Kalp Sızım ( Töre)

Bölüm-11

Ömer'den
Eve geldiğimde gergin bi hava hakimdi
Asya ağlayarak bana koştu ve bacağıma sarıldı
Asya: Amca, amca yengemi bulalım nolur
Ömer: Asyam, bi sakin ol amcasının gülü, ağlamadan anlat bana
Dicle: Annem, defneye Tokat attı diyerek ağlıyordu
Asya: Canı çok yandı amca,yengeme vurdu babaannem
Duyduklarımı idrak edemiyordum, defne nerdeydi, nereye gitmiş olabilirdi
Ömer: Dicle, sen Asya'yı al bi gezin gelin hadi mirza abinle
Mirza abim Asya ve Dicle'yi evden uzaklaştırmıştı
Ömer: DAYEEEE
Ömer: DAYEEEEEE!!!
Gözüm hiçbirşeyi görmüyordu, ben defneyi koruyacağıma söz vermiştim, ama annemden bile koruyamamıştım
Sultan: Oğul, sakin olasın
Ömer: Sen karışma bu işe büyükanne
Baver: Oğlum, bi sakin ol, konuş bi annenle
Ömer: Benim onunla konuşacak tek bir sözüm olamaz bundan sonra
Berfu: Seni ben doğurdum bennn! Acını ben çektim senin, ben büyüttüm seni, bana hesap soramazsın! Elin kızının seni doldurmasına izin vermem
Ömer: O elin kızı dediğin benim karım, bu evinde hanım ağası! Nasıl dokunursun sen ona, nasıl elini kaldırabildin ona
Berfu: Sınırlarımı daha fazla zorlamasına müsaade edemezdim
Ömer: Senin torunun onun sayesinde mutlu, oğlun o kız sayesinde mutlu, ben kime ne anlatıyorum ki, benim karımdan uzak duracaksınız, ANLADINIZ MI?
Sultan: Sen merak etme oğlum, kimsenin defne kızımı üzmesine müsaade etmeyeceğim
Ömer: Tabi bulabilirsem karımı diyerek evden bi hışımla çıktım
Nereye gitmişti, kim bilir ne kadar üzülmüştü
Arabaya bindiğim gibi Erbaniler konağına gittim
Haberleri yoktu belki defneden, ama mecburdum, belkide ordaydı, alır gelirdim defneyi evimize
Konaktan içeri girer girmez adarla karşılaştım
Adar: Oo, hoşgeldin damat bey
Bejna: Oğlumla kızım mı geldi adar diyerek elinde tepsiyle mutfaktan çıktı
Anlaşılan hiçbişeyden haberleri yoktu
Ömer: I-ı Bende defneye bakmaya gelmiştim
Bejna anne bunu duyunca elindeki tepsiyi yere bırakıverdi
Bejna: Ne demek defneye bakmaya geldim
Adar: Ömer? Neler oluyor
Ömer: Evde bi tatsızlık yaşanmış akşam üzeri, defnede evden çıkmış, nereye gittiğini kimse bilmiyor
Bejna: Ne, benim kızıma ne oldu diyerek fenalaşmıştı
Ömer: Bejna anne, kendine gel lütfen, bulacağım defneyi
Konağın çalışanları Bejna anneyi ayıltmaya çalışıyordu
Bejna anne deli gibi ağlıyordu
Bejna: Benim kızıma neler yaptınız, ne dediniz benim kızımada evden kaçacak raddeye geldi
Adar: Anne! Bi dur, bi sakinleş, hanımlar annemi içeri götürün, sakinleşsin biraz, bizde Ömer'le defneyi bulmaya çalışalım
Adarla konaktan çıkmıştık, adamları arayarak hepsine talimat vermiştik
Kaç saat olmuştu, aramadığımız yer kalmamış defneyi bulamamıştık
Ömer: Nerdesin be defnem, nerdesin
Adar: Ben sana kardeşimi böyle mi emanet ettim, böyle mi sahip çıkacaktın benim kardeşime Ömer!
Ömer: Ne desen haklısın adar, sahip çıkamadım ben ona
Adar: Bi haber alırsan beni de haberdar et diyerek ordan ayrılmıştı
Konağın merdivenine oturmuş öylece bekliyordum defneyi, hiç haber yoktu
Aslanbeyler konağına gitti desem, değil gitmek kapısının önünden geçmezdi
Nerde olabilirdi bu kız
Telefonumun çalmasıyla hızlıca telefonu açtım
Melike: Alo, Ömer ağam sen misin
Ömer: Evet, evet benim
Melike: Ben Melike ağam, defne burda
Ömer: Ne, gerçekten mi? Oraya mı geldi defne
Melike: Sabahtan beri burda ağam, geldiğinden beri tek kelime etmedi, Ömer ağamı arayayım dedim istemedi, telefonuda aldı elimden kimseye haber etmiyeyim diye, ağlamaktan helak oldu, yeni uykuya daldı, bi fırsat sana haber vereyim dedim
Ömer: Saol Melike, çok saol, evin adresini ver bana
Melike: Hemen ağam
Melike'den evin adresini alarak son gaz oraya sürdüm
Arabayı sertçe durdurdum ve Melike'nin verdiği adrese geldim
Melike beni bekliyormuşçasına kapıyı açtı
Melike: Şu odada ağam, uyuyor hala
Ömer: Saol Melike, Allah senden razı olsun
Melike: Defne benim canım ciğerim ağam hiç önemi yok
Melike'nin gösterdiği odaya girdim
Usulca yaklaşmıştım
Nasıl vurabilmişti annem benim dokunmaya bile kıyamadığım kadına
Yanına sokuldum ve saçlarına öpücük kondurdum
Saçlarını sevdim, bi süre onu izledim
En sonunda kımıldanmıştı
Gözlerini araladığında son derece üzgün gözleriyle karşılaştım ağlamaktan gözleri şişmişti
Elimi yanağına koydum
Ömer: Özür dilerim, seni koruyamadığım için
Defne hızlıca yatakta doğrulmuştu
Defne: Niye geldin, git evine
Ömer: Ne demek niye geldin, karımı almaya geldim, ayrıca benim evim değil evimiz defne
Defne: Yoo, yo diyerek alayla gülmeye başladım
Defne: Eğer orası benim evim olsaydı, evim olduğunu hissettirirlerdi, ama umrumda mı, hepsinin canı cehenneme
Ömer: Sizinkiler çok merak ediyor seni, gel hadi gidelim evimize defne
Tavana bakarak gözlerimin dolmasını engellemeye çalıştım ama başarısız olmuştum
Defne: Gitmezsem ne olur
Ömer: İzninle göstereyim diyerek beni omzuna atmıştı
Defne: Ömer bırak
Ömer beni dinlemiyordu bile evden çıktığımızda Melike gülüyordu
Defne: Melike ne duruyorsun bişey yapsana
Melike: Ne yapayım defne, ağam ne yaparsa doğrudur
Defne: Melikeeee
Ömer yüzünü buruşturur
Ömer: Ben kendime hatun yerine bela almışım sanırım
Defne: Almasaydın ben mi dedim sana benimle evlen diye
Ömer: Açmayalım istersen o eski konuları hatun diyerek beni sertçe yere indirmiş ve zorla arabaya bindirmişti
Kendide arabaya binerek arabayı kilitledi
Abimi arayarak beni bulduğunu ve iyi olduğumu söylemişti
Daha sonra iplikçi konağına sürmüştü arabayı
Saat epey geç olmuştu, herkes uyumuştu muhtemelen
Arabadan iner inmez elimi tuttu
Konağın kapısını açmış ve içeri girmiştik
Sultan hanım ve diğerleride olmak üzere kimseyle muhattap olmadan kendi odamıza geçmiştik
Ömerin elini bırakarak dolaptan geceliklerimi aldım ve duşa girdim
Biraz duşta oyalandıktan sonra üzerimi giyinerek çıktım
Ömer ortalıkta yoktu, dolaptan bana alınan bütün kıyafetleri bi poşete koyarak çöpe koydum
Madem ahlaksızdım, ailem bana bişey öğretmemişti, bundan sonra ona göre davranacaktım
Odanın camından gökyüzüne bakıyordum kapının açılmasıyla ömerin geldiğini anlamıştım fakat gökyüzüne bakmaya devam ettim ve derin bi nefes aldım
Ömer elleri cebinde ardımda belirdi
Ömer: Gökyüzündeki yıldızlar bile senin kadar güzel değil
Bu dediğiyle gülümsemiştim
Yüzümü Ömer'e döndüm
Defne: Sen, koskoca ömer iplikçi  iltifat ediyor
Ömer: Şaşırmamak Lazım diyerek gülümsemişti
Daha sonra elini yüzüme koyarak alnını alnıma yasladı
Ömer: Gözlerin o kadar güzelki, bakarken zamanın durmasını isterdim
Başımı kaldırdım ve gözlerimi simsiyah gözlerine diktim
Defne: Sen iyi misin? Ateşin mi var senin diyerek elimi alnına koydum
Defne: Yoo, gayette iyisin
Ömer kollarını açık olan belime doladı bedenimi bile ele geçirmişti bu adam
Dudakları boynuma değerken vücudumun yandığını hissediyordum
Daha sonra dudakları dudaklarımı bulduğunda susamışcasına öpüyordu beni, bende acemice karşılık veriyordum öpücüğüne
Geceliğimin askılarını indiriyordu, bende gömleğinin düğmelerini açmakla meşguldüm o sırada kapıdan tıkırtı geldi
Geceliğimin askısını düzelterek Ömer'den ayrıldım
Saçımıda düzelterek kapıyı açtım
Asya: Yengee, gelmişsin diyerek boynuma atlamıştı
Gülümsedim ve sıkıca sarıldım, Ömer'de yanımıza gelerek Asya'yı kucakladı
Ömer: Amcacım, sırası mıydı şimdi yengeni özlemenin diyerek adeta isyan bayraklarını çekmişti
Asya: Ne yapayım amca çok özledim yengemi
Defne: Yengen sana kurban olsun
Asya'yı ortamıza alarak sağına ve soluna yatmıştık
Ömer elimi tutmuş ve oflayıp pufluyordu
Ömer: Şuan başka şeyler yapıyor olabilirdik dimi karıcım
Defne: Ömer diyerek dürtmüştüm
Asya: Nası şeyler amca
Ömer: Yengenle birlikte biraz oyun oynuyorduk asyam
Asya: Yaa bende oynamak istiyorum
Defne: Asyacım, hadi yatalım artık bak geç oldu, yarın oynarız
Ömer: Söz mü 
Defne: Yok sana söz möz diyerek Asyaya sıkıca sarıldım Ömer'de elimin üzerine elini koymuş sıkıca sarılmıştı bize
Sabah Asya'nın mızmızlanmasına uyanmıştım
Defne: Ne oldu Asya
Asya: Yenge, acıktım
Defne: Oy seni yerim benn, e hadi kalk üzerimizi giyinelimde karnını doyuralım senin
Asya yataktan fırlamış ve odadan çıkmıştı
Bu hâline gülmeden edemedim
Yataktan kalkacağım sırada ömerin kollarını belime dolamasıyla kalkamamıştım
Defne: Ömer, bırakır mısın lütfen
Ömer: Hı, nereye gidiyorsun
Defne: Asya acıkmış bişeyler yedirmem lazım
Ömer: Bende acıktım onu napıcaz
Defne: E gel sende yap bizimle kahvaltı
Ömer beni alta alarak saçlarımı oynamaya başlamıştı
Ömer: Ben onu mu kastediyorum hatun
Defne: Ömer kalk bi gören olacak
Ömer: Görsünler, banane
Defne: Ay delirdin sen kalk üstümden, çıplaksın bide
Ömer: Öpücüğümü almadan kalkamazsın
Defne: Ömer gerçekten şimdi sırası değil çekilir misin
Ömer: Yanıyorum ama hatun, bi öpücük sadece
Usulca dudaklarına öpücük kondurdum tam kalkacakken beni sertçe kendine çekerek derince öpmüştü
Başımın döndüğünü hissediyordum
İstifimi bozmadan odadan çıktım ve mutfağa ilerledim
Sevda ve Birgül kahvaltıyı hazırlıyordu bende bi yandan asyaya yediriyordum
Sultan: Günaydın
Defne: Günaydın sultan hanım
Sultan: Nasılsın kızım
Defne: İyiyim sultan hanım, sizi sormalı
Sultan: Çok şükür
Asya: Yenge, ben oyun oynamaya gidicem diyerek kahvaltısını bitirerek masadan kalkmıştı
Sultan: Kızım, ben gelinim adına senden özür dilerim, affet
Defne: Burda özür dileyecek en son kişi bile değilsiniz, lütfen böyle söyleyerek kendimi suçlu hissetmemi sağlamayın
Sultan: Ben ne edersem edeyim zaptedemiyorum kızım, ama bundan sonra görecek o
Defne: Lütfen, daha fazla huzurunuz kaçmasın
Berfu: Sen bu eve geldiğinden beri zaten huzurumuz kaçık, daha ne diye masum ayağına yatarsın
Baver: Berfu, andım olsun sen bir daha bu kızla uğraş, bak ben nasıl haddini bildiriyorum sana
Berfu: Sizinle şimdi uğraşamam, misafirlerim gelecek
Konağın kapısı açılmıştı, herkes gördüğü kişiyle oldukça şaşırmıştı
Berfu: Hoşgeldiniz canlarım benim diyerek hepsine tek tek sarılmıştı
Berfu: Hoşgeldin güzel kızım berfinim
Berfin: Hoşbulduk Berfu anne
Lorin: Sultan hanım nasılsın?
Sultan hanım memnun olmayan bi tavırla gülümsemişti
Sultan: Aslında iyiydim, iyiydim de neyse diyerek sinirle masaya oturdu
Mesut: Bu kızımız kimdir
Sultan: Ömerimin karısı defne
Mesut: NE? Abla sen ne diye çağırdın bizi o zaman
Lorin: Siz hem bize söz verip hemde nasıl bi başka kızı gelin diye bu eve alırsınız, söylesene abla
Sultan: Orda bi dur, benim torunum istemediği biriyle evlenemezdi, hem söz vermedik biz size, siz kendi kendinize gelin güvey oldunuz
Mesut: Abla, ne der bunlar
Berfu: Herşeyi anlatacağım ben size, merak etmeyin buyurun kahvaltımızı yapalım önce
Defne: Afiyet olsun size diyerek masadan kalktım ve içeri geçtim
Kimdi şimdi bunlar, ne sözünden bahsediyorlardı, hem niye ömerin ve benim adım geçmişti o masada
Sultan: Defne, gel kızım benimle
Sultan hanımı takip ettim ve odasına girdik
Sultan: Otur şöyle
Sultan: Bu gelenler berfunun çok eskiden kalma aile dostları, berfinde onların kızı
Sultan: Zamanında Berfu ve Lorin Ömer'le berfini beşik kertmesi yapmışlar
Defne: Nee
Sultan: O zamanlar berfuyu bende kabul etmediğim için aramız açıktı, pek konakta bulunmazdım, eğer bulunsaydım engel olurdum buna
Defne: Yani sultan hanım, ömerin beşik kertmesi mi var
Sultan: Kızım, bunu Ömer'le konuşsan daha iyi, benim pek bişey söylemem uygun olmaz