Sokaklar

155 13 5
                                    

Yolda yürüdüğü esnada sinek gürültüsü gibi rahatsız edici ses tonları kulaklarında yankılanıyordu. Her zaman dinlediği dandik müzikleri yayan kulaklıkları kulağında olmasına rağmen, kafasının en derinlerinden yükselen garip uğultuları bastıramıyordu.


İnsanları göz ucuyla süzüyordu. Hepsi garip, şaşkın, itici ve sıradan. Kendisi de onlardan biriydi aslında. Asıl garip olan hissettikleriydi. Sıradan biri olduğu aşikar olsa da, sanki diğer insanlardan kendini ayıran çizgiyi görebiliyordu. Beton bir duvar gibi olan bu çizgi bazen soğan zarı misali parçalanacak gibi oluyordu.


Her gün aynı yüzleri görmek kafatasının ve göz bebeklerini "yeter" diye bağırtacak cinsten sıkıcıydı. Rutin bir hayat.. Getirisi ne olabilirdi ki? Sabah uyanıp işe gitmek, işten dönmek ve uyumak. Bedenin günlük ihtiyaçları derken, her şey sıkıcı bir hal almaya başlamıştı.


Sokaklar hayatın en önemli noktalarıydı aslında. Çünkü hep bir yere götürüyorlardı insanı. Bazen çıkmaz oluyor, bazen çıkar amaçlı diziliyorlardı insanın karşısına.


Sokaklarında büyümüş ve onların içinde yaşamıştı kırgınlıklarını. Akşam, en usulundan çöküyordu üzerine bu şehrin yine. İnsanlar geceden kaçarcasına gömüleceklerdi evlerine. Ev bir kurtuluş muydu? Hiç sanmıyordu.. Ayaklarını çevirdi yine o sahte hapise.

İki kere iki yalnızlıktır.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin