12 : "Sana ben gözümde yaşlar büyüttüm."

338 32 2
                                    

"Sana ben gözümde yaşlar büyüttüm."

"Ne çıkar yanımda olmasan!
Kalbim senden ibaret değil mi?
Uzaktan sevmek zor demişsin,
Etme sevdam...
Görmeden sevmek ibadet değil mi?"
-Cemal Süreya
***

Merhaba Kerem, sanırım sona yaklaşıyoruz. 12. mektuba gelmişiz bile...

Bu mektup diğer mektupların aksine biraz farklı olacak. Merak etmiyorsundur, belki bu mektuba kadar gelmemişsindir bile ama yazmaya devam edeceğim. Az kaldı zaten.. Buraya kadar bana sabrettiysen çok teşekkür ederim Kerem.

  Ama hayatın kuralı vardır Kerem, korktuğun ne varsa başına gelir, yakıp kül eder seni. Sen ne kadar kaçsan da o korktuğun gerçek bir gölge gibi arkandadır.

  Bu zamana kadar seninle ilgili kaçtığım tek bir gerçek vardı Kerem. Köşe bucak saklandığım, korkusundan uyuyamadığım, ihtimalinin bile beni öldürdüğü bir gerçekti bu; birisine aşık olman.

  O günü unutmuyorum, unutamıyorum da. Her bir saniyesi zihnimde yankılanıyor, kendi kendini yeniden oynatıyor. İş çıkışıydı. Arkadaşlarımla yemek çıkışı evlere dağılmıştık. Biraz halsizdim ama mesai saatlerimiz yoğun geçtiğinden çok üstüne durmuyordum. Yalan söyleyemeyeceğim, içimde kötü bir his vardı o gün.

  Eve geçtim, klasik işleri halledip odama geçtim. Gün içerisinde telefonuma bakmaya fırsatım olmadığı için profiline sadece akşamları bakabiliyordum. Takip ettiğim bir magazin hesabının postu ana sayfamı süslerken konunun sen olmasıyla durdum.

Normalde bakmazdım, çünkü çoğu haber genelde transfer ile ilgili oluyordu ama bu sefer gördüğüm şey keşke transfer haberi olsa dedirtti. Keşke transfer haberin olsaydı Kerem, keşke öyle olsaydı. Ve ben o saniye tüm gün hissettiğim o kötü hissin sebebini buldum.

İlk birkaç saniye nefes alamadım. Başım döndü, yatakta oturmama rağmen bir yere oturma ihtiyacı hissettim. Yorganı sıktım. Gözlerim o kadar hızlı doldu ki olayın şokunu yaşayamadan ağlamaya başladım.

Haberin devamını okuyamadım, iki post olarak paylaşılmıştı bu yüzden diğer postu ellerim titreye titreye yana kaydırdım. Çok güzeldiniz Kerem, gözlerinin içi gülüyordu. Ve ben seni tanıdığımdan beri ilk defa bu kadar mutlu görüyordum.

Elini tutmuştun, bir mağazadan çıkıyordunuz. Çok güzel gülmüştün, bir şeyler konuşuyor gibi duruyordunuz. Dayanamadım bu görüntüye. Telefonu kapattım, ilk hıçkırık ağzımdan kaçtı. Çok tutmak istedim kendimi Kerem, sesim duyulmasın diye elimi ağzımla bile kapattım ama yapamadım.

Hıçkırarak ağlamaya başladım, bir ara öyle kötü oldum ki nefes alamadım; ciğerlerim havayı kabul etmedi. Canım o kadar yanmıştı ki, ah bunları yazmak bile yeterli gelmeyecek. Her saniye daha da acı veriyor.

Başarılı olamadım. Sesimi duyan annem odama geldi. Elimi ağzıma kapatmış bir şekilde duruyordum, ağlamaktan dağılmıştım ve nefes alamıyordum. Ne olduğunu anlayamayan annem şaşkınlığını çabuk attı. İlk önce kapıyı kapatıp ardından odamın pencerelerini açtı. Temiz hava içeriye dolmaya başlamıştı ama ciğerlerim kabul etmiyordu.

Sonrasında hiçbir şey sormadan beni sardı. Hıçkırıklarım daha da artarken ağzından tek bir kelime çıkmadı. Bana neden ağlıyorsun demedi, noldu demedi. Ne kadar çok ağlarsam o kadar sıkı sardı beni.

Ağla için açılır kuzum, dedi. Açılmazdı Kerem. Allah biliyor ya ne kadar ağlarsam ağlayayım içim açılmazdı. Öyle bir senle doluydum ki seni söküp alsalar yine içim açılmazdı. Anneme de diyemedim bunları zaten.

Senin için döktüğüm onlarca gözyaşından en acılısı buydu Kerem. Bir başka birisini sevme olasılığın hep vardı ama delicesine korktuğum bu gerçeğin beni bulması en acılısıydı.

Söylesene Kerem, böyle sevmek olur mu?

Düşlerde Sevdim Seni | Kerem AktürkoğluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin