Başlangıç

33 3 2
                                    

Eve dönmüştüm. Döndüğümde dakikasına duşa girdim. Çıktığmda üstüme pijamalarımı giyip yatağıma uzandım. Ve ilk kez bir okul gününde neler yaşadığımı gözden geçirdim. Mert gelmişti aklıma ilk olarak. Ahahah yok artık tabikide pez fazla etkilenmedim. Sadece biraz ilgimi çekmişti. Annem odaya kapıyı tıklıyarak beni bir an korkutmuştu. Annem :

- Tatlım nasıldı ilk günün ?

- Olması gerektiği gibiydi.

- Peki, hadi yemeye gelde seninle birşey konuşacağız.

- Peki geliyorum şimdi.

- Yanlız unutma , yemeğe üstüne uyugun olan birşeyle gelmen lazım. Pijamayla yemeğe inmediğimizi biliyorsun.

- Biliyorum anne.- diyerekten ayaklandım, annemde odadan çıkmıştı.

Üstüme masamda yemek için hazır olan elbiseyi giyip aşağı inmiştim.

Annem ile babam masada beni bekliyorlardı. Anlamıştım ki kötü bir haber vereceklerdi.

Babam mevzuya başlamıştı :

- Melis annen ve ben yurt dışına çıkmamız gerek.

- Evet bunda ne var ? her zaman yaptığınız şey değilmi ?

- Melis bu sefer farklı, 1 yıl boyunca dönmeyeceğiz.

- Baba biliyormusun ? Siz olsanızda olmasanızda benim için pek bir farkı olmuyor çünkü siz varsınız ama yoksunuz. Siz varsınız ama sevgi yok. Siz yoksunuz ama düzen var. Siz yoksunuz ama varsınız.-diyip devam ettim :

- İzninizle odama çıkacağım, ben tokum.- son damgayıda böyle vurarark bitirdim.

Odama çıkıp kapımı kitliyip uyumaya karar verdim. Sabah uyandığımda ev sessizdi. Aşağı indim ve bir not gördüm. Notta şunlar yazıyordu :

"Melis kızım seni seviyoruz fakat gitmek zorundayız sana her hafta belli miktarda para göndereceğiz, kalbimiz hep seninle, başarılar, sevgiler ...."

İşte şimdi yeni bir başlangıç vaktiydi.

Okul için hazırlanıp evden çıkmıştım.

Okula vardığımda Mert kapıda duruyordu. Yanıma geldi selam verdi :

- Melis selam! Nasılsın ?

-İyiyim sağol sen nasılsın ?

-Bende iyiyim. Derse çıkmak istermisin ?

-Başka yapıcak birşey olmadığı için tabiki evet. Aslında Merti gördüğümde tüm sorunlarımı unutur gibi oluyordum.

Ders başlamıştı . Telefonuma mesaj geldi. Merttendi fakat numaramı nerden bulmuştuki. Attığı mesajda neden moralimin olmadığını sormuştu. Aklıma ailem geldi ve dayanamadım sınıfı terk ettim.

Tabiki ağlamıyordum çünkü artık alışıktım ailemin yanımda olmamasına.

Arkamda bir el beni tutmuştu dönüp baktığımda Mert olduğunu görmüştüm.

Mert'e boş boş bakıyordum. Birşeyin beni derinden acıttığını biliyordu ve bana sarılmıştı. Sanki o an tüm acım dinmişti.

(MERTİN AĞZINDAN)

Ona sarıldım. Canı acıyordu ama o acıyı kendimdede hissetmiştim. Belinin altında götü vardı ama hiç aklımdan yada içimden orasına dokunmak geçmedi. Ona dokunmak yetiyordu. Melis'i artık bırakmayacaktım. O benim yeni başlangıcımdı ve bu efsana bir başlangıç olcaktı.

