Şuanda sınıfta oturmuş olanlari düşünüyordum. O çocuk yalan söylüyor kesin. ama neden kitapta benim anime karakterim vardı... Düşünmekten kafayı yicem gidip o çocukla detaylı olarak konuşmam gerekiyor. Sıradan kalkınca leya kolumdan tuttu
"Tuana deminden beri sana sesleniyorum ve sen takmayıp gidiyorsun? Neler oluyor sana iyi misin?"
"İyiyim ufak bi işim var halledip dönücem"
"Bende geliyim mi seninle?"
"Hayır knk sen bekle burda"
"Peki madem.. çabuk dön aklım sende kalmasın"
"Merak etme hemen dönerim"
Koşarak sınıftan çıktım ve kantine indim ordaydi kitap okuyordu..
"Merhaba nasılsın"
"Sen? Neden geldin bu sefer"
"Bende iyiyim teşekkür ederim"
"Dalga mı geçiyorsun"
"Evet.. şu olayı düzgün bi sekilde anlatır mısın düşünmekten kafayı yiyorum"
"Bak şimdi sen bi kitap karakterisin anladn mı? Bunda düşünecek veya anlamayacak bişey yok"
"Ama nasıl"
"Öyle işte ... Al istersen kitabı baştan sona oku"
"Ver"
Kitabı elinden alıp baştan sona okudum doğru diyor bu kitapta ki herseyi ben yaşadım.
"Ben kitap karakteriysem sen kimsin?"
"Onu zamani gelince öğreneceksin.. ismim deniz şimdilik bunu bilsen yeterli"
"Sürekli bi yerlerde gözümü açmam peki? O neden oluyor"
"Sayfa her değiştiğinde sen başka bi yerde gözünü aciyosun"
"A- neyse zil çaldı görüşürüz sonra yine konuşmaya gelirim çünkü hala tam anlamadım"
"Anlamak için yorma kendini. Zamana bırak o zaman anlarsın"
"Ne garip şeysin"
Koşarak sınıfa çıktım hoca gelmemiş şanslıydım. Sirama geçip oturdum
"Tuana nerde kaldın çok merak ettim seni"
"Ay sen bide merak mı ediyorsun kıyamam sana"
"Yağız sen sussana"
"Sustursana"
"Yine baslamayin lütfen"
Gözümü bu sefer bahçede açtım yeter artıııkk ne zamana kadar böyle devam edecek ki??? Başıma feci bir sancı girdi ve bı kaç şey gördüm neydi bunlar geleceği mi görüyorum yoksa ben? Biraz sonra esat ve defne çarpışacaklardi ve esat defneyi aşagilayacakti. Hayır buna kesinlikle engel olmalıyım. Bidakika ne diyorum ben? Neden karisiyorum ki? Defne ile yakın bile değiliz. Sanırım yazar böyle istiyor yine rezil olacaz desene...
Evet işte geliyorlar tam az önce gördüğüm gibi çarpıştılar ve yagiz leyayı aşağılamaya başladı. Ayaklarım benden bağımsız hareket ederek yanlarına gitti. Ne yapıyordum ben burda
"Bana baksana sen?"
"Sen şu cüceye bak hele"
"Neyse ... Sana kim onu aşağılama hakkını verdi"
"Kendim?"
"Öyle mi? Hem suçlu hem güçlü..."
"Ayyyneeenn öyyyle"
"Gel leya gidiyoruz"
"Hey bi dakika. Formami berbat etti o!! Onun parasını vermeli!! Kime diyorum ben!"
Esata Kulak asmayip sınıfa gittik
"Ne sanıyor bu çocuk kendini ... Sen iyisin dimi defne?"
"Hıhım iyiyim teşekkür ederim Tuana"
"Rica ederim"
Şimdide gözümü kantinde açtım gerçekten berbat bişeyin içindeyim..
"Tuana yardım eder misin"
Defne bana seslendi.. ve yazarcim tabikide ona yardım etmemi istiyor
"Geliyorum defne .. noldu"
"Şu kitapları sınıfa taşımama yardım eder misin"
"Tabiki"
Kitaplari alip sınıfa doğru gitmeye başladık.. kitaplar boyumu aşıyordu ve önümü görmekte zorluk çekiyordum birisi bana çarpınca iki üç kitap yere düştü nasıl alicam diye düşünürken biri kitapları alıp kitapların üstüne koydu.. ama bı saniye elindeki iz neydi öyle? O giderken arkama dönüp baktım yüzünü görememiştim kiii haksızlık bu elindeki iz benim elimdeki iz ile aynı? Kitapları sınıfa koyup denizin yanına gitmem gerekiyor...