-Jenna'nın gözünden anlatım.-
Otelde yemek masasının orda oturmuş kitap okuyordum genelde kitap okumayı sevmez, dışarda arkadaşlarımla gezerdim ama bugün hepsinin işi olduğu için burdaydım işte.
Otel kapısından içeriye her yeri kan için de olan 2si kız 4ü erkek olmak üzere 6 kişi girdi.
Belli ki biriyle ya da birileriyle kavga etmişlerdi.
Yüzlerine dikkatle bakınca daha önce onları bir yerde gördüğümü fark ettim ama hatırlayamadım.
Nerde gördüğümü hatırlamaya çalışarak kitabıma döndüm.
Ve bir anda aklıma geldi: kütüphane.Daha önce orda bir kitap ararken görmüştüm yüzlerini.
Eski suçlulardan bahsediyordu bu kitap.Ailemi bulmak için aradığım kitap türlerindendi.
Duyduğuma göre ailem bir zamanların en çok aranan suçlularıymış.
Bundan dolayı da zenginmişiz tabi ben bunları yeni yeni öğreniyorum. Otel sahibi bay Hargreeves'den, dediğine göre ailemle yakın arkadaşlarmış sonra onların ölüm haberi gelmiş ve beni öğrenmiş.
Sonra beni bu otele davet etti.
Bende hiç düşünmeden kabul ettim teklifi.
Nede olsa benden bir şey çıkmıyor.
Her şeyimi o karşılıyordu.
Bazen yük olduğumu düşünüyordum ama bir milyarder olduğu aklıma gelince bundan vazgeçiyordum.
Biraz bencilim de denebilir.
Tabii onunda 7 tane evlatlık çocuğu vardı.Sparrow academy diye tanınıyorlardı. Güçleri olan yedi kardeşten oluşuyordu.
Keşke benimde güçlerim olsa da onlara katılabilsem dediğim zamanlar çok oluyordu ama yine de mutluydum.
Tabii ki güçlerim olmadığı da söylenemezdi.Yeni keşfetmiş olsam da benimde güçlerim vardı. O Sparrow Academy' nin yapabildiği her şeyi bende yapabiliyorum.
Her neyse işte bir gün ailemle ilgili bilgi almaya çalışırken görmüştüm yeni gelenlerin yüzlerini.
Onlar hakkında daha fazla bilgi öğrenmek istedim.
Bunun içinde zihinlerini okumam gerekirdi.
Ve zihinlerini okumam içinde onların yakınında olmam gerekiyor.
Onlar oda alıp yerleşmeye giderken geri geleceklerini tahmin ederek hemen bir kağıt kalem aldım ve beklemeye başladım.
Tahmin ettiğim gibi bir kaç dakika sonra 3' ü geri geldi.Bir tane iri yarı gorile benzeyen adam ( Luther) ve iki uzun saçlı biri sakallı (Diego) biri dövmeli (Klaus) 3 kişi geldi.
Şans bu ki yakınımda bir yere oturdular.
Zihinlerine girmem için yeteri kadar mesafe vardı.
Dövmeli olanın zihnine girdim.
Gördüklerim pek iç açıcı değildi çünkü genelde zihni net değilmiş gibi duruyor. Genellikle sarhoştu.Öğrendiğim şey adının Klaus olduğuydu.
Ve tabii güçleri ve ailesi.
Güçleri olunca şaşırdım küçüklüğüne bakılırsa onlarda bir academy olarak tanınıyorlarmış. Sonra geçmişe gidip geleceği değiştirmişler ve işte buradalar.Aklımdaki soru işaretleriyle gorile benzeyenin zihnine girdim.
Onun ki daha netti. Adı luther numara 1 süper gücü manyak gibi güçlü olmasıydı.
Luther' ın zihinden çıktıktan sonra not almaya başladım.
Gördüklerimi küçük şekilde yazdım. Yazmayı bitirip kafamı kaldırdığımda havluya sarılmış bir gencin geldiğini gördüm. Benden sadece bir yaş büyüktü. Luther' ın zihninde gördüklerime göre bu 5 olmalıydı. Emin olmak için onunda zihnine girmeye çalıştım olmadı. Bir daha denedim. Yine başarısız oldum. En sonunda kafamı kaldırıp bir süre onu süzdüm.
Biraz fazla bakmış olmalıyım.Tam son kişinin zihnine girecekken telefonum çaldı.
Sinirle bir küfür savurdum. Yavaşça masadan kalktım.Yine onlara yakın olmak istedim ve onların göremeyeceği şekilde (onlara yakın olan) bir duvarın arkasına geçtim.
Arayan arkadaşım Lena idi.
Açtığımda yanlışlıkla aradığını söyledi.
İşte buna daha da çok sinir olmuştum.
Tam o sıra da Klaus' un Five' a bir şey söylediğini duydum.
Benim hakkımdaydı.Klaus: Hey five.
Five: Ne var Klaus
Klaus: Az önceki kız hani giden varya.
Five: Ee?
Klaus: Sanırım seni beğendi gözlerini alamadığını gördüm.
Bu daha da sinirime gittiği için düşünmeden saklandığım yerden çıktım ve ona hitaben konuştum.
Jenna: Öncelikle onu beğendiğim falan yok.
Eğer öyle birşey olcak olsaydı Five son kişi olurdu.
Ve böyle birine ihtiyacım olsaydı kendim her hangi birini dönüştürebilirdim Klaus.Gerçekleri söylemek az da olsa beni rahatlatmıştı.
Onlara baktığımda hepsinin bana sanki zombiymişim gibi baktıklarını gördüm.
İlk başta nedenini anlamamıştım ama sonra fazlasıyla sırrımı ifşa ettiğimi anladığımda kaçmak için çok geç olduğunu fark ettim.Five:Öncelikle sen kimsin? Neden bizi dinliyordun? Adımızı nereden biliyorsun ve dönüştürmekle neyi kast ettin?
Jenna: Pekala bu biraz fazla oldu aslında bu kadar hızlı tanışmayı beklemiyordum. Ben Jenna...
Diğer soruları cevaplayıp cevaplamak konusunda kararsız kalmıştım ve hemen cevaplamamaya karar verdim.
Jenna: Şimdilik bu kadar bilseniz yeter.
dedim. ve gergin bir biçimde sırıttım.
Hepsi hala bana dik dik bakıyordu.Bölüm bitmiştir. Bu ilk kitabım hatalarım olabilir onun için kusura bakmayın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kıyamet || Five Hargreeves
Fiksi PenggemarAllah belamı versin ki neden bu kitabı yazdığımı bilmiyorum.