Evet yeni deneme .
Başlıyoruz 💙.🤍🤍🤍
"Günaydııınn "
Diyerek içeri sanatsal bi şekilde dalan ikizime karşısında durduğum aynadan ona ters ters bakıp saçımı örmeye devam ettim. Bu ne enerji ya daha yeni güneş doğmuş. Cevap vermediğim için konuşmaya devam etmesi zaten bozuk olan sinirimi daha da bozmaya çalıştığını düşünmeme sebep oluyordu."Birileri erken uyandığı için sinirli sanırım."
Kinayeli konuşup bıyık altından gülüyordu bi de . Beyefendi pek memnundu halimden ."Erken mi ? Saçmalama canım aaaaa" ters ters verdiğim cevapla gülmeye başladı. O gülerken ben de söylenmeye başladım.
"Erkenmiş ,güneşle beraber uyandık. Niye uyandık onu da bilmiyorum hadi bi işimiz gücümüz olsa neyse o da yok. Kalkıp boş boş oturmak için uyandık." Ben bunları söylerken o hâlâ gülüyordu. O gülerken daha yarım saat önce odamın kapısına dayanıp bağırarak beni güzelim uykumdan koparan babaannem aklıma gelmişti yine.
"Babaannemi ikimizde biliyoruz kızılımsı. Hiç böyle söylenmenin faydası olmadığını da biliyoruz. O yüzden haydi kahvaltıya. Acıktım ya ben " son cümlesini kendi kendine söyleyip aşağı inmeye başladı ve beni arkasında bıraktı. Elimdeki tarağı yeni toplanmış yatağa fırlatıp odanın kapısını çarparak aşağı inmeye başladım. Sabahın körüydü be. Mutfağa giriş yaptığımda gözüme çarpan ilk şey kocaman masanın sadece altı kişi için donatılmış olmasıydı. O altı kişi de ben ,Edis , annem , babam , babaannem ve dedemdi. Masaya benden önce kurulmuş olan Edis'in yanına geçip oturdum . Şayet babaannem Rizeliydi ve benim her giydiğim elbise bi lafı vardı , onun odağı ben değilken hemen oturdum ki oturur oturmaz babamın telefonu çalmaya başladı.
"Alo" diyerek sofradan kalkıp mutfaktan bahçeye çıktı. Babaannem sevmezdi böyle her telefon çalışında ortadan kaybolunmasını o yüzden yüzünü asarak konuşmaya başladı.
"Haydi yiyin neye bakiysunuz ?" Babaannemin gözü ben ve Edis üzerinde dolaşırken bende durup memniyetsizce bakıp başını tabağına çevirdi.
"Çiplak giyinince madalya verecekler sanki." Edis gülmemek için kendini tutarken ben gözümü devirmiştim. Kafamı kaldırıp bahçeye bakınca babamı göremedim. Burası Rize babam her yerde olabilirdi. Neyse ki bi 5 dakika sonra babam gelip yemek faslını bitirdi çünkü önemli bir işi olup eve dönmesi gerektiğini söyledi. Evimiz İzmir'deydi. Peki daha dün gelmiş olmamız ?
" Pardon da neden ?" Diye konuşup babama anlamsız şekilde baktım. Ne kadar önemli bir şey olmuş olabilirdi ki ? Daha dün geldik.
"Çünkü öyle olması gerekiyor."
"Ne yani daha yeni boşalttığım valizimi tekrar mı dolduracağım?" Ben babamın manasız davranışına bi cevap bulmaya çalışırken babaannemin fısıltısı kulağıma doldu.
"Sanki ne var toplamakta hepsi el kadar bez parçasi" bunu sadece ben ve Edis duymuştuk ve Edis öksürük krizine girmişti gülmemek için. Allah aşkına bu kadın benden ne istiyor ya ? Duyan da sanır hiç giyinmiyorum.
"Siz gelmiyorsunuz ben gidiyorum" diyen babam tekrar dikkatimi üstüne çekmişti.
"Pardon? Biz burda mı kalıyoruz ?" Bu nasıl işti de bizi burda bırakacak kadar önemli ve hızlı gitmesini gerektirebilirdi.
🤍
Aradan 3 saat geçmişti ve annem de babamla gidiyordu. Bize bizim otelimizde teknik bi arıza olduğu için gittiğini söylemesi bana pek inandırıcı gelmiyordu nedense. Neyse onu sonra düşünelim. Size kendimi bi tanıtayım yahu;
Ben mükemmel ve güzellik kalıplarının çok üstünde ,bi model fiziğine sahip şaka şaka,
Ben Elçin, 18 yaşındayım veee Edis diye bi mal var o da benim ikizim ve baba tarafından Rizeliyiz. Bu kadar , daha fazlasına gerek yok diye düşünüyorum.🤍🤍🤍
Evet biraz kısa bi bölüm oldu ama yapacak birşey yok.
Alıştırma gibi düşünelim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güneşin Karanlığı : Kızılımsı
Teen FictionSonu bilinmez . İyi son kötü son diye birşey yok, kimine göre iyi kimine göre kötü son vardır.🌼💙 Ne zaman U alıcaksın?" "Şimdi" diyip direksiyonu sağa ani bi şekilde kırıp sol şeritten orta şerite drift atarak geçmemizi sağladığımda artık tüm arab...