O gün sıcak kahvemi alıp onunla buluşmayı düşünüyordum, tabi her zaman herşey planlandığı gibi gitmiyor.Derin düşünceler içindeyken saat çoktan 7 olmuştu, eşyalarımı toplayıp büromdan çıktım.
Büronun tam karşısında çok lezzetli kahve satan küçük bir kafe vardı. Her iş çıkışından sonra oraya uğrar kahvemi alır öyle giderdim eve ya da onun yanına. Tabi genelde benle pek buluşmazdı işim var diyip başka gün buluşalım derdi, bende her zaman sorun yok deyip konuyu kapatırdım, diğer türlü olay çok büyüyordu.
Bir keresin de ben sahile yürüyüşe çıkmak için onu aradığım da yine bana işi olduğunu ve benimle buluşamayacağını söylemişti. Bende o gün bir davamı kaybetmiştim bu yüzden zaten sinirliydim ve onun benimle ilgilenmemesi daha çok sinirlenmeme sebep olmuştu. Ona benimle artık ilk gün ki gibi ilgilenmediğini hayatında başka biri olabileceğini söylemiştim. O ise bana sadece "çocuk gibi saçmalıyorsun ben senin annen ya da baban değilim istediğin zaman sana ilgi veremem ikimizde çalışan insanlarız saçma sapan konuşmayı kes ve kapat!" diyip kendisi suratıma kapatmıştı. O olaydan sonra 2 ay görüşmeyip onu hiç aramamıştım. O da bunu hiç umursamamış olacak ki ben yazana kadar yazmamış ve aramamıştı.
Bazen diyorum yoksa gerçekten onu darlıyor muyum çocuk gibi ilgi mi dileniyorum ondan diye ama çevremdeki insanlar da bana katılıyordu. Ben ilgiye muhtaç bir kız değildim ailem bana yeterince ilgi veriyordu ama ben biraz da olsun ondan da ilgi bekliyordum ama o sadece iş diyor başka birşey demiyordu. Aslında oda haklı doktorluk kolay meslek değil ama bende Avukatım benim de işim zor olduğu halde ben o kadar işimin arasında onu her gün arar konuşmaya çalışırdım. O ise 1 dakika sonra direk suratıma kapatır bir daha da aramazdı beni.
Bu kadar şeye rağmen hala nasıl onunla birliktesin diyor arkadaşlarım çünkü o eskiden böyle değildi ve ben ona bir kere aşık olmuştum ne yaparsa yapsın hala ona aşık olduğuma inanır hiçbirşey demeyip göz ardı ederdim. Bazılarına salakça gelebilir ama kimse yaşamadan bilemez. Neyse geçmişi bir kenara bırakıp önümüze dönelim.
Kahvemi aldıktan sonra kafeden çıkıp onu aradım. Çalıyor çalıyor çalıyor..
Ve açtı! Tabi açtığı gibi konuşmaya başladım.
"Mert nasılsın umarım işinin yoğun olduğu bir zamanda aramamışımdır"."Safra sana kaç defa diyeceğim ben seni aramadan beni arama diye!"
Sanki kendisi beni çok arıyordu da ben aramasam millet bunlar nasıl sevgili der yani normalde millet ne der pek umurumda olmaz ama böyle birşey deseler hak verirdim.
"İşinin bittiğini düşünmüştüm ayrıca bana bir daha sesini yükselteyim deme karşın da erkek arkadaşın yok sevgilinle konuşuyorsun şuan da ayrıca bir Kadınla!"
Haklıydım bu erkekler kendilerini ne sanıyordu? Evet ona çok aşıktım ama beni aşağılayamazdı.
"Safra canım benim işimi biliyorsun çok yoğunum ve seninle konuşacak bir dakika vaktim bile yok üzgünüm".
Sanki ne zaman vardı?
"Tamam Mert iyi geceler"
"İyi geceler hayatım"
Evet her zaman ki gibi 20 saniyelik konuşmamızı bitirmiştik. İlk böyle yapmaya başladığı zamanlar çok üzülür ağlayarak eve giderdim. Tabi hala üzülüyorum ama ağlamayı uzun zaman önce bıraktım.
Eve doğru yürümeye devam ederken telefonumdan bildirim geldi. Kaldırımda kenarıya geçip telefonumu açtım sonuçta kaldırımın ortasında durmamalıyız değilmi.Bilinmedik bir numaradan mesaj gelmişti. Mesaja tıklayıp ne yazıldığına baktım, bir adres göndermişti ve altına da "Bence artık herşeyi öğrenmenin zamanı geldi"yazıyordu. Neyi öğrenmem gerekiyordu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karamsar
RandomNe zaman ne olacağı belli olmaz, bir bakmışsın demirlikler arkasındasın..