Ormanda dolaşıyorduk burası kamp yolu değildi benim bian önce burdan çıkmam gerekiyor.. saatim hala ötüyo.
"Çağan nereye götürüyosun beni"
"Seveceğin bı yere"
"Ama benim burdan çıkmam gerek kalbim agriyo"
"Ne neden agriyo"
"Benim kalp rahatsızlığım var"
"Bakiyim"
Yara izi olan elini kalbime koydu koyar koymaz hem saatim sustu hemde kalp ağrım durdu bu çocukta garip bişeyler seziyorum
"Geçti mi"
"S-sen nasıl yaptın bunu?"
"Zamanı gelince söylicem ama şuan olmaz"
"Neden olmaz"
"Öyle işte ... Kalbin yeniden başlamadan gidelim mi"
"Gidelim"
Dağ doğru çıkmaya başladık çok yoruldum
"Çok yoruldum ben"
"Seni taşımamı ister misin"
"Ne"
"Neyse gel oturalım şöyle"
Oturup dinlenmeye başladık ama bu seferde çok üşüyorum
Ellerimi kollarıma sürmeye başladım"Üşüyor musun"
"Biraz"
Haaa üzerini çıkarıyor bu neee!!
"Napiyosun"
"Üşüdüm dedin ya"
"Üşüdüm ama elbiseni cikartmana ne gerek var ceketini versen yeter"
"He tamam"
"Bu arada karın kasların da iyiymiş"
"Biliyorum"
Ne dediğimin yeni farkına vardım
"Özür dilerim yani ben bakmadi-"
"Biliyorum biliyorum kesin bakmadın neyse gel bakalım"
Dibime girip ceketi bana giydirdi. Kalbim küt küt atıyor. Saatim ötmeye başladı çağan endişeyle bana baktı
"Noldu sen iyi misin"
"Evet evet iyiyim"
"Neden saatin ötüyo"
"Bilmiyorum ya bozuldu ya d-"
"Ya da aşık oldun"
"Ne"
"Tamamm şakaydı.. dinlendiysen gidelim mi"
"Olur"
-berattan-
Kamp alanına çoktan geldim ama aklım hala tuanadaydi orda bırakmakla iyi mi yaptım. Yağız ve leya ortalığı ayağa kaldırdı. Acaba kalbimi durdu o yüzden mi hala gelmedi
"Berat baksana bi"
Gelen kişi ardaydi
"Efendim"
"Tuana seninle birlikteydi değil mi"
"Evet"
"Nerde peki"
"Saati ötmeye başladı sinirlendim bende"
"Yani kızı tek başına orda mı biraktin"
"Evet"
"Bide evet diyosun nasıl yaptın bunu? Kız hasta! Hasta! İnanmıyorum sana"
"Ama onu sevmiyorum ben"
"Sen onu değil hastalığını sevmiyosun bunda tuananin yapabileceği bişey yok. Oda istemezdi hasta olmayı. Sen onun nişanlisisin ona destek olman gerekir bu yaptığın çok ayıp"
"Haklısın sanırım"
"Ben gidiyorum sende git tuanayı bul gel arkadaşları perişan oldu"
"Tamam"
Arda gider gitmez telefonu çıkarıp tuanayı aradım kapalıydı hemen ormana tekrar girdim. Bıraktığım yere geldim ama burda yoktu
-tuanadan-
Çağanla çok güzel bi yere geldik. Her yer bordo çiçeklerle doluydu ve deniz gibi bi yer vardı.
"Çok güzel burası"
"Sevdin mi"
"Evet"
Suyun kenarına oturup suyla oynamaya başladım kalkacağım esnada ayagim kaydı çağan tutmaya çalıştı ama ikimiz birden düştük çağan yan tarafima geçip bana bakmaya başladı yine heyecanlandım