Bilmeyenler için küçük bir hatırlatma sadece arkadaşlarımla eğlenmek amaçlı yazıyorum, onlar da okurken umarım eğlenirler, ne diyecekler çok merak ediyorum. Yazım yanlışlarına sizin için çok dikkat ettim bu arada canım arkadaşlarım dikkatinizi çekerim döcmelxmsşlxöşd neyse tutmayım güzel güzel okuyun.
Öptüm hepinizi.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
."Jimin iki dakika dışarı gelsene bir benle." Minho yine bir şeyler karıştıyordu. Hiç sevmem bu çocuğu okulun ilk gününden beri gözlerini üzerimde hissediyordum. Kardeşi Bangchan ile sevgili olduğumda aramız iyiydi ama Bangchanla biz terslikler yaşadıktan sonra birbirimize uygun olmadığımızı anlayıp 1 ay içinde ayrıldıldığımızdan bu yana tekrar kötü oldu aramız.
Jimin dışarı çıkar çıkmaz o ve çetesi de peşinden gitmişti, ne olduğunu anlamadım ama aralarında bir mesele olduğu için ben karışmamaktan yana durdum. Oturmuş Moon Bin ile bir şeyler konuşuyordum.
Jimin çok geçmeden tekrar içeri geldi.Yüzü garip bir hâldeydi, bir şeyler anlatmaya çalışıyor gibiydi sanki. Ona bakıp n'oldu anlamında işaret yaptığımda, beni çantalarını karıştırmakla suçluyorlar dedi.
Al işte yaygara çıkaracak yer arıyorlardı. Bu olayın üstünden aylar geçmişti. Ben Bangchanla ilk ayrıldığım zamanlar yaptığımız bir şeydi ve pek de önemsenecek bir olay değildi açıkçası. Sinirlenip ayağa kalktığımda, Bangchan'ın suratıyla karşılaştım. Ne yani benim tarafımı değil de kardeşinin tarafını mı tutacaktı? İnanamıyorum. Hızlıca onu itmeyi denedim fakat benden güçlü olduğu için pek mümkün olmadı.
Bu sefer Minho yanımıza gelince "Neler oluyor ne işler çeviriyorsunuz yine?" dedim sesimi yükseltmemek, konuşarak halletmek istiyordum. Minho gözlerimin içine dik dik bakıp "Çantamı karıştırmışsınız." dedi. Kim karıştırmış senin çantanı, diye bilmezlikten geldim. Bu sefer o, yanımdaki arkadaşlarıma bir göz attıktan sonra bana ve Jimin'e doğru bakıp, bunlar dediğinde kan beynime sıçradı. Kendimi tutmaya çalıştım ama olmadı "Bunlar derken, bizim bir adımız var! " diye çıkıştım. Zamir kullanılmasına o kadar sinirleniyorum ki kim olursa, ne yaşanmış olursa olsun her şeyi orada bitirebilirim. "Siz işte ikiniz." diyip Jimin ve beni gösterince "Elinde hiçbir şey olmadan bizi suçlayamazsın o yüzden lütfen kapa çeneni!" dediğimde uzatmak istemeyip sustular.
Ben oradayken pek bir şey yapmadılar. Açıkçası bir şey de yapamazlardı, onlardaki sadece göstermelik delikanlılıktı. Sadece kanıtlanmış oldu. Bu olaydan bir, iki gün sonra bir tür aksaklıklardan dolayı okulumu değiştirmiştim. Ben gider gitmez arkadaşlarımı şikayet etmişler. Olay tutanak tutmaya kadar gitmiş oysaki çantasında bulduğumuz şeyler pek de öğrenciye uygun şeyler değildi.
Bizim onları şikayet edip tutanaklık etmemiz gerekirken, bunu konu bizi ilgilendirmediği için karışmamıştık. Tabi bu pısırıklar ellerine bir fırsat geçince olayın önünü arkasını soruşturmadan bizi şikayet etmişlerdi. O sıra okulumu değiştirdiğim için bana herhangi bir yaptırım uygulanamadı. Eğer orada olsaydım bütün hayatım bitebilirdi. Çünkü polis olmak istiyordum ve sicilimde en ufak bir şey olursa polislik sınavına bile giremem.
Yeni okulumda ilk günümdü. Okul saatini bilmediğim için derse geç kalmıştım. Herkesin gözü üzerimdeydi. Beni gören kızlar kendi aralarında konuşup gülüşüyor kimisi utanıyormuş gibi davranıyordu. Hoşuma gitmedi değildi aslında, dikkat çekici olduğumu kabul ediyordum. Kahverengi saçlarım, kendime özgü tarzım, yan profilim ile ahh yazar buna eriyor okuldaki erkeklere fark atmaya gelmiştim. Derslerle aram pek yoktu ama aşırı berbat değildi çalıştığım zaman yapabiliyordum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sıcak Sarılmalar
Fiksi Remaja"Ve benden geriye sadece, hiçbir yerde hissedemeyeceğim kadar ateşle olan sıcak sarılmalarımız kalmıştı..."