18.

1K 61 39
                                    

Oy vermeyi unutmayın lütfen 💚🦒

Altay'ın ağzından

Pijama partimiz için alışverişe gelmiştik. Bir süpermarket'e girmiş ve bir saattir çıkamamıştık. Normalde izin vermediğimiz abur cuburlar ile alışveriş arabamız dolmuştu. Ha bir de o iğrenç, zararlı içecekler de vardı. Ben izin vermeme tarafındaydım, ama Demir bey 'senede bir kere içiyorlar, bir şey olmaz' demişti.

Bebeklerimiz gerçekten çok heyecenlılardı. Akşam Tolga ve Emir gelir hep beraber oyuncaklar ile oynayıp, film izleyip yatardık. Eve vardığımızda misafir odasını hazırlamayı aklıma not ettim ve bebek arabasını sürdüm. Demir alışveriş arabamız ile kasa'ya durmuş, ödemeyi yapıyordu şuan.

Sevgilim dışardan çok sert görünüyordu, ama pamuk gibi bir kalbi var.

"Baba, susadım."

"Baba, emziğimi veyiy misin?"

Özgün'ün eline su dolu biberonunu, Özgür'e ise mavi emziğini vermiştim. Demir de ödediği eşyalarımız ile yanımıza gelmiştik. Beraber dışarıya çıkıp, arabamıza geldik ve ilk önce çoçukları bebek koltuğuna oturtup, kemerlerini taktık. Ardından alışverişimizi bagaja yerleştirdik ve arabaya bindik. Bugün ben kullanacaktım arabayı, o yüzden Demir arkaya, çoçukların ortasına oturmuştu.

Ben araba kullanırken onların sohbetini dinliyordum. Eve vardığımız da hava yavaştan kararmaya başlamıştı bile. Tolga ve Emir birazdan gelirdi. Demir bebeklerimizin üzerini değiştirmek için yukarıya çıktı.

"Demir, takımlı pijama seti almıştık ya onu giydir! Sende giy bak!"

"Tamam papatyam!"

Mutfakta aldığımız abur cuburları ufak kaselere boşalttım. Tabii ki abartmalarına izin vermeyecektim. Aldığımız içecekleri de içerideki sehpanın üzerine koydum. Kaseleri de bıraktıktan sonra hazırdı.

Sevgililerimin yanına, yani odaya gittim. Hepsi yeşil-siyah kareli pijama giymişti.

"Çok güzel olmuşsunuz!"

Bende üzerime aynı pijamadan giyip aşağıya indim. Benimkiler film seçmek ile meşgullardı. Odayı dolduran zil sesi ile adımlarımı kapıya doğru yönelttim ve açtım. Önümde babasının boynuna sıkı sıkı sarılmış ağlayan bir Emiri görmeyi beklemiyordum. İkisi de sarı-beyaz kareli pijama giymişlerdi.

Kapının önünden çekildim, onların içeriye geçmesi için. Tolgaya 'hayırdır' anlamında bir bakış attım. O ise sessizce 'pişik oldu' demişti. Anlayış ile kafamı salladım ve Tolga'nın kucağında tuttuğu Emir ile oturmasını izledim.

"Bizim pişik kremimiz çok iyi kardeşim, istiyorsan yukarda sürebilirsin."

Demir'in konuşması ile bütün bakışlar ikiliye döndü. Tolga bebeğinin kulağına doğru eğildi ve bir şeyler fısıldadı. Emir kafasını olumlu anlamda salladıktan sonra Tolga ayaklandı. Ben mesajı anladığım için önden yukarıya doğru çıktım.

Oda'ya girince çekmeceden kremi bulup, arkadaşıma uzattım.

"Diğer eşyalar da bu çekmecede, istediğin gibi kullan kardeşim."

Bana teşekkür etti ve Emiri bez değiştirme masasına yatırdı.
Ben odadan çıkıp aşağıya indim. Benimkiler sonunda bir filme karar vermişlerdi. Çılgın hırsız izleyecektik.

Tolga da Emir ile aşağıya inince Emir az da olsa sakinleşmiş gibiydi. Hep beraber yerlerimize geçip filmi başlattık. İçimden bizim bu halimize güldüm. Kocaman adamlar sevgilileri için animasyon izliyorlardı. Sonra da içim sıcacık olmuştu. Biz çok fazla güzeldik.

......

"Bebeğim, bu kadar yeter."

"Ama baba."

"Hayır dedim Emir'im. Karnın ağrır sonra."

"Ben en iyisi kaldırayım artık şunları, yoksa hepinizin karnı ağrıyacak."

Kendimi tutamayıp bütün zararlı şeyleri masadan aldım ve mutfağa bıraktım. Elime meyve tabağını alıp iki su şişesi ile geri döndüm. Kesinlikle böyle çok daha iyiydi. Film bittikten sonra yapboz yapmaya karar vermiştik. Ama şu iki yüz parçalı olanlardan. Daha doğrusu minikler yaparken biz de bir yandan sohbet ediyorduk.

"Baba, siz Toyga abiyle nasıl tanıştınız?"

Özgünden gelen soru ile üçümüz de o anı hatırlamış gibi güldük.

"Mezuniyet partisinde tanışmıştık papatyam. Ben Demir ile tuvalette öpüşürken bu arkadaşım olacak adam birden içeriye daldı ve çığlık attı."

"Ama Altay, ben sizin orda işi pişirdiğinizi nerden bilebilirdim ki? Hem şok olmuştum, sizin bir çift olduğunuzu asla düşünmezdim. İkinizi de okulda görüyordum hep, ama ben sizi arkadaş sanıyordum."

"Tamam da çığlık atmaya gerek var mıydı? Ulan içeriye birden bütün hocalar dalıp bize baktılar."

Üç miniğin de komiğine gitmiş olmalıydı ki hepsi kıkırdamaya başlamıştı. Dayanamadım ve miniklerimin bal dudaklarına minik bir öpücük bıraktım. Demir de aynısını bize, Tolga ise Emir'e yapmıştı.

-

-

-

-

-

-

Umarım önceki bölümler de bunların nereden tanıştıklarını yazmamışımdır. Yazdıysam da onu boş verin bu esas hikaye mxmajziznamd

Son 2

Oy vermeyi unutmayın lütfen 💚🦒

OUR LİTTLE BABİESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin