Bölüm-9

336 16 5
                                    

Elinden tutmam ile neye uğradığını şaşırmıştı
Birlikte bize hazırlanan odaya girmiştik
Defne: Bu evlilik gerçek olucak zaten Ömer, sinirlenmene gerek yok diyerek sakinleşmesini sağlıyordum fakat daha da sinirlendiğini farkettim
O üzerime yürüyor, ben ondan kaçmak için geri Adım atıyordum ki sırtım soğuk duvara çarptı
Ömer iki eliyle beni duvarla arasına almıştı
Ömer: Kimse senin namusuna laf edemez, bu benim annem bile olsa! Ayrıca bana laf çarpma
Defne: Laf çarpmıyorum, sen değil miydin bu evlilik gerçek olucak diyen
Ömer: Çok mu istiyorsun gerçek olmasını diyerek gülmüştü bu sefer
Bu adamın ne yapmaya çalıştığını gerçekten anlamıyordum
Defne: Seni sakinleştirende kabahat diyerek göğsünden itelemeye çalıştım
Ömer: Sen beni sakinleştirmek mi istedin diyerek bileklerimden tutmuştu
Defne: Bırak Ömer
Ömer: Üzerini değiş ve yat hadi, çok yoruldun zaten
Bu dediğiyle şaşkınlığımı gizleyememiştim
Ömer: Ben sana dokunamam defne, ne olursa olsun ben sana bunu yapamam, zaman ne gösterir bilemem, bana ait olmayan bi kalbe de ömre de sahip olamam
Defne: Bu kalpte kimse yok, hiç kimse.. Hele evli bi adamı sevecek kadar karaktersiz de değilim, benim kocam sensin
Ömer: İşte ben seni bu yüzden seçtim, İyi geceler defne, yat sen hadi
Banyoya girmiş ve duş almıştım, makinanın üzerinde duran geceliklerle bakışıyordum, bu da nerden çıkmıştı böyle, böyle bişeyi yapsa yapsa ablam yapardı, ah abla ah
Geceliği elimle tuttum ve kaldırdım
Siyah saten her yeri dantelli bi gecelikti üstelik bacak üstünde bitiyordu
Bornozla çıkamayacağıma göre mecbur giyecektim
Giyindim ve bornozla üzerimi kapatarak odadan çıktım
Geldiğimde anlaşılan Ömer namaz kılmıştı
Seccadeyi yerden kaldırdı ve katlayarak çekmeceye koydu
Arkasını Döndüğünde yarı çıplak karşısındaydım
Bornozla üzerimi kapatmaya çalıştım fakat bi yer kapansa bi yer açılıyordu
Ömer: Fazla iddialı, hemde çok fazla diyerek sakalını kaşımıştı
Hızlıca yatağa sokuldum ve yorganı üzerime çektim
Ömer'de yatağa sokulmuş ve tanıma uzanmıştı
Elini belime dolamış burnunu omzuma yerleştirmişti
Ona dönerek ne yaptığını sordum
Ömer: Karımı kokluyorum
Defne: Neden?
Ömer: Çünkü Asya çok güzel koktuğunu söylemişti, haklıymış diyerek beni iyice kendine çekti
Beni kendine çekmesiyle bacaklarımın açıldığını hissetmiştim
Sıkıca gözlerimi kapattım
Sabah belime dolanmış olan ellerle uyanmıştım
Ömer'e döndüğümde üstü çıplaktı
Gözlerimi kısarak Ömer'e sorularımı yöneltmiştim bile
Defne: Ne ara üzerini çıkarttın sen
Ömer: Geceleri üst ile uyuyamıyorum küçük hanım diyerek burnumu sıkmıştı
Alaylı sesi sinir katsayımı arttırmıştı
Yüzüne yastığı fırlattım
Ömer: Napıyosun kızım sen, ağa var karşında senin
Defne: Kusura bakma ağam, yatağımda üstü çıplak görmemişim seni diyerek alay ettim
Ömer üzerime yürüyerek ellerini belime dolamış ve gözleri dudaklarıma kayıyordu
Çıplak göğsü göğsüme değiyordu
Ömer: Alışşan iyi olur, defne hanım! Diyerek lavaboya ilerlemişti
Bende o gelmeden hızlıca dolaptan bi elbise aldım
Gelinlerin ilk günlerinde beyaz elbise giymesi bir gelenekti
Bende dolabımdaki beyaz elbiselerimden birini aldım ve hızla üzerime geçirdim, fakat bi sorun vardı fermuara elim yetişmiyordu, her zaman sorunsuz olan elbiselerimden biri sorun yaratıyordu şuan
Uğraşmış ama becerememiştim
En sonunda oflayarak pes ettim
Ömer duştan çıkmış yanıma ilerlemişti
Fermuarı tek hamlede kapattı, stresten elim ayağıma dolaşmıştı
Kapının çalmasıyla Ömer elinde havluyla çıktı
Birgül: Kusura bakmayın ağam, Berfu hanım ağam gönderdi beni
Ömer: Ne için
Birgül: Ağam akşamki çarşaf mevzusu için
Ömer bi hışımla odadan çıktı, korkuyla peşinden bende çıkmıştım
Dicle: Ne oluyor ağabey
Mirza: Hayırdır Ömer ne oldu
Ömer: DAYE!
