Selamm petibörlerimm uzun zaman oldu bırakmadım çünkü ben pes etmem ama biraz fazla yoğunluğum vardı ondan sizi çok özledim ama birde aslında ne oy var ne de yorum moralimi çok bozuyor ama pes etmek lügatımda yok devam edicezzz yeni bölüm sizlerle umarım beğenirsiniz iyi okumalar.
Hala dünün şoku vardı hepsinin üzerinde gerçi yan yanaydılar şoku nasıl atlatsınlar ki resmen bir gün içerisinde tüm arkadaşlar bir araya gelmişti Rodinyanın evinde toplanmışlar dı Bora ve Anılı göndermişti tek başına konuşmaları daha iyi olurdu salona bir sessizlik hakimdi
"ee yemek yok mu"bunu diyen tabikide Eren di gergin havayı dağıtmaya çalışıyor du artık birinin müdahale etmesi gerekti " böyle bir yere varamayız içimizdekileri dökelim ne soracaksak sorup kurtulalım" ve tabikide Atlas tı haklıydı nereye kadar sürecek ti bu durum kimseden ses çıkmayınca
Özge konuştu"Hiçbirşekil de Rodinyanın gitmesini onaylanıyor um tamam onunda gitmemesi gerekti ama ya siz" Maran ve Mina ya bakarak" siz neden gittiniz onu savunmuyorum ama nedeni vardı"
Rodinya duydukları ile içine hüzün düşmüştü sahi alışmışmıy dı ailesinin yokluğuna artık tepki vermiyor du ama içindeki yangını hiçbirşey söndüremez ne kadar unuttum derse de diyemezdi ki kim ailesini unutabilir iyi kötü onların bıraktığı tüm izlere rağmen belki çok iyi belki de nefret ederek kadar kötü unutabilirler mi alacağınız tek cevap hayır kocaman bir hayır
Birde Rodinyanın tek bir kötü anısı dahi yoktu ailesi herzaman gerek geçmişinde gerek anılarında her aklına geldiğinde kocaman bir tebessüm alıcaktı yüzünde bir taraftan onu izleyen Maran vardı anladı kimse anlamasa bile o anlar dı hep Rodinyasını ailesini hatırlamıştı geçmişini o mutlu günleri ama herzaman verdiği sözü tekrar verdi Rodinyayı ömrü yettiğince mutlu edicekti yanında olucaktı bu dan sonra her duygusunu onunla konuşacaktı Rodinya ve Maran hepsinden bağımsızdılar
bunu bir diğer farkeden kişi Lodostu ne kadar Maranı abisi gibi görsede Rodinya da onun küçük kız kardeşiydi dua etti içinden umarım herşey eskisi gibi değilde eskisinden güzel olurdu özellikle bu ikili için Maran artık sıkılmıştı bu ortamdan derhal Rodinyayla konuşmalıydı ayağa kalktı hepsi o tarafa döndü "siz konuşun bizim konuşmamız gereken konular var biz gelene kadar halletmiş olun"
Maranın sözü onlar için önemliydi ve sanki yapmaları zorunluymuş gibi hep dinlerlerdi hepsi kafasını sallayıp sessizce onay verdiler gidip Rodinyanın elinden nazikçe tuttu ve kaldırdı Rodinya ise sadece ona ayak uyduruyordu herhangi bir tepki vermiyor du.Maran ilk bulduğu odaya girdi endişeli yüzü aldığı kokuyla uçup gitmişti bir insanın kokusu bile rahatlamasını sağlarmıy dı oluyor du işte bunun en büyük örneği Maran dı Rodinyaya olan bağlılığıy dı.
Herzaman söylüyordu takıntı değil bağlılıktı bir şeyi haddinden çok seversen o artık sevmek için sevmektir bir şeyi bencilik gibi seversen o takıntıdır o bir şeyi herzaman seversen o dur gerçek sevgi ve Maranın ki herzaman sevgiydi Güçlü yakışıklı zengin giittiği yeri bakışalarıyla bile titreten biriydi her kızın hayaliydi çok kız koşmuştu peşinden ama o göz ucuyla bile bakmamıştı bakarsa ihanet olurdu onun için kapını gıcırtısıyla düşüncelerinden kurtuldu kafasını kaldırdı
hemen yüzünde kocaman bir tebessüm oluştu Rodinya yavaşça arkasını dönmüş parmak ucunda gidicekken Maran onun belinden tutup kendine çekti şimdi sırtı Maranın göğsündeydi ama o kadar kısaydı ki Marana göre küçücük kalmıştı ellerinde"nefes al Rodin" ona sahiplenme eki kullanmak istiyordu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YILDIZSİRİUS
Teen FictionÇok yakın arkadaşlar ya birgün ayrılırsa her biri farklı bir yere giderse ve gökteki yıldızlar tekrar bu yakın arkadaşları birleştirirse ne mi olur? Maran:bizi bırakıp gerçekten gidicekmisin? Rodinya:anlamıyorsun gitmek zorundayım ailem beni bırakt...