"Tuana"
"Çağan??"
"Tuana çok özledim seni"
Tuanaya sarılmak için adım attığım da geri gitti
"Yaklaşma"
"Yapma .. çok özledim"
"Neden geldim! Git!"
"Hayır seni bulmuşken gidemem"
"Git dedim git! İstemiyorum seni"
Bı tane adam geldi yanımıza lan yoksa bu kocasi- ne saçmalıyorum amk
"Tuana hanım"
Hee hanım dedi iyi bari
"Efendim?"
"Bugün ki iş görüşmesi için gelecek kişi gelmeyecekmis"
"Hadi be"
Aradığım fırsat ayağıma geldi lannn!!!
"Ben olurum"
"Ne?"
"Yani burda ben çalışırım"
"Sen yemek yapmaktan ne anlarsın ki"
"Aa Tuana neden öyle diyosun önceden sürekli yemekelrimi yiyodun"
"Tabi canım tabi"
"Hadi ya al beni işe ne olacak ki"
"Olmaz git burdan"
Yagiza üzgün bi bakış attim biliyorum Tuana yağızı dinler
"Tuana alalım bence"
"İyide o yemek yapmayı bilmiyor ki müşterileri zehirler ... batırır beni 1 yıl önceki yaptığı gibi."
"Bak Tuana beğenmezsen kovarsin.. dene en azından"
"Tuana denemekten zarar gelmez yemek yapılması lazım ve aşçı yok"
"İyi peki o zaman geç mutfağa.. ama fazla ayak altında dolanma!"
"Emredersiniz kralice-"
"He birde laflarimiza dikkat edelim lütfen ... Ben senin patronunum unutma!"
"Peki hanım efendi"
"Aferin ... İşe başla şimdi. Akşama 27 kişilik yemek yapılacak... Eğer yetistiremezsen kovulursun! Ve bir daha bu dükkanın önüne gecemezsin"
"Peki yetistiricem.. mutfak nerde"
"Arka tarafta ... Gösterin şuna mutfağın yerini ... Malzemelerin yerinide gösterin.. tuz yerine şeker atmasın."
"Tamam hanım efendi ..."