Mirza: Ömer!
Berfu: Ne oldu oğlum
Ömer: Ben sana ne dedim daye, benim odamın kapısında kimseyi görmeyeceğim demedim mi
Berfu: Dün ne dediysem odur Ömer
Ömer: Kan mı görmek istiyorsun, iyi o zaman diyerek belinde duran bıçağı koluna saplamıştı
Korku içinde olup bitenlere bakıyordum
Berfu hanım korkuyla bağırmıştı
Sultan: Oğul, ne edersin sen
Elinde kalan bıçağı ise Ömer yere fırlatmıştı
Berfu: Oğlum sen deli misin, ne yaptın sen böyle
Ömer: İstediğin 2 damla kan değil miydi, namusunda namusun, al sana namus, bidaha sakın benim karımın namusuna dil uzatma, yoksa sonu kötü olur daye!
Berfu hanım yüzü kıpkırmızı olmuş bi şekilde bana bakarken sultan hanım sessizliğini koruyordu
Defne: Duydun işte Berfu hanım, sende duydun bütün Mardin'de duydu, kimseye saygısızlık yapmadım bu zamana kadar, ama gerçekten yeter, Ben Ömer iplikçinin karısı ve namusu olduğumu artık unutmasanız iyi olur
Sesim konakta yankılanırken bakışlarım Yanımda duran Ömer'e çevirildi kolu kan içindeydi, beyaz gömleğinden kanlar süzülüyordu
Elini kavramam ile sinirden kıpkırmızı olmuş gözleri beni buldu yavaş adımlarla odaya doğru ilerlemiş Ömer'de peşimden beni takip etmişti
Daha ilk günden ailesiyle arasını açmıştım kendimi suçlu hissediyordum
Gözlerim dolu dolu olmuştu, benim yüzümden kendine zarar vermiş gözlerimin önünde kanlar içindeydi
Eliyle yanağımı okşarken ben ise ağlamamak için dudaklarımı bastırıyordum
Yaralı kolunu zorlukla belime dolayarak beni kendine çekmişti
Başımı omzuna yaslamış ve gözlerimi sıkıca kapatmıştım
Ömer: Suçlu sen değilsin, namusu iki damla kan sananlarda defne, benim suçum hepsi, annemi en başta durmam gerekirdi
Böyle demesiyle kendimi daha da suçlu hissediyordum, bu adam her seferinde şaşırtıyordu beni
Defne: Omzun, omzunu sarmamız lazım dedim panikle
Ömer: Önemli bişey değil, geçer
Defne: Ne yapıcam ben seninle, herşeye bi inat herşeye
Ömer: Bi sana sökmüyor ama o inat dedi imayla
Defne: Cık, bana sökmez, Ömer iplikçinin karısıyım ben unuttun mu
Ömer: Unutur muyum hiç, aklımdan çıkmıyor ki
Defne: Dalga geçmede otur şuraya diyerek zorla yatağa oturmasını sağladım
Defne: Çıkar üstünü
Ömer: Hı, Sen değil miydin sabah bidaha üstü çıplak yatma aynı yatakta benimle diyen
Defne: Eğer biraz daha böyle devam edersen gerçekten kan kaybından değilde benim hışmıma uğrayıp öleceksin diyerek usulca gömleğinin düğmelerini çıkarttım
Yavaşça bi kolundan çıkardım, daha sonra yaralı olan tarafıda makasla keserek üzerinden çıkarttım
Temiz bir ıslak bezle önce yarasını temizledim, daha sonra da yaralı yerine bi yandan pansuman yapıyor, bi yandan da üflüyordum
Kolumdan tutarak durdurdu
Ömer: Tamam yeter defne, saol diyerek yataktan kalktı ve dolaptan başka bi gömlek giydi
Ömer: Şirkete gitmem gerek, Dicle var, büyük annem var, merak etme ben büyük annemle çıkmadan konuşurum, bişey yapamaz annem
Defne: Ben kendimi savunabilirim, kimsenin savunmasına ihtiyacım yok
Ömer: Ben söyleyimde sonra Ömer niye gittin, beni niye bıraktın deme diyerek imayla odadan çıktı
Kanlı olan gömleği çöpe attım ve odayı düzelterek odadan çıktım
Telefonumun çalmasıyla teras kata çıkmıştım
Zerya ablam arıyordu
Defne: Efendim abla
Zerya: Gecen nasıl geçti, beğendin mi süprizimi diyerek kahkaha atmıştı
Defne: Abla hiç komik değil yaa, hayır ne diye yapıyorsun öyle bişeyi ne gerek vardı
Zerya: Aa Olur mu hiç öyle şey defne, ablandan sana bi jest işte
Defne: Uff abla yaa, çok sıkılıyorum
Zerya: Niye, Ömer yok mu evde
Defne: Yok, şirkete gitti o mirza abiyle
Zerya: E geliyim bari
Defne: Annemide getirsene abla
Zerya: Tamam defnem görüşürüz
Bacağımdan birinin asılmasıyla bakışlarım yeri buldu
Asya: Yenge, yenge beni parka götür noolur
Defne: Ama asyacım kızarlar bize
Asya: Ya hayıır nolur yenge nolur çok sıkılıyorum, kimse oynamıyor benimle
En sonunda pes ederek onayladım
Ablamı geri arayarak özür diledim ve başka bi gün gelmelerini söyledim
Asya'yla birlikte evden çıktık ve Mardin sokaklarını dolaşmaya başladık
Yanından geçtiğimiz insanlar fısır fısır bişeyler konuşuyorlardı
Asya bi süre parkta çocuklarla oynadı bende onlara eşlik ettim
Yanımıza yaklaşan arabayla duraklamıştım
Boran: Defne
Asya'yı ve diğer çocukları alarak ordan hızla uzaklaşmaya çalıştım fakat kolumu sıkan elle bu mümkün değildi
Daha sonra boran hızla elini çekti
Boran: Özür dilerim
Defne: Defol git! Sen ne hakla karşıma çıkıyorsun benim
Boran: Defne yalvarırım dinle beni, bak asminden boşanacağım söz veriyorum, evlen benimle ben sensiz yapamıyorum
Asya: Yaaaa o benim amcamla evlii
Defne: Asya, hadi gidelim gel
Boran: Ne demek amcamla evli
Defne: Ben evliyim, bundan sonra attığın Adıma dikkat etsen iyi olur, karşıma çıkma bidaha diyerek Asya'nın elinden tuttum ve annemlere gelmiştik
Annem beni görür görmez sımsıkı sarıldı
Daha sonra da Asya'yı kucağına aldı ve salona geçtik
Zaman çok çabuk geçmiş, akşam olmuştu bile
Ömeri arayarak annemlerde olduğumuzu söylemiştim
Hep birlikte yemeğimizi yiyerek her bir köşeye oturmuştuk
Asya kucağımda uyuyakalmıştı
Ömer: İyi akşamlar hepinize diyerek annemi öpmüş ve sarılmıştı
Bejna: Hoşgeldin oğlum
Ömer: Hoşbulduk anne, nasılsınız iyi misiniz
Bejna: İyiyiz oğlum
Ömer: Kusura bakmayın başka Birgün geliriz biz
Ömer Asya'yı kucağımdan alarak kendi kucaklamıştı
Evdekilerle vedalaşarak konaktan ayrıldık

Kalp Sızım ( Töre) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin