9 - Aşkın Sağı Solu Belli Olmaz

252 21 8
                                    

Galatasaray ve Fenerbahçe maçı için Kadıköy'deydim. Ama tribünde değil, yedek kulübesinin yanında dolanıyordum. Bunun olmasını babam sağlamıştı araya birilerini sokarak, ama Altay'ın avukatı olduğum için de problem hiç çıkmamıştı.

Oyuncular ısınırken onları bu kadar yakından görmenin zevkini yaşıyor, bütün Galatasaray oyuncularında teker teker hayranlıkla göz gezdiriyordum.

En çok da Kerem takılıyordu gözüme. Göz göze geldiğimiz sırada çok belli etmeden başıyla selam verdiğinde, gülümseyerek kafamı salladım.

Telefonumu elime alıp video çekmeye başlamıştım. Kamera Kerem'e odaklıydı, hızla ayağıma gelen top canımı çok acıtmıştı. Refleks olarak telefonun güç düğmesine basmış, ayağımı hemen çekmiştim.

Bana doğru yaklaşan Altay bıyık altından sırıtırken gözlerimi devirdim, eğilip topu alırken fısıldadı.

"Dikkatini dağıtayım dedim, malûm.." hafif sırıttığım sırada Altay yeribe geri dönmüştü.

Maçın başlamasıyla beraber bir gol atan Galatasaray adına ne kadar sevinsem de Fenerbahçe'nin yedek kulübesinde beklerken belli edemedim. İçten içe kahkahalar atıyordum.

Başımı eğip dikkatimi telefona vermişken, yavaşça kaldırdığım kafam birdeb geriye doğru iteklendi. Topun yüzüme çarpmasıyla burnumdan akan sıvının kan olduğunu hisseder hissetmez baş parmağımın tersini burnuma yerleştirdim.

Bana yaklaşan oyuncular arasında Kerem en önde hızla geliyordu, kafamı ellerine alıp hızla kaldırdığında şutu çeken kişinin o olduğunu anlamıştım.

Panik olan Fenerbahçe oyuncuları hemen yanıma toplanmışlardı.

"Özür dilerim.." diyen Kerem'in sesi kulaklarımı doldurduğunda algılarım kapalı gibiydi. Etrafımda bir sürü kişi vardı, sıcak basmıştı.

Sağlık ekipleri gerekli müdahaleyi yapmaya başladıklarında Kerem ellerini beline koymuş, dudaklarını kemirerek bana bakıyordu.

Altay ise yanımdan hiç ayrılmamıştı, birden Kerem'e döndüğünü gördüm.

"Kardeşim dikkatli olsaydın ya biraz.." Kerem pek tepki vermedi "Kusura bakmayın.." dedi sakin bir şekilde.

Kerem yanıma yaklaşıp kulağıma eğildi "Galatasaraylı olduğunu biliyorum, çıkışta otoparkta bekle beni. Formamı vereceğim, özür hediyesi.." başımı salladım.

Oyuncular sahaya döndükten sonra maç devam ediyordu. Galatasaray bir gol daha atmıştı, golün sahibi Keremdi. Bu ayrıca mutlu etmişti beni.

Asa sallama hareketini yaparken, golü bana hediye ediyormuşcasına imalı bakışlar attı.

Kimseye çaktırmadan tebessüm ettiğim sırada Altay'ın bana olan bakışları içimi burkmuştu.

Bir tek o fark etmişti gülümsediğimi.. acayip ayıp etmiştim.. Altay kötü günümde yanımda olurken, onun gol yemesine sevindiğim için nefret ediyordum kendimden.

Başımı yere eğerek parmaklarımla uğraştım.

İkinci yarıya girmiştik. Kerem yanıma yaklaştıktan sonra dizlerini bükerek görüş alanıma girmeyi başarmıştı.

Ellerini oturduğum yedek koltuğunun yanlarına yerleştirmiş, burnuma bakıyordu.

"Daha iyi misin?" başımı salladığımda tribünden yükselen sesleri anlamaya çalıştım. Kerem ile ilgili bir şeyler söylüyorlardı ama tam idrak edemiyordum.

Kerem belli ki kötü hissediyordu "Sorun yok, gerçekten.. sızlıyor sadece. Biraz.. sert geldi." tatmin olmamış gibiydi.

"Çıkışta seni hastaneye götürmemi ister misin? Sonra da bir akşam yemeği yeriz ha?" bu nasıl teklifti böyle.. kalbim ağzımda atarken cevap vermeyi unuttuğumu anladım.

Bir Asrın Vukuatı • Kerem A. vs Altay B.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin