8 - Olsun Be Güzelim Olsun

240 18 13
                                    

Altay'ın kollarında güvenle uyuduğumu hissederken gözlerim kendiliğinden açılmıştı.

Etrafımda gözlerimi gezdirdiğim sırada içeriye ilişen güneş ışığıyla sabah olduğunu anlayıp rahat bir nefes aldım.

Gözlerim Altay'ı bulduğunda çoktan bana baktığını fark etmiştim.

"Günaydın.." söylediği şeye karşılık verip dibinde olduğum Altay'ın yanından yavaşça çekildiğimde yüzüne bir sırıtma kondurdu.

"Gece bitti, ortaklık gitti öyle mi? Yedik sanki o nasıl çekilmektir." bu durumdan fazlasıyla hoşnut görünüyordu. Bana takılarak söylediği bu şeyi çok da ciddiye almadım.

Yavaşça ayağa kalkıp esnedim "Kahvaltı?" dememle Altay kafasını sallayarak ayaklanıp mutfağa doğru adımlayan beni takip etti.

"Ay yüzümü yıkamadım.." Altay mutfağa bakarken "Ha ben yıkadım, sebze çıkartayım." dediğinde gözlerimi kıstım.

Yüzünü yıkayıp yanıma geri mi yatmıştı şimdi.. abim olsa öldürürdü bizi. Ama neyse ki, yok.

Altay ona olan bakışımı fark ettiğinde "Ne oldu?" demeden edememişti. "Hiiç." dedim umursamaz bir tavırla.

Banyoya doğru attım adımlarımı. Önce lavaboya girdim, bu sırada asla istemediğim bir durum ile karşılaşmıştım. Regl oluyordum.. bu dönem bende diğerlerine göre biraz daha zor geçiyordu..

"Hayır.. of.." söylene söylene çekmecede duran pedlerden birisini alıp iç çamaşırıma takmıştım.

Lavabodan zorla kalkarak ellerimi sabunla, yüzümü yüz yıkama jeli ile iyice temizledim.

Suratım asık bir şekilde mutfağa döndüğümde Altay'ın bakışlarının üzerimde olduğunu gördüm.

Sebzeleri tezgâha çıkartmıştı, tezgâha yaklaşıp çekmeceden bir bıçak alarak sebzeleri doğrama tahtasının üzerine aldım.

"Altay, yumurta kırsana. Yapabiliyorsun değil mi?" derken bakışlarım doğradığım sebzelerdeydi. Suratıma ufak bir sırıtma kondurmadan edememiştim.

"Yapabiliyorum avukat hanım.. yapabiliyorum.." bıkmış gibi söylediği bu şey ile sırıtmam daha da büyümüştü.

Salatalıkları doğrarken ensemde hissettiğim sıcaklık ile Altay'ın arkamda olduğunu fark ettim. Kalp atışlarım hızlandığı sırada Altay yukarıdaki tabağa uzanırken kendimi ona çevirdim.

Altay ile tezgâhın arasında kalmıştım, ona döndüğümde tabağı alma uğraşını durdurmuştu.

Ellerini tezgâha yerleştirip sırıtarak bana bakmaya başladığında, ellerim göğüsleriyle buluştu. Onu geriye doğru ittirip önüme döndüm.

Pek hoşuna gitmiş gibi bir kahkaha patlatsa da bunu duymamazlıktan geldim.

"Asrın, sen benden niye bu kadar çok utanıyorsun?" dediğinde boğazımı temizledim.

"Ben abimin bütün arkadaşlarıyla böyleyim." yanıma yaklaşıp dirseğini tezgâha yerleştirerek bana bakarken gözlerim çatmış olduğu kaşlarına ilişti.

"Bütün arkadaşlarıyla böyle misin? Yani hiç, bir arkadaşı ile sarılarak uyudun mu?" ima ettiği şeyi anladığımda iç çekerek önüme döndüm.

"Bu seni neden ilgilendiriyor?" dediğimde kaşlarının indiğini gördüm.

"Abinin haberi var mı?" gözlerimi kısarak Altay'a döndüm.

"Bizim sarılarak uyuduğumuzdan, abimin haberi var mı?" Altay gözlerini bedenimde baştan aşağıya kaydırdı panikle.

"Tamam, sormadık bir şey." buzdolabından malzemeleri çıkartmaya giderken birden bana dönüp işaret parmağını kısaca doğrulttu.

Bir Asrın Vukuatı • Kerem A. vs Altay B.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin