24

162 20 0
                                    

Minho için o günün öğleden sonrası, bir gazla arkadaşlarına yapacağını söylediği aşk itirafını tasarlamakla geçti.

Birkaç gün önce çok kızgın olduğu Devon'a karşı hisleri tam olarak ne zaman değişmişti emin değildi. Kız ellerindeki dolu poşetlerle Minho'nun dairesine ulaşmak için o dört katı çıkmamış gibi yüzünde dünyanın en parlak gülüşüyle ona içten bir selam verdiğinde olabilirdi. Ya da Minho'nun yatmadan önce her gece kendine hazırladığı sakinleştirici bitki çayını hazırlayıp başucuna koyduğunda... Yahut evdeki tüm aynalara tatlı ufak not kağıtlarıyla klişe güzel sözler bıraktığında da olabilirdi. Son birkaç gündür buna benzer sayısız ufak jest yapmıştı Devon. Minho, bir şekilde bu hareketlerdeki samimiyeti hissedebiliyordu.

Arkadaşlarının güvenle emin olduğunun aksine Minho, kızın hislerini tam anlamıyla çözebildiğini sanmıyordu. Yine de epeydir ondan hoşlanıyordu ve onunla barışacaksa bunu arkadaş olmak için yapmamaya kararlıydı.

Ve işte o gün, öğleden sonraki tüm derslerde amfinin köşesindeki bir noktaya gözlerini dikip Devon'a nasıl açılacağını düşündü.

Bilmediği bir sebepten Devon o gün okula gelmemişti. Önceki gece de sabah da gayet sağlıklı görünüyordu kız, dolayısıyla keyfi olarak gelmediğini düşünmüştü Minho ve sorgulamamıştı bunu. Eve döndüğünde onu bulacağına emindi. Orijinal bir aşk itirafı biçimi bulamadığından eve dönüş yolunda Devon'un sevdiğini bildiği tereyağlı kurabiyelerden ve güzel bir buket çiçek alarak onunla en klasik yolla konuşmaya karar verdi. Yol boyu içi içine sığmadı, çevredeki çiçekler ve böcekler ona her zamankinden kat kat daha güzel geldi ve durmadan gülümsedi. Fakat eve döndüğünde işler pek de beklediği yönde gitmedi. Devon evde değildi.

-

leeminho: seoul selam

ceofseoul: Selam Minho

ceofseoul: Devon'u mu soracaksın

leeminho: aynen

leeminho: hiç haber etmeden çekmiş gitmiş

leeminho: ama çoğu eşyası burada

ceofseoul: He yok merak etme evi terk etmedi ya

ceofseoul: Bu sabah üvey babası vefat etmiş

ceofseoul: Saat birde uçağı vardı alelacele çıktıysa haber verememiştir

leeminho: ne

leeminho: saat dört olmuş

leeminho: kaçırmışım ya

ceofseoul: Bir hafta içinde falan döner tahminimce

ceofseoul: O döndüğünde kavganızı bir süreliğine askıya alın olur mu?

ceofseoul: Beni aradığında sesi çok kötü geliyordu

leeminho: merak etme hiç

leeminho: tatsızlık çıkarmayacağım

leeminho: aksine bugün bir şeyleri çözeriz diye ummuştum

ceofseoul: Çok tatsız denk gelmiş o zaman

ceofseoul: Aranız iyiyken gitmiş olsa en azından bir derdi azalmış olurdu

leeminho: sence yanında olmama izin verir mi

ceofseoul: Anlayamadım

ceofseoul: Onu aramaktan bahsediyorsan eminim çok sevinir

leeminho: yok aramaktan değil

leeminho: şu an uçak biletlerine bakıyorum da

leeminho: yanına gitmemden rahatsız olur mu sence

ceofseoul: Tam aksine Minho

ceofseoul: Bu yapılabilecek en centilmence şey olur

leeminho: harika öyleyse

leeminho: heeseung ve sen kedilerimize bakmak için akşam altıda gelirsiniz

leeminho: uçağım yedide :)

cat fam , lee knowHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin