Abuzer:
11. sınıfın ilk günü; harika, annemle ilgili bir rüyadan teyzemin dürtmesiyle uyandım."Geç kalacaksın! Bugün seni Zeynep Teyzeler bırakacak, acele et!"
Daha hızlı kalkıyım diye yorganı üstümden çekiyor ve perdeleri açıyor. Uzun uzun ofluyorum ama kendisinin odadan çıktığını görünce çok tatlı biri olan Zeynep Teyzeyi bekletmek istemediğim için kalkıyorum.
Zaten çok seksi olduğum ve okulda zorunlu üniforma olduğu için çok birşey yapmama gerek yok, hızlıca kapının önüne çıkıyorum.
Zeynep teyze arabanın önünde bekliyor ama Abuzeriye burda değil, tabii değil, birşeyde çaba gösterse şaşırırım. Yalnız kalmasın diye Zeynep Teyze'nin yanına gidiyorum.
"Merhaba Zeynep Teyze! Nasılsın?"
Gülümsüyorum, o da gülümsüyor.
"İyi, nasıl olsun Abzuer? Kızı bekliyorum işte! Erken çıktın, birşey yedin mi?"
Hayır yemedim ama bunu söylesem fazla endişelenip bana zorla yemek yedirebilir.
"Erken kalktım bugün, yedim merak etme."
Biraz daha havadan sudan konuşuyoruz ve acele acele Abuzeriye evden çıkıp bizim oraya geliyor, yürümesi bile şımarık, beni gördüğü anda yüzü düşüyor ve ben de Zeynep Teyze'nin bana arkasını dönmesini fırsat bulup ona dil çıkarıyorum. Orta parmak çekip Zeynep Teyze'nin beni görmesini riske atamam.
Abuzeriye bana kızgın kızgın bakmaya başladığını görüyor Zeynep Teyze, oh canıma değsin. Yol boyu da Abuzeriye'ye bir güzel kızıyor, hak etti sonuç olarak.
Sonunda okula geliyoruz ve Zeynep Teyze iyice uzaklaşınca Abuzeriye'ye sabahtan beri içimde kalan orta parmağı çekiyorum ve Ahmet ve Aliv'le takılmaya gidiyorum.
"Naber lan?!"
Ahmet ile tokalaşıyoruz ve hoca bize geç kaldığımız için kızmasın diye kısa süre sonra dolaplara doğru gidiyoruz
Hafif dolapların orda sohbet ettikten sonra sınıflara dağılıyoruz, yolda Abuzeriye ve Ebubekiriye'yi hala dolaplarında mal mal konuşurken görüyorum. Her zamanki gibi aynı sınıfta değilizdir inşallah.
Sınıfa geldiğimde arkalara doğru bir yer seçip oturuyorum, kitaplarımı çıkartıp bekliyorum, dışarısını izliyorum, kitaba resim çiziyorum. Bir zaman sonra zil çalıyor ve ardından Abuzeriye ve Ebubekiriye sınıfa koşa koşa giriyor.
Nefes nefese etrafa bakınıp boş sıra ararlarken ona karşı nefretim aklıma gelip gelip duruyor. Kendisine olan bu duygularım yüzüme yansımış olacak ki o da bana sinir olmuş gibi baktı, tam ağzını açıp ilk günden bir belalara bulaşacakken öğretmen arkasından geliyor ve bir yer bulup oturuyor.
Dersi çok dinlemesem bile orda, Abuzeriye'nin yanında oturmak zorunda olduğum için en azından bir şey yapmış olayım diye kitabıma resim çizmeye devam ediyorum.
Teneffüs olduğunda artık o gerizekalı kızın garip sırıtışına dayanamadığımdan yüzüne hızlıca bir kağıt atıp sırama geri dönüyorum.
Hahahaha! Bana içinden ne kadar sövdüğünü biliyorum! Kudursun.
Öğlene kadar dersleri dinlemeden geçiriyorum ve sonunda zil çalıyor ve önümden geçerken Abuzeriye'ye çelme takıyorum- daha doğrusu zamanlamayı biraz kaçırdığım için bana öldüresi bakıp son anda üstünden geçiyor.
Sonra da yemekhaneye iniyoruz, Ahmet ve Aliv'in önceden indiğini ve masa tuttuğunu görüyorum. Beni fark edince el sallıyorlar ve oraya gelmemi işaret ediyorlar. Bunlar olmasa naparım ya...
Yanlarına oturuyorum ve havadan sudan konuşmaya başlıyoruz, bir zaman sonra sınıfta yaptıklarımdan duyduğum gururumu arkadaşlarimla paylaşmak istedim tabii.
"Bugün sınıfta neler yaptım tahmin edin."
"Hocayla öpüştün!"
"Götünü açtın!"
Arkadaşlarımın benim hakkında düşüncelerini öğrenmek ne güzel.
"...Bilemediniz kanka aslında hocayla 69 yaptık. Tövbe tövbe... Abuzeriye'ye kağıt attım ondan sonra çelme taktım."
Kendisini yere düşürme denememin işe yaramadığını bilmelerine gerek yok. Ama Aliv de normalde çok sakin olan Ahmet de gülmeye başlıyor.
"Hee, aynen aynen. Düştü mü peki?"
Hayır! İnanmadılar! Erkeksi imajımı korumam lazım!
"Tabii düştü oğlum, ne sandınız"
Bana hala inanmamış bakıyorlar! Olamaz!
"Valla lan"
...
Sessizlik! Hiç inanmadılar!
"Bir daha yaparsam inanır mıydınız?"
Yeniden güldüler ve grubumuzun kumarcısı, (genelde oyunlarda tabii) Aliv, cebinden 20 lira çıkarıyor ve masaya koyuyor ardından da vesvese verir gibi Ahmet'e bakıyor. Ahmet de olayın dışında kalmamak için masaya bir 10 koyuyor.
"Yapamazsan otuzar lira verirsin artık?"
Ne güzel, ne güzel... yapabilirsem otuz lira kazanırım ve Abzueriye'nin sinirden kuduruşunu izleyebilirim ama eğer yapamazsam 60 liramdan olurum...
"Veririm."
Aliv'le el sıkışıyorum ve şansıma Abuzeriye'nin bu sefer yanında Ebubekiriye olmadan buraya doğru geldiğini görüyorum.
Tam zamanı ama Zeynep Teyze bunu öğrenirse hiç iyi olmayacak. Abuzeriye baya "kendi işimin başına ben bakarım" anlayışında... Zeynep Teyze'ye söyleyeceğini sanmıyorum.
Önümüzden geçerken ayağımı cıkarıyorum... Ve görmüyor, yüzüstü yere kapaklanıyor... Çok kötü düştü... Yapmasa mıydım..?
Kendimce düşünmeme pek zaman kalmıyor ve Abuzeriye hiçbir şey olmamış gibi kalkıp üstüme yürüyor. Hepsi beni korkutma çabaları... Bir şey yapmaz..-
Yüzüme anında bir yumruk yiyorum, yere düşüyorum. Bu kızın ne kadar güçlü olduğunu unutmuşum. Ama aklımda ona çelme takmamın sonucu olabilecek senaryolar içinde Abzueriye'nin benle kavgaya girmesi yoktu. Hafife mi almıştım?
Hayır, şimdi bile pişmandır yaptığından, annesinin düşüncelerinin kendisi için ne kadar önemli olsuğunu biliyorum, o yüzden ona vurmak yerine yerden kalkıp iyice dibine gidiyorum.
"Annen bunu görse ne derdi?~"
Korktuğumu belirtmeden soruyorum ama umrunda değil gibi. Yeniden vuruyor. Burnumdan akan kanı hissedebliyorum. Her yerim ağrıyor... Bir şey yapmam lazım, bir şekilde ona vurabiliyorum ama hiçbir işe yaramadığı belli.
Abuzeriye'nin arkasına bakıyorum, Aliv ve Ahmet şok içinde ve korkmuş görünüyorlardı(ne kadar saklamaya çalısalar da). Böyle bir konuda onlardan pek bir şey beklemiyorum zaten. Karışsalar sadece kendilerine sorun yaratacaklar, ikisinin de pek güçlü olmadığını biliyorum.
Bir zaman sonra iki tane öğretmen geliyor. Bir tanesi Abuzeriye'yi kolundan çekiştirip yemekhaneden çıkarıyor, diğeri beni yerden kaldırıp yemekhanenin diğer kapısına götürüyor. Arkamızdan, geçen yıldan beri bana aşık olan kızların geldiğni görüyorum.
Yere düşmemek için neredeyse bütün ağırlığımı öğretmene veriyorum, her yerim acıyor.
Not: bir bölüm daha bitirdik ne düşünüyoruz? Artık Abuzer'in zorbalıklarının nedenini kısmen öğrendik. Revirde noldu ve Abuzerin aklından daha neler neler geçiyor? Hepsi ve daha fazlası bölüm 6da ( ͡° ͜ʖ ͡°)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Abuların aşkı
Teen FictionAbuzeriye ve Abuzer'in ikisinin de kendilerine acı çektiren anıları var. Bunların üstünden gelip mezuniyete kadar birbirlerini öldürmeden geçebilecekler mi? Not: sıkıldık diye yazıyoz cok takmayin