Kulaklarına dolan konuşmalar gittikçe artarken Soobin gözlerini açtı. Bir sandalyede oturtulmuş, hilal biçimindeki yüksek bir platforma yerleştirilmiş bir masanın önünde duruyordu. 13 kişilik masadaki tek boş koltuk haricinde, kalan koltukları dolduran ve platin beyazı saçlı kadınlar aralarında bir şey tartışıyor gibiydi. Salon çoğunlukla gümüş ve siyahtandı, içindeki hava ise tüyler ürpertici. Sağına döndüğünde yüzünü kırıştırarak uyanan Yeonjun vardı. Panikleyerek yerinden kalkmaya çalıştıysa da, bileklerinden bağlı olduğunu fark etmesi çok uzun sürmemişti. "Yeonjun! Sevgilim iyi misin? Burada neler oluyor?" Yeonjun'un duymasını umarak fısıldadığında fark ettiği şeyle donakaldı. Yeonjun'un saçları da tıpkı sandalyedeki kadınlarınki gibi platin beyazı olmuştu ve göz bebekleri bordoya bürünmüştü. Kendisine döndüğünde ise irislerinde kararlılık dışında bir şey olmadığını görmek onu şaşırtmıştı.
"Nihayet uyandınız demek." Rosaria'nın sesi arkalarından geldiğinde ona doğru çevirdi başını. Rosaria pişkin pişkin sırıtarak dudaklarını kıpırdattı. 'Sevgilinin işi bitti.' Soobin daha ağzını açamadan yüksek bir tokmak sesi duyuldu salonda. "Bugün burada cadı Yeonjun ve büyü altındaki insan Soobin hakkındaki tartışmayı sonlandırmak için toplandık. Sevgili yoldaşlarım, tanımayanlarınız için Choi Yeonjun ırkımızın kara lekesi olan bir melez cadıdır. Annesi Hera bir insana aşık olup onu dünyaya getirmesinin ardından alt dünyadan sürülmüştür. Şuan kendisinin burada olmasının sebebi ise en önemli yasamıza karşı gelmesidir. Bir ölüyü büyü yoluyla diriltmek." Salondaki fısıldaşmalar artarken Yeonjun sırıttı. Bunu gören (Soobin'in baş cadı (?) olduğunu düşündüğü kişi) kadın ona dönmüş ve kaşlarını çatmıştı. "Bir savunman var mı, Yeonjun?"
"Siz ve sizin lanet yasalarınız umurumda bile değil Madam Hecate. Yine olsa gözümü kırpmadan bir kez daha yapardım." Dürüstlüğüne mi, yoksa Hecate'nin iddialarını iknar etmeyişine mi şaşırsaydı bilemiyordu. Ayrıca ölü diriltmek derken ne demek istiyorlardı. "Affedersiniz madam, ölü diriltmekten kastınız nedir? Ve cadılık mı? Cidden saçmalamıyor musunuz?" Soobin'in sorusuna karşılık salonda gülüşmeler oldu, Hecate adındaki cadı (?) ayağa kalktı ve yüksek platformdaki masanın basamaklarını inerken konuşmaya başladı.
"Biz cadıların varlığına inanmak modern bir insan için güç olmalı, fakat karşındayız ve oldukça gerçeğiz Choi Soobin. Fiziksel olarak insanlardan iki bariz farkımız vardır, duygularımıza göre renk değiştiren gözlerimiz ve şahit olduğun gibi doğal platin beyazı olan saçlarımız. Sadece kadınlardan oluşan topluluğumuzda erkek yoktur, olanlar da insan melezidir ve bizce çok hoş karşılanmazlar. Çünkü insanların aksine biz homoseksüel birlikteliklerden çocuk sahibi oluruz ve birlikteliklerimizden sadece dişi bireyler meydana gelir. Ortaçağ'a kadar, insanlar ve cadılar huzur içinde yaşardı. Fakat bizi tek tek öldürmeye başladığınız zaman, üst dünyada daha fazla kalamayacağımızı anladık. Alternatif bir alt dünya yarattık ve tüm cadıları buraya topladık. İnsanlarla olan bağımızı kopardık ve hayatlarımıza bu şekilde devam ettik. Choi soyu, büyü konusunda çok güçlü sezgilere ve yeteneklere sahip, cadıların en önemli soylarındandır. Fakat son varisleri Choi Hera, aptal merakına yenik düşerek insan dünyasına kaçınca..." Yeonjun'un gerginliğini ona bakmadan bile net bir şekilde hissedebiliyordu. Hecate devam etti. "Ve bu da yetmezmiş gibi, bir insana aşık olup da Yeonjun'u dünyaya getirince alt dünyaya geçişimizden beri olan kutsal yasalarımızın birine aykırı gelmiş oldu ve alt dünyaya dönmesi sonsuza dek yasaklandı. Sürülmesinin ardından ona ne olduğunu hiç öğrenmedik, merak eden de yoktu. Fakat oğlu olacak Yeonjun, var oluşumuzdan beri olan en büyük yasamızı çiğneyerek varlığını hatırlamamızı sağladı. Seni ölümden diriltti."
Soobin beyninden vurulmuş gibiydi adeta. Ne demekti bu? "Evet Choi Soobin, sen öldün."
.
.
.
.
.
gecis bolumu, kafanızda bi seyler oturtmak icin bu bolum ehueheueheu 🙂🫢
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
