Sabah uyandığımda başımda felaket bir ağrı hakimdi. Gözlerimi açmaya kendimi zorlarken telefonumu yanımdaki çekmecede aramaya çalışıyordum. Sonunda elime geldiğinde zorda olsa gözlerimi açmayı başarabilmiştim. Saat'in 8 olduğunu gördüğünde bugün Dersim'in öğlen 12'de olduğunu hatırlayarak rahat bir nefes verdim. Yataktan sürülenerek kalkıp banyoya girdim.
Saçlarımı kurulayarak odama girip üstüme şort ve bol bir sweet giyip salona geçtim. Saat 10 olmuştu ve hâlâ yorgun hissediyordum. Kendimi koltuğa attım ve telefonla uğraşmaya başladım. Arasdan gelen aramayı fark ettiğimde gözlerim sonuna kadar açıldı ve hızla yerimden doğruldum.
-"Niye arıyo ki bu şimdi", Kendimi toparladım ve boğazımı temizleyip aramayı cevapladım.
-"Alo?"
A-"Selam Asena, nasılsın?"
-"iyi gibi", karşı taraf bian sessiz kaldı ve konuşmaya devam etti
A-"(gülerek) sağol ya bende iyiyim", dediğinde tepkisiz kaldım.
A-"A şey neden aradığımı soruyorsun sanırım. Eğer müsaitsen iki dakikalığına aşağı inebilir misin rica etsem?"
Kaşlarım kendiliğinden çatılırken hızla pencereye yaklaştım, gerçekten de oradaydı.
-"Tamam geliyorum", cevap vermesini beklemeden telefonu kapattım ve son kez onu izleyip evden çıktım. Gerçekten hâlâ bekliyordu çünkü çok yavaş bir şekilde çıkmıştım evden. Yani ben olsam beklemezdim.
Gülerek ensesini kaşıdı ve bana doğru yaklaşmaya başladı. Kollarımı bağladım ve sırtımı direğe yaslıyıp gelmesini bekledim.
A-"Aslına bakarsan çizim için teşekkür etmek için gelmiştim", tek kaşımı kaldırarak cümlesini devam ettirmesini bekledim.
Sonunda yanıma geldiğinde yutkundu ve cümlesine devam etti.
A-"Şey aslında senden böyle bir şey asla beklemezdim yani sonuçta hiç konuşmuyoruz ve-", cümlesini tamamlamasına izin vermeden ona doğru ilerledim.
-"Bir dakika bir dakika, Ada sana söylemedi mi?", Anlamaz bir şekilde suratıma bakarken konuşmama devam ettim.
-"Bak Aras bunu bence benden duyman hoş olmaz öncelikle gidip Ada ile konuşman lazım"
A-"i-iyi de neden anlamıyorum o çizimi sen çizmedin mi?"
-"Evet ben çizdim", dedim kafamı aşağı yukarı sallıyarak.
A-"E o zaman?", Bıkkınlıkla nefes verdim.
-"Gidip Ada ile konuşmaya ne dersin?", Diyip kollarımı çözdüm ama tam gidecekken bileğimden tutup kendine çekti. Kaşlarımı çatıp ona baktığımda hâlâ bileğimi serbes bırakmamıştı. Hızla bileğimi kendime çektim ve "hayırdır" manasında göz kırptım.
Hızla benden uzaklaştı ve "ş-şey özür dilerim ama ne demek istediğini anlamadım", normalde böyle davranmazdım ama bu çocuk şerefsizin önde gideniydi.
Sinirle gözlerimi kapattım derin bir nefes aldım.
-"Oğlum sen kıt mısın? Anlamıyo musun? Bak heceliyerek söylüyorum git A-da-ya sor? Tamam mı?", Birden güldüğünde kaşlarım daha çok çatılmıştı.
-"Allah'ım sen sabır ver bana"
A-"Sinirlenince çok tatlı oluyorsun", dediğinde benim sinirler tepeme çıkmıştı. Birden gözlerimi açtım ve kafasını tutup aşağı çektim ve dizimi suratına geçirdim. Acıyla burnunu tuttu ve yere çömeldi.
A-"kızım sen manyak mısın!?", Gülerek "evet" dedim ve apartmana doğru ilerleyip içeri girdim. Güzelce cevabını almış olmuştu.Yazardan~
Genç adam motoruyla giderken bugünki olanları düşünüyordu, sonunda Lena ile karşılaşmıştı. Aslında bilerek planlamamıştı tamamen tesadüf bir karşılaşmadı ve onu yarışa davet etmişti. Düşündüğü gibi oldukça güzel sürüyordu ve onu kendi takımında istiyordu. Genç adam Lena'dan ayrıldıktan sonra kendi özel yerlerine doğru sürmeye başladı. İçinde nedensiz bir mutluluk vardı ve gülümsemeden edememişti.Sonunda buluşma yerlerine geldiğinde diğer arkadaşlarının çoktan geldiğini fark etmişti. Yiğit hemen kalktı ve yanına doğru adımladı.
Y-"Oo Bulut beyefendi teşrif etmiş", dedi gülerek.
B-"İşim uzadı sadece", Yiğit tek kaşını kaldırdı ve kollarını birbirine bağladı.
Y-"Neymiş o iş, seni geç kaldıracak kadar?"Yiğit'in bu kadar ısrar etmesinin sebebi Bulut'un oldukça dakik bir insan olmasıydı.
B-"Uzatma Yiğit", dedi ve diğerlerinin yanına doğru adımladı. Yiğit arkasından belli belirsiz homurtular eşliğinde ona katıldı. Burası eski bir depoydu fakat önü açık olduğu için güzel bir sürüş alanı gibi duruyordu.
Enes-" Ya bıraksana kızım saçımı!", Enes ve Asel yine kavga ediyorlardı, tabi onlarınkine kavga yerine minik atışmalar desek daha doğru olurdu.
![](https://img.wattpad.com/cover/340049533-288-k770813.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sokak oyunları
ActionSadece... Sadece sakin bir hayat geçirmek istiyordum. Neden sadece kendi halinde takılan bir kız olamıyordum ki? Ama onlara bulaşmamalıydım... Sanırım artık hiç sakin bir hayatım olmayacaktı... ~ Bana doğru yaklaştıkça bıçağın keskin ve metal dokus...