bir kap yemek.

83 3 0
                                    

|Hoş geldiniz.|
Yorumlarınız ve verdiğiniz değer benim için çok kıymetli. Hepinize tekrardan hoş geldiniz diyor ve sizi bu garip dünyaya gönderiyorum. Umarım sıkça eğleniriz. Şimdiden, vakit ayırdığınız için teşekkür ederim.



______

-Tarih, saat ve varsayımında bulunduğumuz her bir gerçek. Dünyanın düzenine durmaksızın verdiğimiz tepkiler ve belki de görmezden gelme isteğimizin fazlalığı. Öyle değil mi? Yalnızca görüp duyan, hareket edebilen canlılarız. Bunları sınırlamam ne kadar normal? Bilmiyorum. Her şeyin doğruluğu tartışılır.

Benim gördüklerim yalnızca odamdan ibaret. Gözlerim dışarıya o kadar tok ki, ıslaklığı meçhul bu yerden kalkmak imkansız. Oysa var hareketlerim. Nedir ki beni durduran? Fazla mı üşenirim? Bilmiyorum. Yalnızca karşımdaki kırık aynayla bakışıyorum arada. Uykusuzluktan ne kadar çirkinleştiğimi, hayatımla beraber yansıtıyor bana.

Bazen parmaklarım kaşınıyor, kıpırdamak istiyorum. Öyle olunca elimi havaya kaldırıyor, aynaya gösteriyorum parmaklarımı. Gözlerimin bile kıpırdayacak hali yok, çok yorgunum.

Görmek her şeydir belki ancak sen görmekte ısrarcıysan. Duymak bir şeydir ancak sen yorgunsan ısrarcıdır duymana. Bilmek çok şeydir ancak fark etmeden yardımcı olur yalnızlığına. Dokunmak bin bir renktir hayatına ancak ya sen ısrarcıysan yalnızlığa?

Çok yorgunum işte, büyüyor da büyüyor ruhumda. Gömecek beni oturduğum yerde, gününü bekliyor. Bittim sanki, aynam bile uzaklaşıyor günden güne. Gözüm mü bozuluyor, bilinmez. Her şey konuşmak için çok gereksiz. Tül perdenin içeriye saçtığı, sabahın ilk aydınlığı gibi. Sevmem aslında aydınlığı, gerekli midir? İnsanlar mühim işlerini sabaha bırakırlar. Erken kalkan yol alırmış.

Ben hiç uyumam, bu marifet midir? Hayatımda hiçbir zaman tam anlamıyla bir düzenim olmamıştır. Düzeni, hayatın şartlarına uyum sağlamak için kurarız değil mi? Bunu sorgulamak beni kötü bir insan yapar mıydı? Bilmiyorum.

Ben zamanında insanların marifet bilerek yaptığı şeyleri gerçekleştirmekten haz almıyorum. Gerçi bu düzen, dünyaya uyum da sağlamıştı ancak haz almıyorum işte. Uyum için heves lazım, düş lazım. Hayatta tek bile olsa uyum sağlıyor insan, ben öyle değilim. Böyle söyleyince neyi kanıtlıyorum? Bilmiyorum.

Düşünüyorum ancak aklımdan geçenler o kadar hızlı ki, yalnızca taslağını tutabiliyorum.

Her saniye düşünüyorum, düşündükçe çöküyorum ve ben yalnız kaldığım bu dünyanın içinde sadece uykuya ihtiyaç duyuyorum. Yarı ölüm derler ya uykuya, belki ondandır. Ölmek istediğimi düşünmüyorum aslen, sadece zihnimden akıp geçen kelimelere engel olamıyorum.

Bu beni sorunlu bir birey mi yapar? Bilmiyorum. Sorunlu olmayı sıkıntı görmüyorum. Şahsen herkesi sorunlu görürüm. Gerçi gözlerim onları görmeye fazla yorgun. Arada bir çehreleri gözlerim önüne düşer ya, ondan. Yani galiba, kime göre neye göre?

Yoruluyorum. Günlerce öyle oturmaktan, aynaya bakmaktan. Düşünmekten değil, var olmaktan yoruluyorum. Beni sıkıyor, boğuyor. Gerçi başından beri bunu diyorum ya, ne ilgi sevdalısıyım. Öyle miyim? Bilemiyorum. Sadece geçiyor, dedim ya..

Zihnim az kaldı, olmayanı olduracak bana. Bu yüzden gözlerimi kısa bir süreliğine yumup tekrar açtım. Ancak bu sefer yatağımı buldu gözlerim, toplamaya hal yoktu. Sonra tahta masamın üzerinde açık duran kitaba kaydı gözlerim, en son ne zaman bir şeyler okudum, o da bilinmez. Sadece geçmişe ait tanımadığım bir adamın eseri. Özlemi. Uyumu. Düşleri. Mutluluğu.

isyan.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin