7 - Perili Ev

235 21 16
                                    

"Ben gidiyorum, Altay Asrın sana emanet." abim panik halinde, yorgun argın kapıya yaklaşırken ona ilerliyordum.

"Ya ne olmuş? Söylesene abi çatlatma insanı!" abim hızla ayakkabılarının bağcıklarını bağlarken beti benzi atmış durumdaydı.

"Şurada biraz tatil yapalım dedik, bizi bırakıp döneceğin kadar önemli ne olmuş olabilir?" abim cevap vermeden doğrularak al al olmuş yanaklarıma öpücük kondurdu.

"Anlatacağım abicim, anlatacağım." pek tatmin olmasam da abimin Altay'a kayan bakışlarına dikkat kestim.

"Asrın, sana emanet. Göz kulak ol, iki güne dönerim." Altay başını onaylarcasına sakladığında, abim elindeki çantayı sırtından sallandırarak aşağıya indi koşar halde.

Gecenin bir vakti hiçbir açıklama yapmadan giden abimin arkasından bakıyordum balkondayken. Arabasını öyle hızlı sürdü ki, bir dakika içinde kayboldu göz önünden.

Altay kapıyı kitledikten sonra yanıma gelip baktığım o ıssız yolda gezdirdi bakışlarını.

"Gitmiş işte, daha neyine bakıyorsun güzelim." hızla bitirdiği lafında ağzından kaçırdığı son kelime dikkatimi çekmeyi başarmıştı.

Ağız alışkanlığı olduğunu düşünüp pek takılmadım. İstekli olsaydı, bastırarak söylerdi herhalde.

--

Beraber içeriye geçip koltuklara oturarak sırtımızı geriye yaslamıştık. Boş boş kapalı olan o televizyonu izliyorduk ikimiz de.

"Altay senin sevgilin var mı?" diye merakla sorduğum soruyla bakışlarını bana çevirmesi bir olmuştu.

"Yok.. sevgilim yok." sanki bu anı bekliyormuşcasına verdiği cevaba yalnızca başımı salladım.

"Senin de yok dimi? Abin bir şeyler geveliyordu ama pek anlamadım." gülümseyerek önüme bakmaya devam ettim.

"Kerem'e aşığım ciddili. Her an onu düşünüyorum inanabiliyor musun? Bir insan nasıl bütün rüyalarında aynı kişiyi görebilir.. fena tutulmuşum." Altay, memnuniyetsizce kafasını yana çevirip cama doğru bakmaya başladı.

Dişlerimi görünür şekilde sırıtırken, Altay'ın yanağından bir makas aldım.

"Tamam ya, sıkma canını. Birazcık da sana aşığım." alay ettiğim oldukça belliydi, ama Altay sevdiğim bir futbolcuydu. Abimin arkadaşı olmasa da onunla samimi olmak isterdim.

Göz ucuyla gözlerime baktığında gayet ciddi durması beni şaşırttı, sadece şakalaşmak istemiştim.

"Müvekkilim temas sevmiyor mu.. kusura bakma ya.."

"Müvekkilin artık Kerem sevmiyor, Kerem ismini duymak istemiyor." Altay'ın dediği şeyle kaşlarım çatılmıştı.

"Neden ya.. bu kadar çabuk bıkmış olamazsın. Dakika başı abimin beynini yiyorum, gıkı çıkmıyor. Ayıp oldu Altay.." hızlı hızlı konuşmaya dalmış, aynen bu şekilde Altay'a saydırırken dudağıma yerleştirdiği işaret parmağıyla duraksamıştım.

Onun parmağına ve gözlerine bakarken şaşkınlığımı gizleyemiyordum.. tam bir şapşal gibi göründüğüme eminim.

Suratını bana yaklaştırdığı zaman yutkunarak, panikle başımı geriye çektim.

"Altay vallaha vuracağım ağzına bir tane, ne o bakışlar ya. İnsan korkuyor." Altay paniklememden hoşnut olmuştu, belli ediyordu.

"Kişisel algılama canım, düşmanlarıma da bu bakışı atıyorum." demesiyle gözlerimi kısarak onun çenesine bir tane vurdum yavaşça.

Bir Asrın Vukuatı • Kerem A. vs Altay B.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin