Kıyamet || Five Hargreeves

☂️ Güçler ☂️

Selam okuyan sayılı kişiler ben bir karar verdim bir iki bölüme kitabı bitircem zaten hiç bir halt olduğu yok. Neyse bb.

Hatırlatma!

???: Seni son kez uyarıyorum Jenna Wilson. Five' dan uzak dur yoksa sonun çok daha kötü olacak.

Jenna: Hadi ama Sabrina hala ona takıntılı olamazsın.

Hatırlama bitti!

Sabrina: Olabilirim. Şimdi uzak duruyor musun durmuyor musun?

Jenna: Hayır.

Yüzüme bir yumruk daha geçirdi ve saçından tutup geriye doğru çekti.

Sabrina: Şimdi seni bırakıyorum ve sende Five' dan uzak duruyorsun anladın mı?

Bir şey demeden boş boş yüzüne baktım.

Sabrina: ANLADIN MI?

Yine bir şey demedim. Saçımı bıraktı ve gitti. Bense hala sandalyeye bağlıydım. Düşündüğüm tek şey zincirleri nasıl açacağımdı. Keşke açılsa diye düşündüğüm an zincirlerden bir "klik" sesi geldi ve bileklerim rahat kaldı. Ayağa kalktım ve çıkışa doğru yöneldim. Nerede olduğumu bilmiyordum. Nas gideceğimi de.  Kendi kendime yürürken zincirlerin nasıl açıldığını düşünüyordum. Arkamdan birilerinin bana seslendiğini duydum.

Oç: Hey güzellik. Buraya bi baksana.

Oç2: Hey bebeğim neden kaçıyorsun.

Oç3: Hey sana sesleniyorum bebeğim. Şuraya bu bak da yüzünü görelim.

Tavırları acayip sinirlerimi bozmuştu. Kendimi kontrol edemedim ve ortadakinin yüzüne bir tane yumruk indirdim. Son gördüğüm şey vurduğun kişinin arkadaşlarının üstüme doğru gelmesiydi. Düşündüğüm son şey ise otel odamda olmaktı. Gözlerimi doğal olarak kırpmak için kapattım. Açtığımda oteldeydim. Odamdaydım. Five da oradaydı.

Five: Neredeydin sen?

Jenna: Rica ettiğin gibi diğerlerini arıyordum.

Five: Buraya nasıl geldin?

Jenna: Bir bilsem.

Five: Diğerlerini bulabildim mi?

Jenna: Sadece Klaus ve Ben' i. Lila be Diego' you aren't biriyle karşılaştım. Babamı tanıyordu ve beni onun gönderdiğini düşündü ve bir şeyler söyledi.

Five: Ne gibi?

Jenna: Bir konu için gönderdiğini bildiğini kabul etmediğini ve yaparsa dünyayı başımıza yıkıcağını söyledi.

Five: Bu ne demek?

Jenna: Bilmiyorum. Diğerlerinden birini buldun mu sen?

Five: Ever Sloane be Luther' ı ayrıca Viktor' u buldum.

Jenna: O zaman sadece Diego ve Lila' yı bulmak kaldı.

Five: Aynen öyle.

Jenna: Tamam ben yaparım zaten bakmak istediğim bir şey var.

Five: Tamam o zaman akşama kadar halletmeye çalış. Diğerlerine akşama gelin dedim.

Jenna: Tamam o zaman Klaus ve Ben' e benim telefonumdan mesaj atar mısın? Haber veririm demiştim de.

Five: Tamam hadi sen git.

Jenna: Tamam.

Otelden çıktım ve ormanlık bir yere geldim. Aklımdaki şey eğer doğruysa ise yarayacak. Diego ve Lila' nın olabileceği son yeri gözden geçirmek için orayı hayal ettim. Gözlerimi kapattım ve düşünmeye başladım. Açtığımda istediğim yerdeydim. Sanırım güçlerimiz geri geliyor. Bunu sonra düşünürüm. *Tık tık tık* kapıyı çaldım. Çok şükür ki tahmin ettiğim gibi Diego kapıyı açtı. Ona Five' ın istediği şeylerden bahsettim ve akşama otelde buluşmak üzere anlaştık. Ben yine otelin yanındaki ormanlığı hayal ettim. Gözlerimi açtığımda oradaydım. Şimdi denemek istediğim son bir şey kalmıştı. Bana takıntılı olan o çocuğu buldum ve yanına gittim.