15

152 22 21
                                    

San hastaneden çıkalı bir buçuk ay olmuştu. Tüm bu zamanlarda -ve hala- San beni en yakın arkadaşı sanıyordu.

Önceden çok yakın olduğumuzu temas etmekten hoşlandığını ve sarılmadan duramadığımızı söyledim. Yalan değildi fakat önceden arkadaş değildik.

Kucağına oturmayı özlediğim zamanlardan birinde, gerildiğimde beni kucaklardın diyerek yakınlaşmıştım. Tereddüt etmeden kabul etmiş ve bacağını patpatlamıştı.

Bu gün yine gergindim. Mükemmel geçerli sebebim ise lastik tokamın kopmasıydı. San asla mızmızlanmalarıma mantıklı bir çözüm bulmamıştı -yeni bir toka almak gibi- sadece kucağına çekip sıkıca sarmıştı beni.

Ve şimdi San sırtını yatak başlığına dayamış, beni de kucağına çekmiş, birlikte uzanıyorduk. Bir eli saçlarımla oynarken diğer kolu bedenime sarılıydı. Perdeleri kapattığımız ve odada ışık namına bir şey olmadığı için ikimizde uyuklamaya başlamıştık. Ben gözlerimi kapatmış kokusunu içime çekerken San hırıltılı sesiyle konuştu

"Burda kal"

Başımı göğsünden kaldırıp yüzüne baktım. Saçları anlına düşmüş yanakları hafiften kızarmıştı, eğer karşıdan baksaydım tatlılığına ağlayabilirdim ama ben aşağıdan bakıyordum. Ve şuan çok çekiciydi.

"Tamam yemekten sonra giderim"

"Burda kal diyorum. Bu gece"

Yüzümdeki gülümsemeyi gizlemek için yüzümü boynuna sakladım. Olumlu anlamda mırıldanırken gülüşünü duydum.

"Komik olan ne?"

Başımı kaldırıp gözlerimizi kenetlediğimde tekrar gülümseyerek baktı

"Yanımda kalmak isteyip, söyleyememen"

İşte şimdi anladı, her şeyi hatırladı dedim kendi kendime. Yerimde biraz daha hareketlenip yüzümü yüzüne yaklaştırdığımda belimden tutup yukarı  çıkabilmem için yardım etti. Ağzımı açıp konuşacağım zaman kapı tıklanmıştı.

"San, Woo, yemeğe gelin"

Bayan Choi'nin sesiyle ikimizde ayaklanırken onun bende bıraktığı şişlikten haberi yoktu. Ne yapayım dayanamıyorum!

***

Yemeğin sonlarına doğru bayan Choi'nin boğazını temizlemesiyle, San'la yaptığımız hararetli tartışmayı bir kenara bırakıp annemize bakmıştık.

"Bizim kızlarla birlikte tatile gitmeye karar verdik. Ve siz de geliyorsunuz"

"Keşke sorsaydın anne? Belki Wooyoung müsait değil"

San'ın kolunu tutup sorun olmadığını söyledim.

"Konu sen olunca o her zaman müsait"

"Efendim anne?"

"Benim içinde değişiklik olur" dediğimde Bayan Choi bana göz kırpmıştı.

Masayı topladıktan sonra San annesine iyi geceler dileyip elimi tutmuştu. Beni çekerken zorlukla dönüp "İyi geceler anne" dedim. San odasının kapısını açıp beni içeri çektiğinde şaşkınlıkla bakakalmıştım. Yanıma geldiğinde hafifçe geri gidip yatağa oturdum.

"Uyuyalım"

Kafanı sikim emi? Off yaa bende neler düşünmüştüm. Başımı salladığımda dişini fırçalamaya gittiğini ve yatmamı söylemişti.

Sırtımı kapıya dönüp yattığımda çok geçmeden yatağın diğer tarafında bir çökme olmuştu. Sakin nefeslerini dinlerken arkama yatıp sarıldı. Kollarının arasında hareket ettiğimde amacım trip atmaktı ama o kollarını daha çok sıkıp fısıldadı

"Ne oldu?"

Sesinden bile tahrik olduğumu söylemiş miydim?

"S-sıcak"

Doğrulup beni kaldırdıktan sonra hiçbir şey demeden tişörtümü çıkardı. Yine hiçbir şey olmamış gibi yattığında kollarını açıp beni kendine çekti.

Yerimde tekrar rahatsızca kıpırdandığımda tekrar doğrulup kendi tişörtünü de çıkardı. İkimizinde çıplak tenleri birbirine yapışıkken, kasıklarının kalçamı sarması sürtünme isteğimi getiriyordu ve kendimi zor tutuyordum.

Daha rahat bir pozisyonda olmak için hareket ettiğinde inlememek için elimi ağzıma bastırdım. Şimdi vücutlarımız tamamen yapışıktı...

Vote [WOOSAN]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin