Uzun süredir yine bölüm atamıyodum affedin artık.
Ertesi gün...
Okul için kalkıp hazırlanmıştım. Dünkü yaşananları hala idrak edememiştim. Beni böyle kolay bir şekilde bırakabilmesi çok koyuyordu. Gerçi... Herkes giderdi, oda gitmişti.
En çok koyan ise ailevi durumlarımı bilmesine rağmen beni ailemden vurmasıydı. O benim ailemdi, herşeyimdi. O gittiğinden beri bu boşluk hissinden kurtulamıyordum.
Taehyung ise her ne kadar yanımda olsada onunda gitmeyeceğini bilemezdim. Hoseok gittikten sonra kim gitse şaşırmazdım.
Evden çıktığımda yine gözüm Hoseok'un evine doğru kaydı. Normalde her sabah okula gitmeden onunla yemek yer, sohbet ederdik. Okula da bazen onunla giderdik. Gerçekten boşluğa düşmüş ve onu şimdiden özlemiştim...
Kapısının önüne gittim. Elimi kapıyı tıklatmak için uzattım. Kapıyı tıklatamıyordum, zor geliyordu. Onunla konuşmak istesemde içim el vermiyordu.
Kapıyı tıklatamadığımın gerekçesiyle sırtımı kapıya döndüm ve kapıya yaslanıp yere oturdum. Başımı kaldırıp biraz gözümü gezdirdim apartmanın içinde. Her bir köşesinde onunla olan anılarım vardı, her ne kadar küçük bir apartman olsada...
Anılarımızı hatırladıkça gözlerim doluyordu, başım dönüyordu. Ağlamak istiyordum, çığlık atmak istiyordum. Onu ne kadar sevdiğimin farkına varamamıştım bile. O ise şuan beni takmıyor olmalıydı. Gerçi beni ailem bile sevmemişken bu sevgiyi başkalarından beklemek çok aptalcaydı.
Bu düşüncelerim ile gözyaşlarım yavaş yavaş serbest kalırken, görüş alanım buğulanmaya başlamıştı. Şuan okulu bile siktir etmiş bir şekilde oturup ağlıyordum sadece.
Bir anda karşıdan elinde birkaç poşet ile gelen Hoseok'u görünce tökezleyerekte olsa ayağa kalkmaya çalıştım fakat kalkamadım. Benim gücüm kalmamıştı.
Hoseok beni görür görmez poşetleri yere atıp yanıma geldi ve yanıma çömelip konuştu.
Hoseok: Jungkook... İyi misin?
Jungkook: Çok iyiyim teşekkür ederim.
Hoseok: Eğer ki iyiysen neden kapımın önüne oturmuş ağlıyorsun?
Jungkook: Neden olduğunu sen tahmin et bakalım bulabilecek misin? Çok zor bir soru sordum bak, hayatta bulamazsın.
Hoseok: Ben, ö-özür dilerim. Dün akşam için. Çok sinirlendiğim için gözüm döndü.
Jungkook: Gözün döndü diye ailevi meselelerimi bilmene rağmen aileme laf ettin, bana tokat attın. Sence bu adaletli mi Hyung?
Hoseok: Özür diledim işte niye affetmiyorsun ki.
Dediği anda boğazıma bir şey oturmuşcasına konuşamadım. Hala ne hakla niye affetmiyorsun diyordu.
Ağlamam şiddetlenirken benden bir cevap beklediğini anladığım anda dudaklarımı aralayıp derin bir nefes çektim ve konuşmaya başladım.
Jungkook: Bazı yaralar özür dileyerek geçmez. Sadece iki kelime ile seni nasıl affedeyim? Beni kendi evinin kapısının önünde hıçkırarak ağlar durumda bıraktın resmen. İki kelime şuan hiçbirşey ifade etmiyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
my bully | taekook☆
Roman d'amourOkulun popüler çocuğu Kim Taehyung hergün Jeon Jungkook'a eziyet ediyordu fakat fark etmeden ona yavaş yavaş aşık oluyordu. semetae ukekook +18/argo