Berkay'dan
Sami titreyen elleriyle kahveyi kavradı.Sanırım kıza vurulmuştu.Onun bu haline gülesim geldi.Bu iş olurdu.Ne de olsa Sami yakışıklı çocuktu,Melek de güzel kızdı hani.Bir an Ayşe'ye yöneldi gözlerim.O kadar masumdu ki.Nasıl karşıma çıkmıştı? Bizi karşılaştıran hayattı.Yollarımız garip bir tesadüf sonucu kesişmişti.Garip bir tesadüf sonucu bulmuştuk birbirimizi.Bana baktı sonra minnettar bir ifadeyle,teşekkür eder gibi.Yavaşça gülümsedi bana,yine aynı his vardı içimde.Yine aynı heyecan.Gülümseyerek karşılık verdim ona...
Ayşe'den
Gökhan'la barışmazsam yengem beni eve almaz.Nerede kalacağım? Kimsem yok ki.Ee ömür boyu Melek'lerde de kalamam.Eğer bir ailem olsaydı,böyle olmazdı.Annem olsaydı keşke,başımı dizlerine koysaydım, dertleşseydik.Babam bizi terk etmeseydi.Her şey daha farklı olabilirdi ve ben ,,.. ben belkide daha iyi bir hayat sürebilirdim.
Yazar'dan
Birden dış kapı yumruklanmaya başladı.Sami ve Berkay ayaklandı.
Aysel Teyze:
-Patlama be! diye kapıya koştu.Odanın içinde korku dolu gözlerle birbirlerine bakıyorlardı.Aysel Teyze kapıyı açar açmaz Nuran Aysel Teyze'yi iterek içeriye daldı.
-Nerede o soysuz?,diye bağırdı.Hızlıca merdivenleri tırmandı ve oturma odasındaki Ayşe'yi gözüne kestirdi.
-Sen hala burada mısın,soysuzun kızı?,diye Ayşe'nin üzerine yürümeye başladı.Koltukta oturan Ayşe korkudan ne yapacağını bilemedi.Yengesi Ayşe'nin saçını tutmak için yeltendiği sırada Berkay oturduğu yerden kalktı.Nuran'ı bileğinden yakalayıp yere fırlattı.
-Ne yaptığını sanıyorsun sen?
Yengesi ayağa kalktı.Berkay'ın yakasına yapıştı.
-Ne yapacağımı sana mı soracağım ?
-Evet,bana soracaksın.Hatta o pis ellerini Ayşe'nin üzerinden sonsuza dek çekeceksin.
-Sen kimsin de bizim hayatımıza burnunu sokuyorsun?
Berkay'ın
Ne cevap vereceğim şimdi ben?Gerçekten,ben Ayşe'nin neyi oluyordum?Arkadaşı mı,flörtü mü,yoksa sıradan bir insan mı ?, diye düşünürken Aysel Teyze kapıda belirdi.Büyük bir hışımla geldi ve Nuran'ın önüne geçti.
-Sen BENİM evimde,BENİM misafirime ne hakla böyle davranırsın?,dedi 'BENİM'lere vurgu yaparak..
''Ama Aysel''demeye kalmadan Aysel Teyze söze daldı.
-Defol git buradan.Sen bu kıza bu şekilde davranıyorsun ama bunun vebali çok büyük.Bu kıza bir kez daha dokunursan karşında beni bulursun..
Nuran ağzını açmak istesede Aysel'in korkusundan bir şey demeden çıktı gitti.
Gözlerim Ayşem'e takıldı.Yıkılmıştı sanki.Ortamda soğuk bir hava vardı.Aysel Teyze bu soğuk ve yıkıcı havayı dağıtarak:
-Hadi kızlarım,şöyle güzel bir akşam yemeği hazırlayalım,dedi. Hava daha kararmamıştı bile,ne yemeğiydi bu ?
Ayşe'den
Aysel Teyze beni ve Meleği mutfağa şutladı.
-Eee ne yapacağız şimdi, dedim.
-Yaparız bir şeyler,dedi ve dolaptan sarma için yaprak çıkarttı.
-Ben yaprak sarması için pirinç hazırlıyorum,dedi.
-İyi bende mercimek çorbasına girişiyorum..
Bir buçuk saat sonra
''Beceriksizlikten öleceğiz.''dediğimde gülmeye başladık.Aysel Teyze:
-Hadi gızlar,acıktık.Ağzınız değil eliniz çalışsın, dediğinde içeriden gelen gülme seslerine bizde eşlik ettik
-Kola al gel! Sarmanın yanına bir tek kola güzel gider,dedi Melek.Başımla onayladım.
Dış kapıya doğru yöneldiğimde Aysel Teyze bana seslendi.
-Nereye?
-Bakkala gidiyorum,kola almaya.
-Bu saatte tek gidilir mi kızım ?Oğlum kalk bakiyim,dedi ve Berkay'ı işaret etti.Berkay bir an için şaşırsada gülümseyerek kalktı.Aslında Aysel Teyzemin aklından geçenleri az çok tahmin edebiliyordum.
-Hadi Berkay,kola al gel,diye dalga geçen Sami'ye karşı Aysel Teyze;
-Yürü sende mutfağa,yardım et,deyince Sami'nin afallamasına ben ve Berkay güldük.Ayakkabılarımızı giyip sokağa fırladık.
Melek'ten
Salata için malzemeleri çıkarttım.Birden Sami mutfağa daldı.
-Be...,beni Ay.,.,,Aysel Teyze gö,.,,gönderdi.
-Sen kekeme misin lan?
-Yo..,yo..,,Yok ..yok valla değilim
-Neyse madem yardım etmek için geldiniz.Domateslerin başına geçin,beyefendi.Mümkünse minik minik doğrayın.Tabi daha önce mutfağa girdiyseniz.
-Tabiki de kızım,benim hayatım mutfakta geçti,dedi ve domatesleri yıkamaya başladı.
-Melek,sen kaç yaşındasın?
-19,sen?
-20 yaşındayım.
Niye yaşımı sordu bu şapşal?Bide Sami manyağı çıktı başıma.Gerçi aptal aptal bakarken çok tatlı oluyor.Ne diyorum ben be,kendi kendime.
-Ufff
-Ne oldu Sami?
Elimdekileri bırakıp yanına geldim.Beceriksiz şapşik.Elini kesmiş.
-Şey bir şeyim yok.Ben,ben çok iyiyim.Sen,sen merak etme.Altı üstü bir kesik.
-Sus bakiyim.
Elini avucumun içine aldım.Elindeki kesiğin etrafını temizledikten sonra,bir yara bandı getirdim.Yara bandını özenle kesiğe yerleştirdim.Elleri ellerime değerken yüzüne baktım.Bu muameleden hoşnut kaldığı her halinden belliydi.
-Ne o hoşuna mı gitti?,dedim gülerek.
Tatlı tatlı gülümsedi,gözlerini benden ayırmadan:
-Boşver,hadi şunları doğramaya devam edelim.Yoksa Aysel Teyze bizi doğrayacak.
Kıkırdadım ve işimin başına döndüm.Sami hala gülümsüyordu.Nedendir bilemiyorum.Ama o güldükçe ben huzur buluyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tesadüfün Böylesi
RomanceOnlar nasıl mı tanıştı? Tamamen tesadüftü. Rastgele çevirdiğin bir numara erkek çıkarsa.. Ve o senin peşini bırakmazsa.. Berkay Adıyaman'a gelip Ayşe'yi görmek isterse ne olur? Devamı kitapta olur..