Yorucu bir futbol antrenmanından sonra sonunda ara vermişlerdi.Akito lavaboya gitme kararı aldı.Zaten kimse onun yokluğunu fark etmemişti.
Yüzüne su çarptıktan sonra aynada kendine baktı.Futbolu gerçekten sevmiyordu.Ter içinde kalmış saçlarını düzeltmeye çalıştı.Özellikle minik sarı tutamı saklamaya çalıştı,ondan nefret ediyordu."Tüm saç turuncuyken neden sarı bir tutam olurdu ki?" diye düşündü Akito.
Geri dönmeye yeltenmişti ki bir piyano sesi dikkatini çekti.Okullarındaki müzik kulübü genelde asla müzikle ilgili aktivite yapmazdı.Sadece kağıt üzerinde "müzik kulübü"diye geçiyordu ama oda veya piyano asla kullanılmazdı.
Hoş bir erkek sesi piyanoya eşlik ediyordu.Akito'nun gözleri kocaman açıldı.Bu ses gerçekten çok güzeldi.Bir melek gibiydi.Ya da bir prens gibiydi.Ya da...
𝙩𝙖𝙙𝙖 𝙣𝙖𝙣𝙙𝙤𝙢𝙤 𝙣𝙖𝙣𝙙𝙤𝙢𝙤 𝙤𝙢𝙤𝙞𝙚𝙜𝙖𝙠𝙪 𝙖𝙩𝙖𝙧𝙖𝙨𝙝𝙞𝙞 𝙢𝙞𝙧𝙖𝙞 𝙬𝙤 𝙪𝙩𝙨𝙪𝙨𝙪 𝙠𝙚𝙨𝙝𝙞𝙠𝙞 𝙜𝙖 𝙖𝙠𝙖𝙣𝙚 𝙣𝙤 𝙣𝙖𝙠𝙖 𝙙𝙚 𝙞𝙧𝙤𝙯𝙪𝙠𝙪 𝙣𝙚𝙜𝙖𝙚𝙗𝙖 𝙣𝙚𝙜𝙖𝙪 𝙝𝙤𝙙𝙤 𝙠𝙖𝙜𝙖𝙮𝙖𝙠𝙞𝙙𝙖𝙨𝙪 𝙨𝙝𝙞𝙧𝙖𝙣𝙖𝙞 𝙨𝙪𝙩𝙤𝙤𝙧𝙞𝙞 𝙨𝙖𝙜𝙖𝙨𝙝𝙞𝙩𝙚𝙩𝙖𝙣𝙙𝙖 𝙮𝙤 𝙗𝙤𝙠𝙪𝙧𝙖 𝙜𝙖 𝙬𝙖𝙧𝙖𝙚𝙧𝙪 𝙗𝙖𝙨𝙝𝙤
Akito gerçekten büyülenmişti.
Müzik kulübü odasına doğru yavaş adımlarla ilerledi.Yaklaştıkça çocuğun sesi daha net duyulur hale geliyordu ve Akito şaşkınlığını gizleyemiyordu.Kapının yanındaki duvara yaslandı ve sadece bu güzel sesi dinledi.
Şarkı bitmişti.Akito daha çok duymak istiyordu ama üstünden dakikalar geçmesine rağmen odadan sadece kağıt çevirme ve bir kaç piyano notası sesi gelmişti.Şarkıyı da daha önce bir yerde duymamıştı.Akito şu saatten sonra öylece futbol antrenmanına geri dönemezdi.Dönmek de istemiyordu.
Akito adeta kendi vücudunun kontrolünü kaybetti.Bu sesin sahibini görmesi gerekiyordu.Aniden kapıyı açtı ve karşısındaki piyanoda oturan mavi saçlı çocukla bakıştı.Tahmin ettiği gibi yakışıklı biriydi.Prens gibi gözüküyordu.
"Pardon?Yoksa oda mı kullanılacaktı?Ben özür dilerim..." dedi mavi saçlı çocuk hoş ses tonuyla,utanmış bir şekilde.
Akito "Hayır." anlamında kafasını iki yana salladı.En iyi gülümsemesini yapmaya çalıştı.
"Hayır,endişelenme." hafif kıkırdadı turuncu saçlı çocuk.Odanın kapısını kapatıp içeri girdi ve piyanoyu ardından etrafı süzmeye başladı.
Müzik odasına ziyaretçiler genelde gelmezdi,bu yüzden Toya oldukça şaşkındı.Turuncu saçlı çocuğun hoş bir sesi vardı.Gülümsemesi de oldukça tatlıydı.Toya birden biri içeri daldığı için çok korkmuştu ama neyseki bir sorun yoktu.Tek soru şuydu."Bu çocuk burada ne yapıyor?" diye düşündü Toya.Çocuğa dik dik baktığını fark edince gözlerini nota kağıdına çevirdi.
"Sesin....çok güzel." dedi Akito.Ardından hemen ağzını kapattı.Sesli söylemek istememişti.
"Efendim?" turuncu saçlı çocuğun fısıldadığı şeyi Toya duymamıştı.
Akito salak bir gülümseme takındı ve saçlarını kaşıdı."Şarkı çok güzel demiştim." dedi.Kılpayı kurtulduğunu umuyordu.
Toya bu cevaptan tatmin olmamıştı."Sesin" diyerek başladığına emindi.Yine de turuncu saçlıyı bozuntuya vermek istemedi.
"Teşekkür ederim.Kendim yazdım." dedi Toya kısık bir ses ile.
"Ne?!Tek başına mı yazdın?!" Akito şaşkınlıkla karşısındaki çocuğa bakıyordu.Gerçekten güzel bir şarkıydı ve bu çocuk kendi mi yazmıştı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sesin...çok güzel
Fanfiction"Sesin....çok güzel." dedi Akito.Ardından hemen ağzını kapattı.Sesli söylemek istememişti. "Efendim?" turuncu saçlı çocuğun fısıldadığı şeyi Toya duymamıştı. Akito salak bir gülümseme takındı ve saçlarını kaşıdı."Şarkı çok güzel demiştim." dedi.Kılp...