_______
Jeongguk şirkete giriş yaptığında oldukça sakin hissediyordu. Dün gece yaşananlar hala aklındaydı ve bunca zaman yaptığı gibi umursamamayı seçmişti. Neden düşünüyordu ki? Neden bunu kendine yapıyordu? Gereksizdi.
Birkaç işini hallettikten sonra toplantı saatinin yaklaştığını fark etti. Dünden beri Taehyung'u görmemişti. Toplantı salonuna doğru yürürken Taehyung'un odasına bakmayı ihmal etmemişti. Sonuçta girmemiz gereken önemli bir toplantı var diye düşündü. Yavaşça kapıyı araladı ama Taehyung odasında yoktu. Muhtemelen toplantı salonundadır diye yürümeye başladı.Toplantı salonuna girdiğinde Taehyung'un çoktan oturmuş, iş adamlarıyla derin bir konuşma içerisine girmeye başladığını görmesi saniyelerini almıştı. Taehyung ve bütün ekip oradaydı. Masada olmayan tek kişi ise sevgili eşi Jeongguk'tu. Neyse ki beklemeleri çok uzun sürmemişti. Taehyung'tan daha çok görmeyi bekledikleri şahıs bütün güzelliği ve asaleti ile giriş yaptığında bir kişi hariç bütün gözler onu bulmuştu. Hoş, umrundaydı sanki. Jeongguk geç kalmanın mahcubiyeti ile hafif bir baş selamı vermiş ve eşinin yanına yerine geçmişti.
Beklenen an nihayet geldiğinde herkes anlaşma için konuşmaya başlamış, onlarla bir olmak isteyen şirket avantajlardan ve diğer her şeyden söz etmişti. Sahip oldukları Kim Holding diğer bir holdingle anlaşma yapacaktı. Bu toplantının amacı da buydu. Jungkook buna olumlu yaklaşırken Taehyung ise hala şüpheciydi. Çünkü böyle bir şirkete sahip olmakta, başka birini herhangi bir şeye dahil etmekte basit değildi kesinlikle.Toplantı başladığından beri her şey yolunda gidiyordu. Gayet saygılı bir biçimde dönen konuşmanın sonucunda olumlu bir karar vereceklerini karşı taraf hissedebiliyordu fakat Taehyung'un gözüne çarpan bir şeyler vardı.
Mesela karşı şirketin başındaki adamın özellikle Jeongguk'un gözlerinin içine bakıp sanki odada sadece o varmış gibi davranması ve yetmezmiş gibi yaptığı -ona göre sikik- hareketlerle sözde eşi olan adama karşı bir takım etkileme çabalarına girmesiydi. İçinden bir hah dedi Taehyung. Basit diye düşündü. Basit insanlar.
Ortada yanlış olan bir şey yoktu dışarıdan bakıldığında. Gerçekten hiçbir şey yoktu aslında. Jeongguk gayet herkese nasıl davranması gerekiyorsa aynı şekilde konuşuyor, bakıyor ve tebessüm ediyordu. Jeongguk önündeki evraklardan başını kaldırıp adamları dinleyen Taehyung'a baktı ve onun ona dümdüz bir ifadeyle baktığını gördüğünde Her zamanki gibi diye düşündü.
Sorun onda değildi. Sorun kesinlikle kendini beğenmiş bu despot adamdaydı. Burnundan kıl aldırmıyordu Taehyung. Şimdi toplantı yaptıkları insanları bile sırf zevkine reddebileceğini biliyordu Jeongguk. Daha önce yapmıştı çünkü. Ama buna şuan izin vermeyecekti. Her şey makul düzeydeydi ona göre. Ki karşı tarafın, kocasına kıyasla ona olan sıcak davranışının hoşuna gitmediğini söylese yalan söylemiş olurdu.
Dakikalar birbirini kovalarken nihayet toplantı bitmiş ve son karar artık Taehyung'a kalmıştı. Jeongguk o anda gözlerine bakıyordu. Cevap vermeden önce eşine son bir kez baktı ve ne kadar gördüğü küçük çaplı manzara tamamen saçmalıktan ibaret olsa da olumlu bir cevap verdi onlara. Ve anlaşmayı imzaladılar.
Adamların ellerini sıkıp odadan ayrılmadan önce Taehyung, o adamın eşinin elini sıkıca tutmuş gülerek "Sizinle birlikte çalışmak harika olacak Bay Jeon." dediğini görmüştü. Özellikle Jeon demesiyle kasları çatıldı Taehyung'un. Elleri hafiften yumruk olmaya başlamıştı. Jeongguk'un soyadı Kim'di. Neden umrundaydı peki? O diğeri gibi basit bir adamdı. Jeongguk basitti. Tıpkı diğerleri gibi.