4 - Serzeniş

281 22 5
                                    

Erken saatte şirkete gelmiş ve odama geçmiştim. Evraklar ile ilgilenirken tıklatılan kapıya doğru çevirdim bakışlarımı.

Batu gülümseyerek elinde ki kahve ile kafasını içeriye uzatıyordu, "Gelebilir miyim?"

Tebessüm edip başımı salladım, "Gel tabii." söylediğim şeyle beraber içeriye girip kapıyı kapatarak masaya yaklaştı.

Kahvemi masaya bıraktıktan sonra evraklarda göz gezdirmeye başlamıştı.

"Kuzen yoğunsun sanırım ya.." dudaklarımı birbirine bastırdım, baktığı evraklara çevirdim bakışlarımı.

"Sanırım biraz.." yanağımdan aldığı makasla gülümsedi, "Acele işin yoksa kaçırayım seni diyorum? Yemek falan yeriz, az önce yememişsin." gözlerimi evraklardan ayırmamıştım.

Evrakları ayrıştırıp bağlantılı olanları bir araya toplarken, "Tamam o zaman, bu haftanın açıklarını kapattım zaten. Şunları toparlayayım, gidelim?" Batu kafamı avuçlarının içine alıp yanağımı öptüğünde gülümseyip ona baktım.

"Balsın bal." Batu'nun dediği şeye şımardıktan sonra, burnuna parmağımı dokundurup çektim. Canım kuzenim benim, vallahi yerim ya.

"Sen de öylesin babyy." evrakları toparladıktan sonda raflara koymuştum. Çantamı alıp Batu'nun koluna girdim, beraber şirketten çıktık ve şirketin yanındaki kafeye oturduk.

Batu ile sohbet ederken telefona bakıyordum, yemekleri sipariş etmiştik.

"Canım bu Altay mevzusu nedir?" dediğinde gözlerimi belirtip şaşkınca bakışlarımı Batu'ya çevirdim.

"Hangi mevzu?" geriye yaslandığında gözlerimi kısmamla dudaklarını hareket ettirdi.

"Ne bileyim, abin söyledi bir şeyler.." kaşlarımı havalandırdım, "Ne söyledi?" Batu pek konuşmak istemiyor gibiydi.

"Altay sanki seni fazla sahipleniyor gibiymiş, abin dedi ben demedim bile." kaşlarımı yavaşça indirdim.

"Beni kardeşi gibi gördüğündendir, abim de onu kıskanıyordur işte. Ne olacak başka." Batu dalga geçer gibi sırıtıp başını salladı.

"Kerem mevzusu ne peki?" derken ona susması için mimik yaptım.

"Of, sus. Öyle bir mevzu da.. yok. Kendi halimde bir şeyim işte, Batu of ya.." kızardığımı görünce gülmeye başlamıştı. Kollarımı birleştirip vücudumu geriye yasladım.

"Balım kızma bana, utanacak bir şey de yok. Kaç yaşına geldin, ilk defa böyle bir şey anlatıyorsun bize. Rahat ol.." alt dudağımı kemirerek masaya bakıyordum.

"Hemen de yetiştirmiş, ağzında bakla ıslanmıyor." mırıldanarak, utana sıkıla söylediğim şey Batu'yu yine güldürmüştü.

"Sen neden söylemiyorsun bana? Alındım." hemen bakışlarımı Batu'ya çevirdim.

"Ya Batu, zaten kendi kendime gelin güvey oluyorum. Adam benim ismimi bile unutmuştur şimdiye.. neyini anlatayım bunun?" siparişlerimizin gelmesiyle Batu garsona baktı.

Garson, masaya yemeklerimizi bırakınca tekrar birbirimize döndük.

"Ne olursa olsun anlat, çıkış yolu buluruz. Sen hayranlık olmadığından emin misin?" gözlerimi devirdim. Abimin kopyasını basmışlar resmen.

"Evet abim iki, evet. Eminim şu an." Batu bir yandan yemeğini yerken beni dinliyordu. Lafa girmek için ağzındaki lokmanın bitmesini bekledi.

"Tamam güzelim, biz illa aynı ortama denk getiririz sizi. Hem Instagram'da takibe almış seni, keşfette buna dair bazı postlar gördüm." lafına devam ettiği için konuşmadan dinliyordum.

Bir Asrın Vukuatı • Kerem A. vs Altay B.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin