Başlangıç/3.

39 1 1
                                    

Abuzeriye:
6 Eylül 2007 sabahı, bugün 11. sınıfa başlayacaktım. Annemin gelip beni kaldırmasına yaklaşık 10 dakika var ve hasta taklidi yapayım mı yapmayayım mı hala karar veremedim.

Okul yeni başlasa bile benim tekvando kursum ve gereğinden fazla astığım dershane başlayalı en az 2 hafta olmuştur. Her gün iki saat insanlara tekme atıyorum ondan sonra bir saat falan beynime tekme yiyorum. Bunların hepsinden sonra o gıcık çocuğu annemle arkadaş arkadaş konuşurken görüyorum. Annemi çok severim ama bazen hiç anlamyıorum kendisini.

Neyse annem gelmeden kalkmış gibi görünmeye karar verip yataktan kalkıp banyoya yöneliyorum. Yüzümü yıkayıp biraz oyalandıktan sonra fazla zaman geçirdiğimi fark edip aceleycle giyinmeye başlayıyorum.

Seren Teyze'nin bugün işi çıktığı için Abuzer'i biz okula götüreceğiz ve annemin "üvey çocuğu" eğer geç kalırsa bana gereğinden fazla kızılacağını biliyorum... Neyse hızlıca hazırlanmaya devam ediyorum ve neredeyse eminin ki bir şey unutacağım bugün ama her şeyi kontrol edecek zamanım yok.

Hızlıca çantamı sırtıma aldım ve evin önünde Abuzer'le konuşan anneme doğru yürümeye başladım. Abuzer beni gördüğu anda sanki şu an annemle konuşmuyormuş gibi bana itici bir bakış attı, ben de ona karşı göz devirdim ama ne hikmetse annem tam ben bunu yaparken arkasını döndü.

Uzun uzun bana "O senin komşun", "Neden arkadaş olmamakta bu kadar ısrarlısın?", "Seni hiç anlamıyorum.", "Eskiden nasıl kibar ve iyi kalpli bir çocuktun" başlıklı konuşmalar yaptı ki annemden azar yemeyi kaldırabilirim ama annem arkasında bana dil çıkaran, çocuk gibi davranan iti fark etmiyordu. Bunu ona söylesem inanmayacak, çocukla kendim baş etsem suçsuzken suçlu duruma düşeceğim.

Bu sinir bozucu durumla yol boyu ilgilendikten sonra olabildiğince hızlı bu baş belası sinekten ayrıldım, tabii annem uzaklaştıktan bir dakika bile geçmeden bana orta parmak çekip kendi ergen çocuk grubuna geçti.

Ben de geçen yıldan kalma dolabıma gidip bugünkü derslerin kitaplarını almaya başladım. Bir anda en iyi arkadaşım olan Ebubekiriye "Bö!" diyerek üstüme atladı. Korktuğumu kabullenmek zorundayım. Bu kız beni bir gün beni delirtecek valla ama yine de kendisi canım arkadaşım olduğu için sadece kendisine şakacıktan yumruk attım.

"E, nasılsın bugün?" dedi, "Sence?" bu sabah aynaya baktığımda bok gibi göründüğümden emindin ama o nasılsa fark edememiş. Kıkırdadı ve sordu: "Olum, heyecanlı değil misin? 11. sınıfa başladık! Seneye yetişkin olacağız!" homurdandım. "Öğğ! Hatırlatmana gerek yoktu! Şu an bu kadar malsak yetişkinlik bize-a böyle girecek." elimle yumruk yapıp kolumu nasıl bize gireceğini anlatmak için yukarı kaldırdım.

"Neden bu kadar karamsarsın?~ Ne güzel özgürlük, legal bi şekilde içki içebileceğiz."

"Bu mu heyecanlandığın şey?" şakacıktan öksürüyorum, "...vizyonsuz-"

O da benim koluma hafif bir yumruk atıyor ve hemen zil çalıyor. Birbirimize bakıyoruz, sınıfımız koridorun nerdeyse en sonunda, anında koşmaya başlıyoruz. Hocayı bizim hafif önümüzde olduğunu fark edip daha da hızlanıyorum. Yeni okul yılının ilk gününü geç kalıp disipline giderek geçirmek ikimiz de istemiyorduk.

Sınıfa girdiğimizde nefes nefeseydik ve o anda Abuzer'i bana pis pis bakarken yakaladım, bir sey demek üzereydim ki hoca arkamızdan sınıfa girdi ve Ebubekiriye'yle yerlerimize geçtik şansımıza boş kalan son iki sıra yan yanaydı.

Derste fazla ilginç bir şey olmadı ve kazasız belasız ders bitti. Diğer dersimizin en sevmediğim hocayla olması dışında huzurluydum ve tam Ebubekiriye'nin sırasına dönecekken nerden geldiğinden emin olmadığım bir kağıt kafama çarptı. Kim olduğunu göremedim, tabii Abuzer olduğundan emindim ama bunu kanıtlayamazdım. Aldırış etmeyerek günüme devam ettim ve bir şekilde öğle arasına geldik.

Ebubekiriye'yle sınıf kapısına doğru yöneldik, giderken Abuzer bana çelme takmaya çalışmasaydı, son anda bacağını uzattığını görüp düşmedim neyse ki, tam olmazdı ama sınıfta kavga edemezdim bu çocukla.

Bu da olmamış gibi davranarak yemekhaneye gittik. Ebubekiriye ve ben çok asosyal olduğumuz için başka arkadaşımız yoktu, bu yüzden 10. sıntan beri en köşeden neredeyse tamamen boş bir masada yemek yerdik. Yemeklerimizi aldık ve yine aynı yerimize yerleştik.

Bol bol dedikodu yaparak yemek yedik. Tam bu günü malum çocuğun gerizekalılığıyla fazla uğraşmadan geçireceğiz diye düşünmeye başlamıştım ki kendisinin önünden geçerken bana bir daha çelme taktı, ilkinde işe yaramasa bile bu sefer kesinlikle yaramıştı.

Bütün yemekhanenin önünde yere kapaklandım. Her yerim yavaşça ağrımaya başladı ama Abuzer'e karşı öfkem kesinlike acımdan daha güçlüydü. Hiçbir şey olmamış gibi aniden ayağa kalktım üstüne doğru yürüdüm, annem ne derse desin, bütün lise gördü ne olduğunu.

Yüzüne ani bir yumruk attım, bunu yapacağımı beklemiyordu herhalde her zamanki gibi anneme şikayet etmesin diye bir şey yapmayacağımı sanıyordu. Nasıl yapıştırmışsam oturduğu yerden yere düştü, kendimle gurur duymam pek uzun sürmedi çünkü biraz sonra kalkıp benim üstüme yürümeye başladı.

Fakat o bana vurmak yerine ta kulağımın dibine eğildi ve her zamanki gıcık kendini beğenmiş ses tonuyla fısıldadı:
"Annen bunu duysa ne derdi?~"
Başka bir şey demesine izin vermeden yüzüne bir tane daha koydum.

Anında o kendinden emin sırıtma kayboldu, hafiften burnu kanamaya başlamıştı. O "yakışıklı" yüzü şimdi kan içindeydi ve nerdeyse anında morarmaya başlamıştı. Kendimle memnundum ama hırsımı alamamıştım yerde yatan popüler çocuğun üstüne çıktım ve yumruk atmaya devam ettim.

Gözlerindeki acıyı gördükten sonra az daha kendimi kötü hissedecektim ki bana alaycı ve kendinden emin bir bakış daha attı. Bilerek mi benim onu dövmeme izin veriyor? Hayır, bu olamazdı, az önce ben de seni döveceğim dercesine bakmıştı ve bana birkaç kere vurmuştu, biraz acıyordu ama hissettiğim adrenalin bunu bastırıyordu.

Ben onu iyice dövdükten sonunda iki öğretmen bizi ayırmaya gelmişti. Beni Abuzer'in üstünden çektiler ve matematikçi Ahmet Hoca artı Abuzer'e aşık oldukları fazla belli olan kızlar bana pis bir bakış attıktan sonra hoca ve Abuzer'le yemekhaneden çıktılar.

Abuların aşkıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin