Abuzer:
Hayatım boyunca babamla pek geçinemedik. Suç bende değildi diye düşünmek isterim ki annem de aynı fikirdeydi.Babamla olan hatırladığım ilk anı kendisinin bana fazla ağladığım için bağırmasıydı. Yaklaşık 4-5 yaşlarındaydım.
Ondan sonra da pek yanımızda olmamıştı. Çoğunlukla ya dışarda ya da başka bi akrabamızın yanında kalıyordu. Evde olanlardan pek haberdar değildi. Gelse bile kavga çıkarıp, bazen bize vurup, geri içmeye dönüyordu.
O alkol dolu gecerlerden birinde öyle bir bar kavgasına girdi ki sol bacağı nerdeyse tamamen hareket edememeye başladi. Bu olay da onu durduramadı tabii, yine bara gitmeye devam etti.
Aramız böyle olsa bile katlanabiliyordum çünkü annem yanımdaydı...
Ta ki yılbaşı 1997, 26 Aralık sanırım, bir hafta önce anneannem ölmüştü, babamın yine haberi yoktu tabii, dayım da anneme destek olmak için bizim eve gelmişti. Nasıl oldu emin değilim ama babam, dayımla annemi birlikte dolaşırken ve sarılırken gördü. Dayımın gittiği gün babam eve sarhoş geldi ve anneme bağırmaya başladı.
Annem ne olacağını anlamış gibi benden parka gidip oynamamı istedi. Ben de gerizekalı 5 yaşında bir çocuk olduğum için dinledim onu... Parka gittim sanırım 22.00-23.00'e kadar oynadım.
Sonunda aklım başıma geldi, anneme bir şey olmamıştır umarım diyerek eve gittim. Geldiğimde babamı bahçede bir deliğin üstüne toprak atarken gördüm. Bir zaman sonra o da beni fark etti. Yavaşça bana doğru döndü, ay ışığında üstündeki kan lekeleri açıkça belli oluyordu.
Birazdan olacakları anlamadan konuştum: "Baba? Annem nerde?"
O sorudan sonra bana delirmiş gibi baktı ve elinde kürekle bana doğru koşmaya başladı. Yine gerizekalı bir çocuk olduğum için orda bekledim onu. Ne yapacağını daha anlamamıştım. Bir zaman sonra "Seni de öldüreceğim!" tarzı bir şey söyledi. O anda düştü jeton ve ben de koşmaya başladım.
Hem genç olduğumdan hem de babamın topallamasından öndeydim. Nereye gideceğimi bilmiyordum. Sadece olabildiğince hızlı koştum.
Şansıma çok zaman geçmeden yan komşumuz olan kadın evden çıktı ve bana buraya gel der gibi bir işaret yaptı, hemen oraya doğru koşmaya başladım. Yolda o kadının kızı bana korkmuş ve şok içinde bakıyordu ama o an odaklanmam gereken daha önemli şeyler vardı.
İçeri geçtiğim gibi bütün kapıları kilitledi ve polisi aradı. Babam bunu fark edip kaçmak yerine kapıya saldırmaya başladı. Fakat evin önüne ulaşıp kapıya vurana kadar zaten yaklaşık 2-3 dakika geçmişti. Ne yapmaya çalıştığını gören o kadın hemen kapının önüne farklı eşyalar koymaya başladı. Bu ve babamın yavaşlığıyla beraber polis kapı kırılmadan gelmeyi başardı ve anında babamı tutukladılar.
Ne yapacağımı bilmiyordum o andan sonra. Babam yoktu, annem de yoktu. Korkuyordum, ne yapabilirdim ki? Ağlamaya başladım. O kadın bana sarıldı ve her şeyin yolunda olacağını söyledi.
O gün onlarla kaldım ama kızı benden sürekli uzak durdu, ben de pek fazla onunla geçinmeyi denemedim.
Ertesi gün o kadınla karakola gittik ve teyzem olduğunu söyleyen, hatırlamadığım bir kadın gözleri yaşlı bana sarıldı.
O günden sonra teyzemle yaşamaya başladım. Teyzemle o kadın, adı Zeynep'miş, çok yakın arkadaş oldular. Bana da o Zeynep Teyze'nin kızı olan, adı Abuzeriye, çocukla arkadaş olmam için biraz baskı uyguladılar.
Ben ona her yaklaştığımda bir şekilde kaçıyor ya da bana aldırmayıp geçiştiriyordu.
Hala komşuyuz ve hala bana bayılmadığı apaçık belliydi. Ben de tamamen suçsuz değilim ama bir yüzüme iğrenmeden baksa en azından... Artık 11. sınıftayız ve nasılsa aynı sınıfa düştük. Zeynep Teyze'nin istekleri üzerine onunla arkadaş olmaya çalışıyordum birkaç yıl önce, pek işe yaramadığı belli olunca bıraktım tabii.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Abuların aşkı
Teen FictionAbuzeriye ve Abuzer'in ikisinin de kendilerine acı çektiren anıları var. Bunların üstünden gelip mezuniyete kadar birbirlerini öldürmeden geçebilecekler mi? Not: sıkıldık diye yazıyoz cok takmayin