül: iyi karanlık Dünyamıza hoşgeldin o zaman ! Gidebilirsin
Ben tam gidecek iken
Bana seslendi
Eylül: sana birşey demeyi unuttum! Faruk
Babası Faruk Acar ile ilgili birşey diyecekti
Ali: evet ? Ne oldu ona
Eylül: her ne yapıyorsa yada sana yaptırırsa yaptırmaya çalışıyorsa itaat etmeyeceksin bana ters birşey ise kesinikle hayır
Ona yüzümü çevirip: tamamdır
Eylül: Ailen var mı ?
Yutkunarak: tek biri var oda !
Eylül: oda ?
Ali: Mira ! Kardeşim
Eylül: biliyor mu yaptığından
Ali: bilmiyor ! Bilmesin
Eylül: aynı fikirdeyim bencede bilmesin
Bu kız acayip tehlikeli göründüğü gibi masum değildi ama güzelliğine diyecek yoktu
Eylül: gidebilirsin şimdilik bir işin yok
Ali: tamam sağol
O odadan çıkarken
Derin bir nefes aldım
Onu etkiledim mi bilemedim yada inandırdım onuda bilemem ama bildiğim tek şey var oda çok ama çok dikkatli olmaktı
Evin Kahyası beni yolcu ederken Eylülün diğer adamı Yavuzu gördüm
Gömleğinde kan vardı
Beni görmedi onu hiç gözüm tutmamıştı
Ama ortaya çıkacaktı yada öğrenirdim
Niye buraya geldiğini anladım Eylül ile bir işi var herhalde
Bebimm
Beni kapı dışarıya etmek için sabırsızlanan Ceyhun bekliyordu.
Hevesini almak için Iyi fikir geldi
Ona laf attım
Ali: bu kadar misafir perverliğe gerek yok yani ben çıkışı biliyorum
Ceyhun: iyi çık o zaman
Ali: nasıl olsa beraber aynı cephedeyiz birader
Ceyhun: en azından bugün değil
Ali: bugün değilse yarın ertesi muhakak yine görüşeceğiz hadi eyvallah
Ceyhun: bas git
Hemen çıktım ordan
Zorda olsa onlara özellikle Eylüle kendimi inandırmaya çalıştım
İnanıp güvenecek lerinden en ufak bir fikrim yok
Aklım Eylül Acara gidip geliyordu...Ona kendime güvenmesini sağlayıp ardından yavaş yavaş yaklaşıp kendime aşık edecem ve onların karanlık işlerine son vermek için her işlerinde köstebeklik yapacağım...
Ve sonunda bu oyuna son verip Eylül ve babasını ellerine kelepçeyi takıp hak ettikleri cezaları çekecekler
Yoldayken Amirim beni hemen açtım
Ali: Alo Amirim....doğru amirim ilk etap tamam
Beni aralarına aldılar
Ama bugün istemediler
Ya Amirim ?birşey isteyecem sizden ! Evet Mira !
Amirim ile konuşuyordum
Ali: sağolun Amirim sağolun çok sağolun
Deyip kapattım telefonu
Mirayı az da olsa arada görme şansım olacaktı ama uzaktan
Hemen gittim eve bugün olanları düşünmeye
Bundan sonra ki adımlarıma
Görevimin başarı olması için Eylül ile babası ile ilgili daha çok bilgi toplamak zorundayım bunun için gizli gizli bizim istihbaratı arıyordum...

Siyah ile BeyazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin