Suyun Kandırma Kuvveti (Yarı Texting)

1.Bölüm

Bu kitabı okumaya başlamadan önce sadece eğlence amaçlı bir kitap olarak yazdığımı bilmenizi istiyorum :))

Şimdi okumaya başlayabilirsiniz. <3

***

"Alis!" diye seslendi annem, "kahvaltı hazır!"

"Geliyorum anne!"

Çabucak yatağımdan kalkıp örümcek adamlı, uzun çoraplarımı siyah taytımın üzerinden nereye kadar çekebilirsem çektim.

Pat küt merdivenlerden inmeye başladım. Mutfağa doğru koşup, annem çayı koyarken yanağına bir öpücük kondurup sandalyeme oturdum.

"Alis!!" diye seslendi abim en üst kattan, "Berk malına benim telefonumdan sen mi mesaj attın lan!" dedi öfkeyle. Sonrasında hızlı adımlarla merdivenlerden iniş seslerini duydum.

Hiçbir cevap vermediğimde, mutfağa girip öfkeyle bana baktı, "lan çocuk şu anda beni gay zannediyor!"

Abim telefonun ekranını bana doğru göstererek, "Aşığım sana yazmışsın! Bu ne lan!?" diye sordu.

"E o da sana aşıkmış işte bunu öğrenmiş olduk."

Abim yalvarırcasına anneme bakarak, "Anne şu kıza bir şey de lütfen ya!"

"Yine neyin dırdırını yapıyorsunuz!? Bir uyutmadınız adamı eşşek oğlu eşşekler!" Dedi babam mutfağa girer girmez. Sanırım bu gün biraz gergindi...

Lafını geri alıp, "eşşek oğlu eşşek demişken, ben hariç ha onu şimdiden söyleyeyim de."

Annem herkesin sesini bastırabilecek bir ses tonuyla, "Ceyhun geç otur şuraya, sonra konuşursunuz bu konuları. Ben şu anda sadece ailemle düzgünce kahvaltı yapmak istiyorum anlaşıldı mı?" dedi.

"İyi tamam." dedi Ceycey. Yani namıdiğer Ceyhun abim. Ceycey demek daha kolay olduğu için genelde Ceycey derim. Ve bu onu sinir eder.

Herkes masaya geçtiğinde, babamın o sürekli tekrarlanan ve hep aynı döngüde devam eden sorusunu sorma vakti gelmişti, "dersler nasıl kızım?"

Tabii 1 sene sınıfta kalınca işler pekte iyi gözükmüyordu. En azından okula 1 yaş erken başladın Alis. Tabii ki bir de okulda akşama kadar uyuyor olduğum gerçeği var.

Neyseki okulun bitmesine sadece 2 hafta kalmıştı ve ondan sonrasında yaz tatilim mükemmel geçecekti. Fakat karnem... Karnem içler acısı. En azından sınıfı geçiyorsun Alis, bir de iyi açıdan bak.

Yediğim sucuklu yumurta boğazımda kalınca, öksürük eşliğinde çayımı yudumlamaya çalıştım. Çayı içmeye çalışırken, dilimi de yakınca, en kötü günümün bu gün olacağını düşünmeden edemedim.

"Tabii ne zaman konu buraya gelse sana birşeyler oluyor Alyeskacığım." dedi abim hafiften sırıtarak, "Ne demeliyim? Bir de bayıl istersen Alis mi?"

"Seni gebertirim çocuk! Kes be!" dedim, elime gelen ilk şeyi abime fırlatarak. Tabii bu şey sadece bir zeytin olmuştu ve zeytini fırlatmamın ardından abim o zeytini alıp afiyetle yemişti.

"Ihm ıhm..." dedi babam, "ben hâlâ cevap bekliyorum Alis."

Alnımdaki soğuk soğuk akan ter damlalarını hissetmeye başlıyordum. Şu anda aklımdan geçen tek şey kendimi yüksek bir binanın tepesinden atıp, mezarda kendi helvamı yemekti. Helvam çikolatalı olsun lütfen. Fakat mezarda kendi helvamı nasıl yiyeceğimi bilmiyorum.

"Şey..." dedim ve telefonumdan saate baktım, "aaa babacığım, benim bu gün matematik kursum vardı ya unutmuşum! Hemen hazırlanmam gerekiyor." Gerizekalı Alis! Sen matematik kursuna yazılmadın ki! Hatta babanın seni matematik kursuna yazdırmaması için büyük bir savaşa girdin gerizekalı!