Melis kısa süre sonra geri çekildi ve teşekkür etti sonra da yanağıma küçük bir öpücük bıraktı. Sonra gitti ama nereye gitti bilmiyorum çünkü okul sonuna kadar birdaha görmemiştim onu. Evdeydim masamda boş boş oturuyordum ve Melisi düşünüyordum. Aklımdan çıkmıyordu lanet olsaun ki 1 saniye bile duramıyordum onu düşünmeden. O öpücük beni benden almıştı. Almıştı ve bana kendimi geri vermiyordu. Sonra aklıma Melisin niye durgun olduğu takılmıştı aklıma. Adresini bulup evine gittim.

Kapıyı açıp beni gördüğünde şaşırmştı.

-Selam.- dedi o güzel sesi ile.

-Selam.- dedim. 1,2 dakika bana baktı sonra :

-İçeri alıcakmısın beni ?.- diyince gülüp içeri aldı beni.

Evde kimse yok gibiydi.

- Annen baban evde değilmi ? diye sorunca bir an suratı asıldı.

- Gittiler.- dedi. Ozaman anladım neden canı yandığını.

-Onlar gitti ama ben geldim.-dedim. Tebessüm etti. Bana evi gezdirdi sonra mutfakta atıştırmalık bir kaç şey verdi ve bana okula 1 hafta boyunca gitmeyeceğini söyledi. Duyduğumda üzülmüştüm. Çünkü onsuz bir okulu düşünmek bile bir an feci koydu. Melis artık benim için hayatımın neşesiydi sanırım.

ERTESİ GÜN

Melis evinde mışıl mışıl uyurken kapı çaldı. Melis uyuyordu hemde baya derin. Mert bunu tahmin etmişti ve cama taş atmaya başlamıştı. Melis bu sefer uyanmıştı sinirli bir şekilde camdan baktı kimse yoktu sonra zil çaldı, bu seferde aşağı indi kapıyı açtı baktı Mert'ti gelen. Melisin kızgınlığı geçip sevince dönüşmüştü çoktan. Melis Merte şöyle sordu :

- Senin okulun yokmu ?

- Okul var ama sende varsın. - diyerek cevap verince ben, Melis utanmıştı sonrada beni içeri almıştı.

Melisle birlikte sinemaya gitmeye karar verdik. Film güzeldi ama filmi güzelleştiren Melisti. Sonra birlikte dışarıda sabahlamıştık. Melis sigarasını çıkarıp içmeye başladı bende onun içtiğini elinden alıp kendim içmeye başladım, güldü o güzel gülüşü beni tekrar benden almıştı. Sabaha kadar konuştuk. Herşeyini anlattı, herşeyimi anlattım. Saat sabahın 3'üydü yanımıza gitar almayı unutmamıştık.

-Hadi bana bir şarkı çal.-dedi.

-Öpersen çalarım belki.-dedim. Oda :

-Çalarsan öperim belki.-dedi. Çaldım ona en sevdiğim parçayı. Şarkının ortasında ayağı kalktı bana yaklaştı eğildi ve öptü, dudağımdan. Karşılık verdim, gitarı elimden aldı. Üstüme oturdu, geriye yaslandım. Üstümde yatıyordu. Delicesine öpüyordum onu sanki yıllardır bu anı bekliyormuşum gibiydi. Melis sakar olmalı ki benim altıma geçmeye çalışırken penyesini yerdeki kaya'ya taktırdı ve penyesi yırtıldı. Üstü çıplak kalmıştı, aklımdan başka şeyler geçerken Melis penyemi çıkardı, artık bundan sonrası daha güzel olur diye düşünürken melis benim penyemi giydi, altımdan çıktı yanıma geçti ve :

-Bu gece üstün açık uyucaksın.- dedi. Tebessüm etti ve yattı. Bende gülerek ona sarıldım. Bir kaç saatlik uyumuş olsakta ilk defa bu kadar huzurlu uyumuştum.

Gerçek Ama HayalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin