Yaganoru Katili

7 2 4
                                    

RUYİ

Spiker kadın: "Evet Yaganoru'da ki kayıp sayısı gittikçe artıyor. Vali korkulacak bir şeyin olmadığını söylese de halkı bir panik kaplamış durumda. Kayıplardan ya hiç haber alınmıyor ya da ölü bedenleri ıssız yerlerde bulunuyor..."

Sabah sabah bu haberler ne ya? Yarım yamalak açılan gözümle etrafı anlamaya çalıştım. Biryandan sağır Akito'nun haberleri son ses dinlemesiyle uyandım. Boktan yatağımla koka koka kalktım. Shuu yine yanıma yatmış bende diyorum niye sıcak... Soğuk bir duş aldım kendime geldim. Dün gördüklerim hala aklımdaydı. Cidden gördüğüm o muydu? İnşallah değildir, onu bir daha görmek istemiyorum. Güzel bir kahvaltı hazırlayıp Shuu'yu kaldırdım. Yemek kokusunu alınca zaten Shuu'nun gözler hemen açıldı. Kahvaltı yapıp pes attık. Zaten yapacak hiçbir şeyimiz yoktu. Sıkılıp geri uyuduk... Tekrar kalktığımızda saat ikiydi, bütün gün bitmişti amk. Neyse direkt stüdyoya geçtik, birkaç alıştırma yaptık akşam için.

Shuu: "Lan yarram niye bu kadar durgunsun ne oldu?"

Ruyi: "Hiç la uyku sersemiyim hala."

Akito: "Yeme lan bizi dünden beri böylesin. Birini mi gördün sahnede la?"

Ruyi: "Benim ucube ikizimi hatırlıyonuz mu?"

Shuu: "HASİKTİİİR VALLA DE"

Akito: "Yarra yedin afied."

Shuu: "Ne istiyoki amk?"

Ruyi: "Ne bileyim ya valla..."

Neyse konu kapandı işimiz de bitti. Bir tur gezdik, kahve falan içtik. Bir de ne görelim Zeke de aynı mekanda. Göz göze gelince içime ürperti girdi.

Shuu: "Ananı sikim düze bak kim var."

Akito: "Hassiktir ucubeye bak bide takip ediyor sapık amk."

Ruyi: "Korkuyorum amk."

Zeke ayaklanıp üstümüze doğru gelmeye başladı.

Zeke: "Aaa Ruyi ne yapıyorsun burada beni mi takip ediyorsun?"

Aynen kardeşim işim gücüm yok seni takip edeceğim amına koyayım.

Ruyi: "Asıl sen mi beni takip ediyorsun, dün sahneme de gelmiştin."

Zeke: "Haa şansa denk geldik ya. Bir mekanda oturayım dedim sen şarkı söylüyormuşsun."

O salak bakışma ve kimsenin konuşmaması anı oldu bir dakika falan.

Zeke: "Neyse acelem var yoksa kalırdım konuşmaya sana bol şans işinde falan."

Zeke gidince üçümüzünde yüzü bir ekşidi.

Shuu: "Ayy amk bu seni küçümsedi mi bana mı öyle geliyor?"

Akito: "Valla birkaç dakika daha kalaydı ya kendimi öldürecektim ya da onu amk."

Bu ucubeler zırvalarken aklıma takılan bir şey vardı. Neden beni bu kadar umursamadı. Daha böyle manyakça davranmasını beklerdim. Belki de arkadaşlarım yanımda diyedir. Ama onun gözlerinin içinde bile o soğukluğu hissedebiliyorum. Allah'ım inşallah bir daha görmem onu.

Akşama yine bizim mekana gittik. Birkaç alıştırmadan sonra şarkıya başladık. Kimse dinlemiyordu... Kendi kendimize eğleniyorduk en azından. O çıkageldi, bütün ilgiyi üzerine topladı. Herkes ona bakarken sadece bana bakıyordu. Ama bakışları çok tiksinçti, midemi bulandırıyordu. O piç sırıtışı içimi üşütüyordu. Dayanamayıp orada bıraktım ve arkaya gittim. Bizimkiler olayı anladı hemen, onlarda koşup geldiler.

Shuu: "İyi misin?.."

Akito: "Onun sana bakışları aşkla dolu değil, fanteziyle dolu."

Ruyi: "Hay amk kaç yıldır görmüyordum niye karşıma çıktı ki ya. Ne güzel saklanmıştım."

Shuu: "İstersen yine yer değiştirebiliriz."

Ruyi: "Paramız yok, işi zor bulduk pardon da nasıl değişeceğiz? Üstüne bu beni orada da bulur. Hastalıklı, şizofren, psikopat, iğrenç insan ya."

Sonra aniden mekanın sahibi geldi (şarkı olan değil).

Mekanın sahibi (adanalı): "La siz nabinüz laa. Siz bize şekil mi koyunuzz. Biz size iş verüzz siz yapmünüzmüü. Zeke gelmiş siz kaçünüüz, belki adam sponsor olucak yawww."

Ruyi: "Pardon patron biraz daraldım da kusura bakma."

Mekanın sahibi (adanalı): "Ben senin ciğerini yerim, sen iyi ol da ne olursa olsun yigenimmm."

Sahneye geri döndük. Elimden geldikçe ona bakmamaya çalıştım ama hata yapıyordum, odaklanamamıştım. Mekandaki insan sayısı gittikçe artmaya başladı, ucube sağ olsun. En azından mekanın sahibi ve bizimkiler mutluydu. Sahneyi kapattığımızda Zeke konuşmaya geldi.

Zeke: "Diyorum ki biraz takılsak mı? Seninle zaman geçirmek istiyorum."

Bizimkiler bakışlarıyla Zeke'yi yiyip bitiriyorlardı. Mekanın sahibi geldi.

Mekanın sahibi (adanalı): "Oooo kardeşim hoşgelmişenn. Nasıl ama kurtlarım akıtıyor sahneyi yaww. Bizim Ruyi ile bir alakan mı var laa full baktın sahnede."

Zeke: "Kendisi ilgimi çekti şahsen yaşında göre de çok yetenekli birisi gibi durdu. Buraya ikinci gelişim size de destek olmak isterim."

Mekanın sahibi (adanalı): "Tabii ki kardeşimm yeter ki sen iste Ruyi kölen bile olur hahaha."

Komik değil... Zeke de piç piç sırıttı. Kardeşliğimizi kimse bilmiyor. Ben imajımı ondan daha farklı yapmaya çalıştım. Saçımı boyadım, dövmeler falan. Çok dikkat ederseniz anlarsınız. Bunun onu sinir ettiğine eminim :). Kendisi de istemiyor zaten, basına söylediğine göre kardeşi yok. Ama basına dediklerine bakılırsa hepsi yalan. Mesela kadınlara değer verdiği, alkolden nefret ettiği, sigara kullanmadığı, klasik müzik dinlediği... Neyse mekanın sahibi benim yerime anlaşma yaptı Zeke ile. Eve döndük hemen yatağa fırlattım kendimi, çabucak uyuyup hiçbir şey düşünmek istemiyordum. 

zekuyiiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin