Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Elizabeth'den
Odam eskisinden güzel olmuştu. Caroline ve Katherine tarzlarını birleştirip bu odayı düzenlemişti ve baya güzel olmuştu.
"Eski eşyaları ne yapalım? "
"Yak gitsin! "
Gülümseyerek Carolina'a baktım. O da anlamışcasına kafasını salladı.
Yazardan
Kızlar keyif kahvelerini içmek için güzel bir mekana girmişlerdi.
Küçük tahta sandalyeleri ve yuvarlak masaları ile ortam çok güzel duruyordu. Elizabeth çiceklere baktı. Hepsi çeşit çeşit saksılara ekilmiş. Kokuları uzaktan bile geliyordu, burunlara.
Geliş amaçlarından dolayı garsonu çağırdılar. Hepsi kahvelerini isterken yanlarına davetsiz bir misafir gelmişti. İpucu: Sarışın, 1.80 boylarında, kaslı, gamzeli, renkli gözlü.
"Merhaba, aşkım! "
"Ne işin var burda? "
"Seni görmeye geldim. "
Elizabeth, gözlerini devirdi. Şu an hiç Klaus ile konuşmak istemiyordu. Sadece kahvesini istiyordu.
"Gördün ve git şimdi! "
"Tamam! "
Klaus, Elizabeth'i elinden tutup hızlıca ordan uzaklaştı. Onu bir ormana götürmüştü. Yani tanıştıkları yere. Tabi orman yıllar içinde baya bir değişmişti. Normalde her yerde çimen yokken artık vardı.
Klaus, Elizabeth'i ağaç ile arasına aldı.
"Ne yaptığını sanıyorsun!? "
Klaus içindeki cesaret ile Elizabeth'i öptü.
Elizabeth afallarken o sadece anın tadını çıkarıyordu. En azından bir nebze bile olsa ona kendini hatırlatacaktı ve onun için dokunuşlar hafızayı getirirdi.
"Evet, Klaus! Beni buraya neden getirdin!? "
Yazardan ufak çaplı şakalar. Öptürmem kızı gkgjlfkcpdmcşflg.
"Burda tanışmıştık! Ama sen hatıtlamıyorsun! Beni hatırlamıyorsun! Sana olan aşkımı hatırlamıyorsun! "
Klaus'un gözleri dolmaya başlamıştı. Konuşmak için ağzını aralıyordu ama tekrar kapatıyor, susuyordu.
Elizabeth kafasını iki yana sallarken "Ne aşkı, Klaus!? Biz senle tanışalı en fazla iki gün olmuştur! Hem sen kardeşlerimin düşmanısın! Yani benimde düşma- " diyordu ama Klaus sözünü kesti.
"Sakın devamını getirme, Eliza! "
"Bana Eliza deme! "
"Bana düşmanınmış gibi davranma! "
Elizabeth gözlerini kapatıp nefesini tuttu. Birkaç saniye sonra da nefesini dışarı verdi. Bu aralıkta Klaus yerdeki papatyayı kopardı.
Klaus, Elizabeth'in eline papatyayı bırakırken "Bu hatırlamana belki yardımcı olur... " dedi.
1873
Klaus ile Elizabeth yıl dönümlerini kutlamak için ilk tanıştıkları yere gelmişlerdi.
Elizabeth ormandaki papatyaları topluyordu. Klaus ise ağaca yaslanmış onu izliyordu.
"Aslında gülleri daha fazla severim. Yine de gül için papatyadan vazgeçmem. "
Klaus kaşlarını hava kaldırıp güzel kıza baktı.
"Neden? "
"İkizim Damon, hep bana papatya verirdi... Üzüldüğümde, mutlu olduğumda, heyecanlandığımda, korktuğumda... Biz de gelenek haline gelmiştir, papatya vermek. "
"Anladım... O zaman benim hep sana papatya vermem lazım. Çünkü bana karşı hep bir duygu gösteriyosun. "
Elizabeth kaşlarını çattıp yalancı bir sinirle ona baktı. Sonra da kendini tutamayıp gülmeye başladı. Klaus'da güzel kıza eşlik edip güldü.
"Nik, seni çok seviyorum. "
Elizabeth, Klaus'un kucağına yerleşti.
"Ben de seni seviyorum, Eliza. "
Klaus, ellerini Elizabeth'in çenesine yerleştirip onu öpmeye başladı. Elizabeth'de ona karşılık veriyordu. ...
"Ne hatırlamam lazım!? "
Elizabeth papatyayı yere attı. Çok sinirlenmişti. Klaus ne saçmalıyordu. Ya da saçmalamıyordu. Kafası çok karışmıştı.
Bir adım geriye gitti. Sonra da ordan hızlı bir şekilde uzaklaştı.
"Anılarımızı hatırlaman lazım, Eliza... "
...
Yb gelmiş Aaaaa agagagagaga
Yorum yapın vote atın Rica değil emirdir mclckcşdmcşdmcşfmcşcmcl